![]() |
Halifeliğin Kaldırılması: Türkiye Cumhuriyeti'nin Dönüm Noktası |
Halifeliğin kaldırılmasının genç Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki etkileri:
Halifelik neden kaldırıldı, 3 Mart 1924'te Türkiye Cumhuriyeti'nin halifeliği kaldırması, ülke tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. bu karar Türkiye'ye nasıl etkiler yaptı ve günümüzde hala tartışma konusu olmasının nedenleri nelerdir?
Halifeliğin kaldırılması
Genç Türkiye Cumhuriyeti, halifeliği kaldırmaya karar verdiğinde oldukça kararsızdı.
Hem laik bir devlet kurmak istiyorlar hem de İslam dünyasıyla iyi ilişkiler sürdürmek istiyorlardı. Ancak halifelik, bu iki hedefi aynı anda gerçekleştirmek için büyük bir engel gibi görünüyordu. Atatürk ve arkadaşları, "Bu halifelik meselesini kökten çözelim." diyerek 3 Mart 1924'te mecliste yapılan oylama sonucunda halifeliği kaldırdılar.
Bu karar bazı Müslümanları öfkelendirdi, ancak laikliği savunanlar ve modern bir devlet inşa etmek isteyenler için önemli bir adım oldu.
Sonuç olarak, halifeliğin kaldırılması Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dönüm noktasıydı.
Halifeliğin kaldırılması, hem olumlu hem de olumsuz etkiler yarattı. Ancak genel olarak, Türkiye'nin modernleşmesi ve güçlenmesi adına atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Halifeliğin kaldırılması, hem olumlu hem de olumsuz etkiler yarattı. Ancak genel olarak, Türkiye'nin modernleşmesi ve güçlenmesi adına atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Halifelik makamını kaldıran ve Osmanlı hanedanını yurtdışına gönderen yasa, TBMM'de kabul edilmesinin ardından aynı gün Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından onaylanarak 431 sayılı Kanun olarak Resmi Gazete'de yayımlandı.
- Halife kaldırılmıştır. Hilafet, hükümet ve cumhuriyet anlam ve kavramında zaten var olduğu için Hilafet makamı ortadan kaldırılmıştır.
Hilafeti kaldıran Kanun maddeleri şunlardır:
- Halife kaldırılmıştır. Hilafet, hükümet ve cumhuriyet anlam ve kavramında zaten var olduğu için Hilafet makamı ortadan kaldırılmıştır.
- Tahttan indirilen Halife ve Osmanlı Saltanatının sona ermiş hanedanının erkek, kadın tüm üyeleri ve damatları Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde oturma hakkından sonsuza kadar mahrumdur. Bu hanedana mensup kadınlardan doğan kişiler de bu madde hükmüne tabidir.
- İkinci maddede belirtilen kişiler, bu kanunun ilanından itibaren en fazla on gün içinde Türkiye Cumhuriyeti topraklarını terk etmek zorundadır.
- İkinci maddede belirtilen kişiler, bu kanunun ilanından itibaren en fazla on gün içinde Türkiye Cumhuriyeti topraklarını terk etmek zorundadır.
- İkinci maddede adı geçen kişilerin Türk vatandaşlık statüsü ve hakları kaldırılmıştır.
- Bundan böyle ikinci maddede belirtilen kişiler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde gayrimenkul mallara tasarruf edemezler. Bağlantılarının kesilmesi için bir yıl süreyle vekalet yoluyla devlet mahkemelerine başvurabilirler. Bu sürenin bitiminden sonra hiçbir mahkemeye başvuru hakları olmayacaktır.
- İkinci maddede belirtilen kişilere, yolculuk masraflarını karşılamak üzere bir defaya mahsus ve servet durumlarına göre hükümet tarafından uygun görülecek bir ödeme yapılacaktır.
- İkinci maddede belirtilen kişilere, yolculuk masraflarını karşılamak üzere bir defaya mahsus ve servet durumlarına göre hükümet tarafından uygun görülecek bir ödeme yapılacaktır.
- İkinci maddede belirtilen kişiler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki tüm taşınmaz mallarını bir yıl içinde hükümetin bilgisi ve onayı doğrultusunda elden çıkarmak zorundadırlar. Belirtilen taşınmaz malları elden çıkarmadıkları takdirde, bunlar hükümet tarafından tasfiye edilip bedelleri kendilerine ödenecektir.
- Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan tapuya kayıtlı taşınmaz malları millete devredilmiştir.
- Kaldırılmış padişahlık sarayları, kasırları ve diğer emlakleriyle birlikte içerisindeki mefruşatlar, takımlar, tablolar, sanat eserleri ve diğer tüm taşınabilir mallar millete geçmiştir.
- Daha önce Emlak-i Hakaniye adı altında millete devredilmiş olan emlak ile birlikte, kaldırılmış padişahlığa ait tüm emlak ve eski Hazine-i Hümayun, içeriğindeki saraylar, kasırlar, binalar ve arazilerle birlikte millete intikal etmiştir.
- Millete intikal eden emval-i menkule ve gayrimenkulenin tesbit ve muhafazası için bir nizamname tanzim edilecektir.
- Millete intikal eden emval-i menkule ve gayrimenkulenin tesbit ve muhafazası için bir nizamname tanzim edilecektir.
- - Bu kanun, yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer.
- - Bu kanunun hükümlerini yerine getirmekle İcra Vekilleri Heyeti görevlidir.
Sonuç olarak, Halifelik makamının kaldırılmasının hukuk, iç ve dış politika açısından üç temel ilkeye dayandığı anlaşılmaktadır:
Halifelik makamının dini bir rol taşımadığı, yalnızca devlet başkanlığını temsil ettiği ve Türkiye'de Meclis ile devlet başkanının var olduğu göz önüne alındığında, bu görevi üstlenmeye çalışan başka bir makamın kabulü mümkün değildi.
Ankara'nın kontrolü dışında bir otoritenin varlığı, devlette çift başlılık yaratabilir ve genç Cumhuriyet için büyük bir tehdit oluşturabilir, çünkü siyasi, sosyal ve kültürel devrim hareketlerine karşı muhalefet odakları ortaya çıkabilir.
Dış politika açısından, yeni Türkiye artık millî devlet anlayışının ötesine geçerek uluslararası bir boyut kazanmış, Halifelik makamının karar ve eylemlerinin Türkiye'yi yeni uluslararası sistemde zor duruma sokabileceği öngörülmüş ve bu risk bertaraf edilmiştir.
Halifeliğin kaldırılmasının hukuki boyutu.
Halifelik makamının dini bir rol taşımadığı, yalnızca devlet başkanlığını temsil ettiği ve Türkiye'de Meclis ile devlet başkanının var olduğu göz önüne alındığında, bu görevi üstlenmeye çalışan başka bir makamın kabulü mümkün değildi.
Bu nedenle, Halifelik makamının dini değil, dünyevi bir makam olduğu hukuken kabul edilir.
Halifeliğin kaldırılmasının İç politika boyutu:
Ankara'nın kontrolü dışında bir otoritenin varlığı, devlette çift başlılık yaratabilir ve genç Cumhuriyet için büyük bir tehdit oluşturabilir, çünkü siyasi, sosyal ve kültürel devrim hareketlerine karşı muhalefet odakları ortaya çıkabilir.
Bu durum, iç politika açısından endişe verici bulunmuştur.
Halifeliğin kaldırılmasının Dış politika boyutu:
Dış politika açısından, yeni Türkiye artık millî devlet anlayışının ötesine geçerek uluslararası bir boyut kazanmış, Halifelik makamının karar ve eylemlerinin Türkiye'yi yeni uluslararası sistemde zor duruma sokabileceği öngörülmüş ve bu risk bertaraf edilmiştir.
Böylece Modern Türkiye, Pan İslamik bir tehdit unsuru olmaktan çıkmış ve yeni dünya düzeninde barışçıl, eşit bir ortak haline gelmiştir.
Kaynaklar:
Hilafet (Osmanlı Devri), Diyanet İslam Ansiklopedisi, C XVII, s.546-552.
ALPKAYA, Faruk, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu (1923-1924), İletişim 1998.
ATATÜRK, Kemal, Nutuk II, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1996.
Kaynaklar:
Hilafet (Osmanlı Devri), Diyanet İslam Ansiklopedisi, C XVII, s.546-552.
ALPKAYA, Faruk, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu (1923-1924), İletişim 1998.
ATATÜRK, Kemal, Nutuk II, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1996.
Yorum Gönder