-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Aç gözlü insanoğlu

Aç gözlü insanoğlu
Aç gözlü insanoğlu

İnsanoğlu neden aç gözlü neden bu denli hırslıdır?


Bir düşünür bir zamanlar şöyle demiş: 'Bahçesinde yüzme havuzu isteyenler var, havuzu olanlar ise pek kullanmıyorlar, sadece gösteriş. Sevdiklerini kaybedenler derin bir kayıp duygusu hissederken, onu yakın tutanlar ise çoğu zaman ondan şikayetçi oluyorlar. 
Eşi olmayan eş istiyorlar ama, sahip olanlar da kıymet bilmiyorlar. 
Aç olan bir tabak yemek için her şeyi verecek halde, tok olan ise lezzetinden şikayetçi. 
Arabası olmayan hayaller kurarken, arabası olan hep daha iyisini arıyor. 
Acaba neden hep böyle oluyor.

İnsanoğlunun açgözlü ve hırslı olması, hem biyolojik hem de psikolojik temellere dayanan karmaşık bir durumdur. 
Evrimsel açıdan, insanın hayatta kalma ve neslini devam ettirme güdüsü, daha fazla kaynak, güvenlik ve güç arayışını beraberinde getiriyor. 
Bu, avcı-toplayıcı atalarımızın kıt kaynaklarla dolu bir dünyada hayatta kalmalarını sağlamış bir adaptasyondur. 
Ancak modern dünyada, bu dürtüler bazen aşırıya kaçıp doyumsuzluğa dönüşebiliyor.

Elindekinin kıymetini bilmemek ise genellikle iki nedenden kaynaklanıyor: 
Alışkanlık ve karşılaştırma. 
İnsanlar bir şeye sahip olduktan sonra ona alışıyor ve bu alışkanlık, sahip oldukları şeyin değerini gözden kaçırmalarına yol açıyor.   
Aynı zamanda, toplumda sürekli olarak başkalarıyla kıyaslama yapmak da tatminsizliği körüklüyor. 
Başka birinin daha iyisine sahip olduğunu görmek, kişinin kendi sahip olduklarını küçümsemesine neden olabiliyor.

Hep daha iyisini isteme arzusu ise bir yandan insanoğlunun ilerlemesini ve yaratıcılığını teşvik ederken, diğer yandan iç huzuru ve tatmin duygusunu baltalayabiliyor. 
Bu, insanın içindeki çelişkili doğanın bir yansımasıdır: 
Hem huzur ararız hem de mücadeleden vazgeçmeyiz.

Sorunun çözümü, kişinin farkındalık geliştirmesiyle, elindekilere şükrederek ve doyumu içsel değerlerde arayarak mümkündür diye düşünüyorum. 
Açgözlülük ve hırs, kontrol edildiğinde ilerleme için bir araç; kontrolsüz kaldığında ise mutsuzluğun kaynağı olabiliyor.

Tamahın Aynası şiiri:


Bir avuç toprak için kırılır nice dal,
Dostluk, insanlık, hepsi onlara ham hayal.
Tamah çiçeğiyle taçlanmış başları,
Gölgesinde solmuş ahlak ağaçları.

Bir zenginlik hevesi, ne garip, ne kara,
Kendi yüreğini aç bırakır insana.
Ne kalır bu hırsın sonunda eline?
Yalnızlık ve pişmanlık, kazınırken mezar taşına.

Oysa bilmez mi insan, dünya bir fasıldır,
Ne kadar toplasan, ölüm mutlak asıldır.
Aç gözleri kör eden o hırs ateşi,
Yakıp kül eder geçmişi geleceği..

Ekilse topraklara tamah yerine sevda,
Belki döner dünya daha dingin bir havada.
Ama tamahın gölgesinde, her şey kör ve sağır,
Aç gözlülerin elinde dönerken devran  ağır ağır.

Gözünüzü doyuramazsınız, gönlünüzü doyurun.
Zenginlik, sahip olduklarınız değil, olduğunuzdur
Anlamazlar ki, mutluluk parayla değil, vicdanla olur 
Aç gözlüler, sonsuz bir kuyuya su taşımaya mahkumdur.

Ahmet ATAM
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun