KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

Araçların hüküm sürdüğü dünyada: Ekonomik, Sosyal ve Psikolojik yıkım

Araçların, araç olarak değil, amaç olarak görülmesinin, ekonomik, soysal ve psikolojik etkileri nelerdir
Araçların hüküm sürdüğü dünyada: Ekonomik, Sosyal ve Psikolojik yıkım

Amaç ve araç ilişkisini dengeli bir şekilde kurmak önemlidir. Zengin olanlar için pek sorun olmayabilir, ancak fakir olanlar için durum farklıdır. Atalarımızın dediği gibi,'' zengin dağları aşarken fakir düz yolda şaşırabilir'' Bir adam asgari ücretle çalışıyor, ancak cebinde iPhone varken kıçında donu yok, ev kira, geleceğini ipotek altına alacak olan araba hayali kuruyor, araçlar amaç haline gelmiş durumda.

Araçlar Tahtına Kurulmuş Bir Hayat 

İnsanoğlunun araçları amacının önünde görmeye başlaması, hem kişisel hem de toplumsal açıdan birçok olumsuz sonuç doğurabilir.

Kişisel açıdan:

  • Yabancılaşma: Kişiler, araçlara bağımlı hale geldikçe ve araçlara odaklandıkça, kendilerini ve çevrelerindeki dünyayı daha az anlamlı bulabilirler. Bu da yabancılaşma ve izolasyon duygularına yol açabilir.
  • Değer yoksunluğu: Araçlar, genellikle maddi kazanç veya statü gibi somut hedeflere ulaşmak için kullanılır. Bu, ahlaki değerler ve anlamlı ilişkiler gibi daha soyut değerlerin göz ardı edilmesine yol açabilir.
  • Bencillik: Araçlara odaklanmak, bireysel çıkarlara ve kısa vadeli kazançlara öncelik verilmesine yol açabilir. Bu da bencillik ve başkalarına karşı duyarsızlık gibi olumsuz davranışlara yol açabilir.
  • Stres ve kaygı: Sürekli olarak araçları optimize etme ve iyileştirme çabası, stres ve kaygıya yol açabilir. Bu da zihinsel ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebilir.

Toplumsal açıdan:

  • Eşitsizlik: Araçlara erişim ve bunları kullanma becerisi, toplumda eşitsizliği artırabilir. Bu da sosyal huzursuzluk ve çatışmalara yol açabilir.
  • Çevresel tahribat: Araçlara aşırı bağımlılık, kaynakların aşırı kullanılmasına ve çevresel tahribata yol açabilir.
  • Sosyal bağların kopması: Araçlar, insan etkileşiminin yerini alabilir ve bu da sosyal bağların kopmasına ve toplumda bir bütünlük eksikliğine yol açabilir.
  • Manipülasyon: Araçlar, insanları kontrol etmek ve manipüle etmek için kullanılabilir. Bu da özgürlük ve özerklik kaybına yol açabilir.

Bununla birlikte, araçların olumsuz sonuçlara yol açmadan da kullanılabilir olduğunu belirtmek önemlidir. Anahtar, araçları bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanmaktır. Bunu yapmak için şunlara dikkat etmeliyiz:

  • Araçların birer araç olduğunu ve bir amaç olmadığını unutmamak gerekir. Araçlar, daha büyük bir amaca ulaşmak için kullanılan araçlardır. Kendi başlarına değerli değillerdir.
  • Araçları etik ve sorumlu bir şekilde kullanmak gerekir. Araçlarımızın başkalarına zarar vermemesini veya çevreye zarar vermemesini sağlamalıyız.
  • Değerlerimize ve inançlarımıza odaklanmaya devam etmeliyiz. Araçlar, değerlerimizi ve inançlarımızı gerçekleştirmemize yardımcı olmalı, onları engellememelidir.
  • Birbirimizle bağlantıda kalmaya ve anlamlı ilişkiler kurmaya devam etmeliyiz. Araçlar, insan etkileşiminin yerini almamalı, onu geliştirmelidir.

Sonuç olarak, insanoğlunun araçları amacının önünde görmesi karmaşık bir konudur. Hem olumsuz hem de olumlu sonuçları olabilir. Araçları bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanarak olumsuz sonuçlardan kaçınabilir ve araçların sunduğu faydalardan yararlanabiliriz.

Araçlar Tahtında Ezilen Hayatlar şiiri

Araçlar amaç olunca, döner dünya tersine,
Sen ne desen de Amaçlar  kişiseldir. 
Araçlar geçici, amaç kalıcı,
Unutma, hayat bu kadar basit değildir

Varım demek için, yok olurken,
Kibir gösteriş hava caka,
İmamın kayığına binerken
Bir bakmışsın her şey hava cıva.
 
Dört teker üstünde bir canavar, 
Yutar yolları, durur ardına bakar. 
Benlik gururu öylesine kabarmış, 
Olmuş gösteriş budalası bir barbar.

Araca tapan modern insan, 
Koymuş onu altın tahtın üstüne. 
Özgürlük sanmış bu esaret zincirini, 
Unutmuş amacın asıl değerini.

Zamanın kıymetini bilmez bu çağ, 
Dakikalar yarışır saniyelerle. 
Gerçekten nereye gidiyoruz biz? 
Sorarken soruyu, cevapsız sessizlikte.

Kredi kartları bitmez bir yük,
Aldıkça alıyoruz, doymuyor hırslarımız
Reklamlar fısıldarken kulağımıza, 
Sahip oldukça yoksullaşıyoruz o araçlara
 
Araçları amaç sanmışız, kör olmuşuz gerçeğe, 
Paraya ve mala tapmışız, yabancılaşmışız sevgiye. 
Sosyal medya yalanları sarmış her yanımızı, 
Dostluklar kaybolurken, yalnızlık çökmüş üstümüze.

Çocuklar ekran başından kalkmıyor, 
Aileler birlikte iken bile yapayalnız. 
Kaybolurken beton yığınları arasında,
Araçlar kovmuş kapıdan amaç denen arkadaşı

Var mıdır bir huzur, bir dinginlik bu alemde, 
Her köşe başında bir araç, hep bir hırsın peşinde? 
Arabalar, evler, yatlar, mal mülk, 
Mutluluğu arayan kaybolmuş bir çemberde.

Psikoloji bozuk, stres tavan, mutluluk yok bir gram, 
Sürekli bir yarış, bir hırs, bitmeyen bir savaş. 
Doğayla bağ kopmuş, yabancılaşmış insan, 
Ara, bulursun belki mazide kalmış bir mekan

Uyan artık gafletten, gör gerçekleri be dostum, 
Araçlar hep birer vasıta, 
Sevgiyi, dostluğu, merhameti gör, 
At, at şu hırsı bir kenara. 

Evler garaj oldu, arabalar ev sahibi, 
Aileler parçalandı, sevgi ortada kaldı. 
Komşular bile selamlaşmazken,  
Araçlar amaçların yerini aldı.
  
Arabalar, telefonlar, lüks evler, 
Esareti altına almış her birimizi..
Amaç olmuş Hepimiz İçin araçlar
Sanki, boyunlarımıza takılmış bir dizi inci. 

Uyan artık insanlık, bu gidiş nereye? 
Araç için,  kaybetme ruhunu yok yere
Bir lokma bir hırka birde baraka
Yeter dersen cennet olur bu dünya.

Şiir denemesi: Ahmet ATAM