Hud Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 11. suresi olup, Allah'ın peygamberleri aracılığıyla insanlara gönderdiği emirleri ve kavimlerin bu emirlere karşı tutumlarını anlatan bir suredir. Bu surede özellikle Nuh, Hud, Salih, İbrahim, Lut, Şuayb gibi peygamberlerin kavimlerine tebliğleri ve kavimlerinin bu tebliğlere karşı tutumu ele alınır. Bu surede yer alan kıssalar, insanların Allah'ın emirlerine karşı itaatsizliği sonucunda uğradıkları helakları ve Allah'ın rahmetini kabul edenlerin kurtuluşunu vurgular.
Ad kavminin helakı, Hud Suresi'nde geniş bir yer bulur. Hud peygamber, Ad kavmine gönderilmiş bir peygamberdir. Bu kavim, Yemen’in Hadramut bölgesinde yaşayan, oldukça güçlü ve maddi imkanlara sahip bir toplumdur. Ancak Ad kavmi, Allah'a isyan etmiş, putlara tapmaya başlamış ve ahlaki yozlaşmaya kapılmıştır. Hud peygamber, onları Allah'a iman etmeye, doğru yola dönmeye ve ahlaklarını düzeltmeye çağırır. Ancak Ad kavmi, Hud peygamberin çağrılarına kulak asmaz ve onu alaya alır. Bunun üzerine Allah, uyarıları dikkate almayan Ad kavmini şiddetli bir rüzgarla (kasırga) helak eder.
Hud Suresi’nin 50-60. ayetleri arasında Ad kavminin helakı şöyle anlatılır:
"Ad halkına da kardeşleri Hud’u gönderdik. O, dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Siz, iftira etmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Ey kavmim! Bunun karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrimi verecek olan ancak beni yaratandır. Aklınızı kullanmıyor musunuz? Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günah işleyerek Allah’tan yüz çevirmeyin."
Ancak Ad kavmi, Hud peygamberin uyarılarına aldırış etmez ve sonunda Allah'ın gazabıyla karşı karşıya kalır. Helakları, Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde şiddetli bir rüzgar veya kasırga olarak tasvir edilir. Bu olay, Allah’a isyanın ve peygamberleri yalanlamanın kötü sonuçlarını gösteren ibret verici bir kıssa olarak anılır.
Yorum Gönder