-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Irkçılığın görünmeyen yüzü sosyoekonomi

Irkçılığın görünmeyen yüzü sosyoekonomi
Irkçılığın görünmeyen yüzü sosyoekonomi 

Irkçılık yoktur, sosyoekonomik dengesizlik vardır.


Irkçılığın temelinde renk farklılıkları belirgin bir faktör gibi gösterilmeye çalışılsa da, bu durum genellikle daha derin sosyoekonomik ve kültürel eşitsizliklerin toplumlara yansımasıdır. 
Ekonomi, eğitim, kültür ve sosyal yaşam farklılıkları, tarihsel ve toplumsal bağlamlarda ırkçılığın şekillenmesinde ve sürdürülmesinde kritik bir rol oynar. İşte bu faktörlerin etkisini açıklayan bazı noktalar:

Ekonomik Faktörler


Kaynak Rekabeti: Irkçılık, genellikle ekonomik kaynakların (iş, toprak, servet) sınırlı olduğu yerlerde daha belirgin hale gelir. 
Çoğu zaman, bir grup diğerini ekonomik tehdit olarak algılar.
Yapısal Eşitsizlikler: Tarih boyunca sömürü ve ayrımcılık, belirli grupların ekonomik dezavantajlı durumda kalmasına yol açmıştır. 
Bu durum, bu gruplara yönelik önyargıları güçlendirmiştir.

Eğitim ve Kültür


Eğitim Eşitsizliği: Eğitimdeki eşitsizlikler, belirli grupların sistemli olarak daha az fırsata sahip olmasına neden olur. 
Bu durum, önyargıların nesilden nesile aktarılmasına katkıda bulunur.
Kültürel Önyargılar: Egemen kültürün, diğer kültürleri değersizleştirmesi veya tehdit olarak görmesi, ırkçılığı körükler.
Adı da kültürel ırkçılıktır.

Sosyal Yaşam ve Ayrışma


Ayrışma: Farklı gruplar arasındaki fiziksel ve sosyal ayrışma, önyargıların pekişmesine neden olur. 
İnsanlar, tanımadıkları gruplara karşı daha kolay önyargı geliştirebilir.
Adı da empati ırkçılığıdır.
Güç ve Statü Mücadelesi: Toplumda bazı grupların ayrıcalıklı statüsünü korumak için diğer gruplar dışlanabilir veya marjinalleştirilebilir.
Adı da ekonomik ırkçılıktır.

Tarihsel ve Siyasal Bağlam


Irkçılık, çoğu zaman sömürgecilik, kölelik ve emperyalizm gibi tarihsel süreçlerin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. 
Bu süreçlerde, belirli gruplar sistemli olarak ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı duruma getirilmiştir.

Sonuç

Aslında ırkçılık ten farkı değildir, Renk farklılıkları, ırkçılığın belki görünür yüzü olabilir, ancak altta yatan sebepler genellikle ekonomik eşitsizlikler, eğitimde fırsat eşitsizliği, kültürel ön yargılar ve sosyal ayrışma gibi daha karmaşık sistemlere dayanır. 

Eşitler arasında ırkçılık olmaz,  lakin tüm toplumları her konuda eşit bireyler haline dönüştürmek de hakim sınıfların hegemonyasındaki küreselleşen bir dünyada ütopyadır.

Tezahür şiiri:


Kırık terazilerle dolu bir pazar yeri,
Hiç doğru tartmaz, ve her kefesi yamuk,  
Bir yanda hayaller, bir yanda boşluk,
Kaybetmiş sesini duyuramıyor ki, yokluk.

Gökyüzü gri bir aynadır burada,
Ve aynada çatlaklar var:
Birinin eline kılıç verilmiş,
Diğerinin ise hiçlik.

Bir renktir korkunun ete kemiğe bürünüşü,
Bir kelimedir sınırlar çizen,
Gölgeleri büyürken küçülür insanlar ,
Ve o gölgelerin altında büyür sefahatlar.

Oysa kimse seçmez kendi rengini,
Kendi adını, kökenini.
Ama yoksulluk için bir yüz,
Hedef için bir suret, suç için bir şekil.
Ve suskun nesiller bu seçimi taşa kazır, bil.
 
Ey kırık terazilerin bekçisi,
Hangi ağırlık ölçer insanın yükünü?
Hangi zaman siler topraktan bu izi?
Belki de çözüm bir elin diğerine dokunuşu,
Bir renk armonisi, bir ses yankısı,işte bu.

Ama şimdilik, sadece  rüzgar fısıldar:
Bir damla kanla gözyaşı,birbirine karışır.
Kim bilir ırkçılar belki de,
Birlikte düştükleri denizde barışır.

 Ahmet ATAM 
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun