Türkiye'nin önceliği Anayasa mı yasalar mı sistem mi

Türkiye Cumhuriyeti devleti kimin devletidir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, herhalde ciğer yemiş ki, anayasanın değiştirilemez ve dahi değiştirilmesi teklif edilemez olan ilk 4 maddesinden 3'üncü maddeyi hedef alarak “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” tabirinin değişmesi gerektiğini söyledi, Türk milletin gözünün içine baka baka, Numan Kurtulmuş'un “devletin milleti mi olur, milletin mi devleti olur” sorusu ile iktidarın önümüzdeki aylarda anayasa değişikliği hakkındaki arzusunu ortaya koyan gizli gündemi de iyice gün yüzüne çıkmış oldu.

Türkiye Türklerindir

Bu ülkenin kurucu iradesi ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi “Türkiye, Türklerindir” ve bunun ötesinde bir tanımlama gayreti bu ülkeyi yıkma çabalarıdır.
İsrail Türkiye'ye saldıracak söyleminin arka planındaki, İsrail'in PKK'ye destek vererek Türkiye'ye saldırtacak olası senaryosunun ardına sığınarak, TBMM başkanının, İktidarın bir yanında bulunan Hüdapar’ın ve diğer yanına almaya çalıştığı DEM partisinin etnik kimlik dayatmalarına sahte bir barış eli uzatma niyeti ile iyice açığa çıkmıştır.
Daha basitçe, PKK, Hizbullah ve AKP birlikteliğinin, ve MHP'nin bu birlikteliğe göz yumacağı senaryonun arka planı nedir, ne olabilir. Beka sorunu mudur gerçekten, yoksa koltuk sorunu mu?

AKP yeni bir millet yaratmak peşinde midir?

Türkiye zaten anayasasında belirtildiği şekli ile demokratik laik bir hukuk devletidir, Türkiye zaten bir ulus devletidir.
Afgan'dan, Suriyeli 'den Afrikalıdan Şeriat tarikat cemaat ve dahi mezhep temelli yeni bir millet yaratma kavramı Türk milletinin talebi değildir.
Peki o vakit bu talep kimden ve neden gelmektedir?
Daha dün kamu kurum ve kuruluşlarından “T.C” ibaresini, andımızı okullarımızdan kaldıranların Anayasa’dan da “Türklüğü” çıkarmak istemeleri tesadüfi değil, aksine çok planlı ve organize bir politikadır.
Bu organize politika Türkiye’nin bugün yaşadığı çoğu sorunun da temelidir.
Ümmet, şeriat, Ensar kavramları kullanılarak yandaş kanallarda ajitasyonlar yayınlayarak bu coğrafyadaki Türk milleti tarih sahnesinden silinmek mi istenmektedir

Önce Hizbullah’ın siyasi uzantısına Anayasa’nın 4’ncü maddesini tartışmaya açtırmaya çalışıp gelen tepkiler üzerine suspus olanlar şimdi de TBMM başkanı üzerinden Anayasa’nın 3’ncü maddesini hedef almaktadır. “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” bu ifadeye karşı çıkmak alenen Türk ve Türkiye düşmanlığıdır, hatta vatana ihanettir. Kaça bölünmesini istiyorsun, kimlere vatan toprağı hediye etmek istiyorsun Sn Numan Kurtulmuş birde onu söylesene

Ümmet değil millet ve o milletin adı da Türk milletidir.

Türkiye dışarıdan çökertemeyenler içerden yıkma çabasına girişmişlerdir, Yeni Anayasa tartışmalarıyla dolaşıma sokulan “ümmet” tartışması da bunun bir tezahürüdür. Siyasal İslamcıların, ülkemizin ödettirdiği ağır bedellere rağmen, halen ümmet anlayışını ön plana alarak “Türk Kimliğini yok saymaları akıl alır bir politika değildir.

Asli unsuru Türk olan sayısız şehit kanına mal olan bu aziz ülkenin milletine yeni bir millet kavramı adı altında ümmetçiliği dayatmanın kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Siyasi iktidar bugüne kadar izlediği iki ileri bir geri politikalarıyla Cumhuriyet ve kazanımlarını zedelemiş ve son perdesini de “Yeni Anayasa” üzerinden “darbe Anayasası’ndan kurtuluyoruz” aldatmacası altında milletimize sunma gayretindedir.

Türk kimliği üst kimliktir

Türk halkı bu oyuna gelmeyecektir.
Oğuz boylarından, Sakalar-İskitlerden, Selçuklulardan, Osmanlı’dan beri Türk kimliği bu bölgenin en önemli kimliğidir. Binlerce yıllık Türk kimliğini mezhepsel ayrımcılığa tabi tutmak birleştirici değil, bu ülkeyi temelimde yıkıcı ve bölücü bir yaklaşımdır. Hiç kimse milletimizin takdirine sunmadan, Meclis’te bir anlık çoğunluk yakalayarak Anayasa’yı değiştirmeye, yeni bir millet kavramı yaratmaya kalkışmasın.

Türkiye'nin sorunu ve yeni anayasa

Evet bugün Türkiye'nin sorunları vardır, iktidarın yanlış politikalarından kaynaklanan ekonomik sorunlar vardır, ve en önemlisi PKK terörüne neden olan bir Kürt sorunu vardır, ekonomik sorunlar zamanla bir şekilde çözülür, lakin Kürt sorunu hem askeri hem de siyasi çözüm gerektir ve emperyalizmin dayatması ile değil Türk milletinin iradesi ile çözülür.
Yeni bir anayasaya değil yeni yasalara ihtiyaç vardır. Bu ülke böyle devam edemez. Rejim değiştiren değil sistem değiştiren yasalara ihtiyaç vardır.

Federasyon konfederasyon özerklik gibi sözcükler ağızlara dahi alınmadan mahalli idareleri güçlendirici değişiklikler yapılmalı, her il bir anlamda eyalet statüsü kazanmalı,
Devletin dini adalettir, Adaletin yeniden tesisi için mahkemelere jüri müessesesi kurulmalıdır.
Diyanet yeniden yapılandırılmalıdır, batı ülkelerinde olduğu gibi gönüllü inanç vergisi getirilmeli, diyanetin giderlerinin bütçeden karşılanması uygulamasına son verilmelidir.
Nereden buldun yasası yürürlüğe konmalıdır, vergisi ödenmemiş mal varlığının hesabını veremeyenlerin haksız elde ettikleri varlıklara el konulmalıdır.
Milletvekili sayısı 400'e düşürülerek, senato tekrar kurulmalıdır,
Gelir dağılımındaki adaletsizlik giderilmeli, memur ve milletvekili maaşları dahil tüm ücretler asgari ücretin katlarına bağlanmalı.
Sosyal güvenlik sistemi yeniden ele alınmalı ve tek çatı altında toplanmalı
Vergide adalet sağlanmalı, tüm kazançlar vergiye tabi tutulmalı, vergi oranları düşürülerek basite indirgenmeli, vergi kaçıranların üzerine daha güçlü gidilmeli, ağır hapis cezaları getirilmelidir.
İfade özgürlüğü anayasal güvence altına alınmalı
Vakıflar ve dernekler yasası yeniden ele alınmalı
Paralı askerlik derhal kaldırılmalı, her Türk vatandaşına mecburi askerlik yeniden konmalı.
Bu gün artık işlevi kalmamış kurumlar, muhtarlıklar, nüfusu 100 kişiden az olan köy muhtarlıkları da dahil olmak üzere kaldırılmalı.
Belediyeler müthiş bir israf kaynağı ve birer politik araç haline gelmiştir, belediye hizmetleri kaymakamlıklara ve valiliklere bağlanmalıdır.
Barınma, sağlık ve eğitim devletin temel görevlerindendir, eğitim ve sağlık hayat boyu devletin asli görevi olmalıdır.
Dindarlaştırılan eğitimin tarikat ve cemaatler ile bin parçaya bölündüğü, dindarlaştırmanın ahlaki erozyonu önleyemediği geçtiğimiz yirmi yıl boyunca belli olmuştur, Eğitim millileştirilmelidir, ilk okuldan başlayarak1960 yıllarda olduğu gibi yavrukurtlar yetiştirilmelidir.
Anayasamı değiştireceksiniz, rejim değişikliği ile hiç boşuna uğraşmayın, yukarıda yazdığım maddeleri değiştirin, sistemi ve bakış açısını değiştirin

Bu devlet Türk milletinin devletidir ve ilelebet payidar kalacaktır. Türk milletinin sözünün üstüne söz söyleyenlerde bilsinler ki er geç bir bedel ödeyeceklerdir.

Ahmet ATAM