Kütahya: Edebiyatın kültürün sanatın kuruluşun kurtuluşun şehri

Kütahya: Edebiyatın kültürün sanatın kuruluşun kurtuluşun şehri

Kütahya'm şiiri:

Edebiyatın, kültürün, sanatın şehri,
Her köşesi ayrı bir güzellik barındırır,
Şairler, yazarlar buradan esinlenir,
Kütahya, Anadolu'nun kalbinde, gizemli beldedir.

Kütahya Kalesi'nde yankılanırken geçmişin nefesi,
Ulu Cami Minarelerinden eko yapar ezan sesi.
Sanatçıların ellerinde hayat bulur bu toprak,
Bir şehir düşün ki, her köşesi bir sanat eseri.

Kütahya'nın yeşil bağrında,
Tarih boyunca bir akış var,
Her taşında, her toprağında,
Asırların hikayesini saklar..

Bu topraklarda yetişen, değerli şairlerin ilhamı,
Hisarlı Ahmet'in sazı, Gaybi'nin divanı
Kütahya'nın ruhu, sanatın tamamı,
Unutulur mu hiç Pesendi'nin ortakçı destanı

Çelebi'nin seyahatnamesinde övgüyle bahsedilen,
Şair Şeyhi ile düşündüren, gülümseten
Her bir şiiri tebessümünde dinlenen,
Ey Arifi başında kümbetin yok ki, olsun gelen giden.

Dağlarında çınarlar.
Sessizce fısıldarken geçmişi,
Gökyüzüne uzanan minareler,
Şehrin maneviyatını yansıtır her biri.

Çini sanatının renkleri,
Kütahya'nın dokusunda can bulur,
Birer tarih öyküsü Mavi, yeşil, her biri .
Ustaların ellerinde sanat eseri olur.

Çavdar hisar Aizonai, antik kentleri,
Tarihin sessiz tanıkları gibi dururken,
El sanatları, dört bir yanına nam salmış,
Her biri birer sanat harikasıymış.

Domaniç Dağları'nda yankılanır kuş sesleri,
Simav Çayı'nın serin sularında gizlenir huzur,
Frigya Vadisi'nin eşsiz manzarası,
Kütahya'nın doğal güzellikleri işte budur.

Ahşap işçiliğinin zarafetini sergiler, tarihi evler,
Geleneksel Türk evlerinin sıcaklığını hissettirir.
Her kapıdan içeriye bir hikaye davet eder,
Kütahya'nın güzelliği, her daim kalplerde yer eder.

Kentin eski tarihi sokakları,
Kültürün ve edebiyatın izlerini taşır,
Her köşe başı, bir şairin mısralarında gizli.
Kütahyalı Geçmişin gölgesinde kalır.

Mavi ve beyazın en güzel hali,
Her bir karo, bir usta elinden çıkma sanat eseri.
Aşıkların dilinden düşmeyen Dumlupınar,
Kurtuluş savaşının ruhu burada var,

Frigya'nın vadileri, Roma'nın antik tiyatroları,
Selçuklunun camileri, Osmanlının çeşmeleri.
Her biri Kütahya'nın tarihine işlenmiş,
Geçmişle geleceği bir araya getirmiş.

Şekillenen her desen,
Bir zamanlar sarayları süsleyen ihtişamın mirasıdır.
Aşıkların türküleri, halkın dilinde yaşar,
İzleyen, dinleyen, görenin aklı şaşar.

Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış,
Her köşesi, her taşı, bir efsane Kütahya
Dağlarında göğe selam dururken çınarlar,
Zeybekler, cesaret ve özgürlüğü oynarlar. 

Yemeklerinde Anadolu'nun lezzeti,
Testi kebabı, tarhanası, tosumun ılbıda.
Kütahya'nın mutfağı, zengin ve özgün,
Toprağının bereketini tadarsınız her lokmada, 

Bu şehir, Anadolu'nun kalbinde, bir doğa harikası,
Bir mozaik, bir palet, bir sanat galerisi.
Ve işte bu yüzden, Kütahya'yı anlatan bir şiir,
Sadece kelimelerle değil, duygularla dinlenir.

Zaferin ve direnişin şehri, termalleriyle ünlü,
Seramikleriyle bezenmiş,  
Mavi ve beyazın nakışıyla süslenirken
Dumlupınar'da ne canlar feda edilmiş,

Şairlerin dilinde, dervişlerin nefesinde,
Geleneklerinde yaşar Kütahya'nın neşesi.
Aşıkların türküsünde, zeybeklerin özünde,
Geçmişi ile yoğrulmuştur, zamanın çok ötesinde.


Şiir: Ahmet ATAM