-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Suskun Halk: fiyat değer çelişkisi

Suskun Halk:  fiyat değer çelişkisi
Suskun Halk:  fiyat değer çelişkisi 

Pazara markete gitmeye korkar olduk, hangi ürünün ve hizmetin bedelinin ne olduğu hakkında değerlendirme yetimizi kaybettik, aklımızı  da kaybetmezsek iyidir, çarşıya pazara çıkmaya gör, vallahi tutan tutuğunu öpüyor.

Türkiye'de kopan fiyat değer ilişkisi:


Ürün ve hizmet Fiyatların değer ölçme niteliği karman çorman oldu. 100TL'ye tişört varken, 100 TL'ye marketten bir kilo çilek alıyorsun. 
Otomobil alacak oluyorsun bir milyon, yıkatmaya veriyorsun 400 TL sigorta kasko anasının nikahı, Anlamıyor, aval aval bakıyorsun.
Bizi kıskanıyorlar dediğin elin gavurunun beş aylık maaşı ile sıfır otomobil alabilirken, yurdum insanının otuz yaşındaki teneke için otuz aylık maaşı yetmiyor, neden diye sorsan, cevabı yok.  

Yiyecek ve içecek fiyatları iç savaş yaşayan Suriye'de Rusya ile boğuşan Ukrayna'da bile neden bizden çok daha ucuz, neden savaşta olan ülkelerde dahi enflasyon bizden düşük.
Fiyatlar ve rakamlar bir anlam ifade etmiyor artık,  bence mesele sadece enflasyon değil, manevi değerler gibi maddi değerlerde birbirine girdi,  Her şey öylesine Arap saçına döndü, önce bu değerlerin yerine oturması gerek.
Domates karpuz bedava, çilek yüz lira olmaz arkadaş vallahi şaka gibi.

Tuğladan dört köşe duvar örüp, içine iki tuvalet ve bir tane de duşakabin koyup adına daire dedikleri şeyler dört milyon TL, maaşlar asgari ücret, şaka gibi yahu, kim alacak, nasıl ödeyecek, anlayan beri gelsin.

Adam kamyon kamyon karpuzu tarlada bırakıyor, domatesler salça fabrikasına bile gidemez iken çilek yüz lira, yeşil biber ateş pahası, ne oluyor.

Aylık elektrik giderim 250 TL, lakin canın çekip bir İskender kebap yemeğe kalksan oda daha pahalı, burada soru şu, İskender kebap mı pahalı, elektrik mi ucuz.

Hani Türkçemizde bir deyim vardır, adamın önce aklını sonra parasını alacaksın diye, vallahi akıl alma dönemini yaşıyoruz, arkasından da sağlam çarpılacağız galiba.

Herkes birbirini suçluyor; devlet esnafı, tüccarı, çiftçi ise devleti. Kimse suçu kabul etmiyor. Yirmi yıldan fazla süredir iktidarda olanlar hâlâ sabır istiyor ve herkesi kendi çıkarını düşünmeye iterek ticari ahlakı yok ediyor. 

Suskun Halk Çılgın fiyatlar 


Ey millet, ey garip halkım, ne hallere düştük! 
Bakkala markete kasaba küstük.
Domatesler çürüyor, karpuzlar tarlada yanıyor, 
Maaşlar mı, her gün daha güdük kalıyor.

Cebimizde ne varsa eriyor, yok oluyor, 
Bizler yerimizde sayarken fiyatlar uçuyor,  
Üretici kar edemiyor, tüketici perişan,
Kimse bilmiyor, karda mı yada ziyan.

Pazarda bir hengame, markette bir telaş,
Fiyatlar uçmuş göğe, vatandaşın işi yaş.
Bizi kıskananlar beş maaşla, sıfır araba,
Bizde ise durum farklı, beş yıl yetmez bu arada.

Fiyatlar artık anlamsız, rakamlar karışık,
Maaşlar asgari, geçim zor, durum sıkışık.
Sabır diyor iktidar, Yirmi yılın sonunda bile, 
Ticari ahlak yıkılmış. Herkes kendi derdinde.

Suriye'de savaş, Ukrayna'da kıyamet, 
Ama onlarda bile yaşam daha ucuz nihayet. 
Neden böyle oluyor, soruyorum size, 
Bu adaletsizlik karşısında suskun kalan herkese.

Umarım bu karmaşa, bir gün son bulur,
Ve herkes hak ettiğinin bin mislisini, bulur
Ne biçim bir döneme rast geldik arkadaş,, 
Birileri sıçtı, sıçtığını karşısındakilere sıvıyor.

Ahmet ATAM

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun