-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Et ve gıda ürünleri neden pahalı

Türkiye de et fiyatları neden yüksek, et fiyatlarının daha makul seviyelere inmesi için alınması gereken önlemler nelerdir, Türkiye ekonomisi için Dana etimi, koyun etimi daha ekonomiktir, hangi et daha sağlıklıdır?

Et fiyatları neden yüksek nasıl düşer
Türkiye'de-et -fiyatları-neden-yüksek

Türkiye'de et fiyatları neden çok yüksektir

Türkiye de et fiyatları neden yüksek sorusunun cevabı birçok faktöre bağlıdır. Bunlardan bazıları şunlardır:

- **Yem maliyetleri**: 

Türkiye de yem üretiminde kullanılan tahıl ve yağ bitkilerinin fiyatları son yıllarda artmıştır. Bu da hayvan besleme maliyetlerini yükseltmiştir. Örneğin, 2023 yılında 1 ton arpa 2.500 TL, 1 ton buğday 2.800 TL, 1 ton ayçiçeği küspesi 3.000 TL civarındadır.

- **Nakliye ve enerji maliyetleri**: 

Türkiye de hayvan yetiştiriciliği genellikle kuru meralarda yapılmaktadır. Bu da hayvanların kesimhanelere ve marketlere taşınması için uzun mesafeler kat edilmesini gerektirmektedir. Ayrıca, kesimhanelerin ve marketlerin enerji giderleri de yüksektir. Örneğin, 2023 yılında benzinin litresi 33 TL, elektriğin kilovat saati 2 TL civarındadır.

- **Toprak maliyetleri**: 

Türkiye de hayvan yetiştiriciliği için uygun toprakların azalması, arazi kiralama ve satın alma fiyatlarının artması da et fiyatlarını etkileyen bir faktördür. 

Örneğin, 2023 yılında 1 dönüm tarla kirası ortalama 1.000 TL, satış fiyatı ise ortalama 100.000 TL civarındadır.

- **Verimlilik**: 

Türkiye de hayvan yetiştiriciliği hala aile tipi işletmelerde ve geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Bu da hayvanların verimliliğini ve kalitesini düşürmektedir. Örneğin, Türkiye de bir inek yılda ortalama 4 ton süt verirken, Avrupa da bu rakam 8 ton civarındadır. 

Ayrıca, Türkiye de bir dana ortalama 400 kg canlı ağırlığa sahipken, Avrupa da bu rakam 600 kg civarındadır.

- **Hayvan sayısı**: 

Türkiye de hayvan sayısının azalması da et fiyatlarını yükselten bir başka neden olarak gösterilmektedir. Özellikle son yıllarda yaşanan kuraklık, salgın hastalıklar, terör olayları ve ekonomik krizler nedeniyle hayvan varlığı ciddi oranda azalmıştır. 

Örneğin, Türkiye de 2023 yılı itibariyle toplam büyükbaş hayvan sayısı yaklaşık 10 milyon adet iken, bu rakam 2019 yılında yaklaşık 15 milyon adetti.

- **İthalat**: 

Türkiye de et fiyatlarını düşürmek için son yıllarda ithalat yapılmaktadır. Ancak bu çözüm de kalıcı olmamıştır. Çünkü ithal etin kalitesi yerli ete göre daha düşüktür ve tüketiciler tarafından tercih edilmemektedir. Ayrıca, ithalat yapmak için döviz harcanması da ülke ekonomisine zarar vermektedir. 

Örneğin, Türkiye de 2023 yılında yaklaşık 500 bin ton et ithal edilmiştir ve bunun için yaklaşık 2 milyar dolar döviz ödenmiştir.

Et fiyatlarının daha makul seviyelere inmesi için alınması gereken önlemler nelerdir  

- **Üretici destekleri**: 

Türkiye de hayvan yetiştiricilerine yem, toprak, enerji, nakliye, sağlık, sigorta gibi konularda daha fazla destek verilmesi gerekmektedir. Bu sayede üretim maliyetleri düşürülebilir ve üreticilerin kâr marjı artırılabilir. Ayrıca, üreticilere verilecek teşviklerle hayvan varlığının artırılması ve ıslah çalışmalarının yapılması da önemlidir. 

Örneğin, Türkiye de 2023 yılında hayvan başına verilen destek ortalama 100 TL iken, bu rakam Avrupa da ortalama 500 TL civarındadır.

- **Modernizasyon**: 

Türkiye de hayvan yetiştiriciliğinin modern yöntemlerle yapılması için gerekli altyapı ve eğitim çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu sayede hayvanların verimliliği ve kalitesi artırılabilir ve israfın önüne geçilebilir. Örneğin, Türkiye de hayvan yetiştiriciliği için kullanılan kuru meraların sulama sistemleriyle donatılması, hayvanların barınma ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, kesimhanelerin ve marketlerin hijyen ve soğutma sistemlerinin geliştirilmesi gibi adımlar atılabilir.

- **Tüketici bilinci**: 

Türkiye de et tüketiminin daha sağlıklı ve dengeli bir şekilde yapılması için tüketicilerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu sayede hem tüketicilerin sağlığı korunabilir hem de et talebi azaltılabilir. Türkiye de kişi başına yıllık et tüketimi önceki yıllar kişi başı 20 kg üzerinde iken, 2022 yılı ortalama 7 kg kadar düşmüştür, bu rakam Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği seviye olan 15 kg'ın altındadır. Ayrıca, tüketicilerin et kalitesine dikkat etmesi ve yerli üretimi desteklemesi de önemlidir.

Türkiye hem Avrupa hem de Asya kıtalarında yer alan bir ülkedir. Türkiye'nin coğrafi konumu, iklimi, nüfusu ve ekonomisi, et üretiminde hangi hayvanların tercih edilmesi gerektiği konusunda önemli etkenlerdir. Bu yazıda, Türkiye'de et üretiminde büyük baş hayvanlar ile küçük baş hayvanlar arasındaki avantaj ve dezavantajları karşılaştıracağız.

Hayvan yetiştiriciliğinde büyük baş mı küçük baş mı

Büyük baş hayvanlar, genellikle sığır, manda, deve ve at gibi hayvanları ifade eder. Bu hayvanlar, çok miktarda et üretebilirler, ancak aynı zamanda çok miktarda yem, su, arazi ve bakım gerektirirler. 

Büyük baş hayvanların beslenmesi ve yetiştirilmesi hem çevresel hem de ekonomik açıdan yüksek maliyetlidir. Ayrıca, büyük baş hayvanlar, küçük baş hayvanlara göre daha yavaş büyürler ve daha geç kesime hazır hale gelirler.

Küçük baş hayvanlar ise koyun, keçi, tavşan ve tavuk gibi hayvanları kapsar. Bu hayvanlar, daha az et üretirler, ancak daha az yem, su, arazi ve bakım ihtiyacı duyarlar. Küçük baş hayvanların beslenmesi ve yetiştirilmesi hem çevresel hem de ekonomik açıdan daha düşük maliyetlidir. Ayrıca, küçük baş hayvanlar, büyük baş hayvanlara göre daha hızlı büyürler ve daha erken kesime hazır hale gelirler.

Türkiye'nin coğrafi ve ekonomik durumu dikkate alındığında, Türkiye'de et üretiminde küçük baş hayvanların tercih edilmesi daha uygun olabilir. 

Türkiye'nin büyük bir kısmı dağlık ve kurak bölgelerden oluşur. Bu bölgelerde büyük baş hayvan yetiştirmek zor ve pahalıdır. Küçük baş hayvanlar ise bu bölgelerde daha kolay adapte olabilir ve daha az kaynak tüketebilirler. Türkiye'nin nüfusu da hızla artmaktadır. Bu da et talebinin de artması anlamına gelir. Küçük baş hayvanlar, daha kısa sürede daha fazla et üretebilir ve talebi karşılayabilirler.

Sonuç olarak, Türkiye'de et üretiminde büyük baş hayvan mı küçük baş hayvan mı tercih edilmelidir sorusunun cevabı, coğrafi ve ekonomik faktörlere bağlıdır. Ancak genel olarak, küçük baş hayvanların daha avantajlı olduğu söylenebilir. Küçük baş hayvanlar hem çevreye hem de bütçeye daha az zarar verirken, hem de et ihtiyacını daha hızlı ve verimli bir şekilde karşılayabilirler.

İnsan sağlığı açısından kuzu eti mi, dana eti mi saha sağlıklıdır?


Et, insan beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Et, protein, demir, çinko, B vitaminleri gibi vücudumuz için gerekli olan besin öğelerini içerir. Ancak et tüketirken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar vardır. Örneğin, etin tazeliği, yağ oranı, pişirme yöntemi gibi faktörler etin sağlığımıza olan etkisini belirler.

Et türleri arasında en çok tercih edilenlerden ikisi kuzu eti ve dana etidir. Peki, bu iki et türü arasında hangisi daha sağlıklıdır? Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Çünkü her iki et türü de sağlıklıdır, ancak tercih ettiğiniz et türüne göre değişmektedir.

Örneğin, kuzu daha düşük yağ oranına sahip olduğu için daha sağlıklı olmaktadır. Ayrıca kuzu, dana etine göre daha az kalori içerir. Ancak dana eti, yüksek miktarda protein ve demir içermektedir, bu nedenle vücut geliştiriciler ve sporcular tarafından tercih edilmektedir.

Kuzu Eti ve Dana Eti Arasındaki Besin Değerleri


Kuzu eti ve dana eti arasındaki besin değerlerini karşılaştırmak için 100 gram pişmiş etin içerdiği besin öğelerine bakalım.

Kuzu Eti (100 gram):

- Kalori: 250 kcal
- Protein: 15 gram
- Yağ: 20 gram
- Demir: 1.8 mg
- Çinko: 3.9 mg
- B12 Vitamini: 1.2 mcg

Dana Eti (100 gram):

- Kalori: 150 kcal
- Protein: 28 gram
- Yağ: 4 gram
- Demir: 2.6 mg
- Çinko: 5.3 mg
- B12 Vitamini: 2.4 mcg

Bu tablodan da görüldüğü gibi kuzu eti, dana etine göre daha fazla yağ ve kalori içermektedir. Bu nedenle kilo vermek isteyenler veya kalp-damar hastalığı riski taşıyanlar kuzu etini sınırlı miktarda tüketmelidir.

Dana eti ise kuzu etine göre daha fazla protein ve demir içermektedir. Bu nedenle kas yapmak isteyenler veya demir eksikliği anemisi olanlar dana etini daha çok tüketmelidir.

Her iki et türü de B12 vitamini açısından zengindir. B12 vitamini, sinir sistemi sağlığı, kan hücreleri üretimi ve DNA sentezi için gereklidir. B12 vitamini eksikliği ise yorgunluk, halsizlik, unutkanlık gibi belirtilere yol açabilir.

Kuzu Eti ve Dana Eti Nasıl Tüketilmelidir?


Kuzu eti ve dana etinin sağlıklı bir şekilde tüketilmesi için bazı ipuçları şunlardır:

  • - Et alırken güvenilir bir kasaptan veya online kasaptan alınmalıdır.
  • - Etin tazeliği kontrol edilmeli, kokusu ve rengi bozulmuş olan etlerden uzak durulmalıdır.
  • - Etin yağlı kısımları ayıklanmalı veya az yağlı olan kısımları tercih edilmelidir.
  • - Et pişirilirken çok yüksek ateşte veya çok uzun süre pişirmekten kaçınılmalıdır. Bu şekilde etin besin değerleri korunur ve kanserojen maddeler oluşmaz.
  • - Et pişirilirken kızartma, kavurma gibi yağlı yöntemler yerine haşlama, ızgara, fırın gibi yağsız yöntemler kullanılmalıdır.
  • - Et yemeklerine bol sebze, salata veya yoğurt gibi sağlıklı eşlikçiler eklenmelidir. Bu şekilde etin sindirimi kolaylaşır ve besin çeşitliliği sağlanır.

Sonuç olarak, kuzu eti ve dana eti arasında hangisinin daha sağlıklı olduğunu söylemek zor. Her iki et türü de farklı besin değerleri sunar ve farklı sağlık yararları sağlar. Önemli olan et tüketimini kişisel ihtiyaçlara, sağlık durumuna ve damak zevkine göre ayarlamak ve dengeli bir şekilde tüketmektir.

Sonuç:

Miras yolu ile bölünmüş küçük arazileri kısa ve orta vadede birleştirmek mümkün değildir, kamulaştırmak ise hiç mümkün değildir
Yapılacak düzenleme 40 000 köy, 40.000 çiftliktir.
Her bölge coğrafi özelliği göz önüne alınarak belli bir yetiştiriciliği yönlendirilmeli.
Her köy bir çiftlik olarak göz önüne e alınarak tüm araziler ortaklık hissesine göre değerlendirilmeli.
Çiftlik yöneticileri, Tarım bakanlığına bağlı ziraat mühendisi olmak kaydı ile devlet tarafından atanmalı

Dünya nüfusu artıyor, yakın zamanda tüm dünya bu krizin etkilerini yaşamaya başlayacak, insanoğlunun en gereksinimi olan üç temel şey su, ekmek ve havadır, kıtlıkta dolar döviz ekmek satın alamaz.
Türkiye bir an önce tarım ve hayvancılığı yeniden masaya yatırmalıdır, bu toprak bilimden uzak bir tarım uygulayan köylünün eline bırakılan atacak derecede önemlidir.
Bir an önce önlem alınmalıdır, geç olmadan
-------
Ahmet Atam 



Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun