Kalemi satılık yandaş yalaka troller

Kalemi Satılık Troller: Gazetecilik Mi, Yalakalık Maratonu Mu?"

Son zamanlarda haber programlarını seyretmiyorum, basın orta göbeğinden ikiye bölündü kanallar her boka maydanoz kiralık kalemler ve herbokologlar ile doldu.

Trol Gazetecilerin Kara Komedisi: Yalana Makyaj, İftira Yayın!



Yalaka Ve Yandaş Tröllükİ

Son yirmi yılda, basının bir bölümü mesleki ahlaktan uzaklaşıp sadece iktidarın borazanı haline geldi. 
Kandırmak, algı yönetmek, gerçekleri çarpıtmak, sosyal medyada linç kampanyaları yürütmek... 
Bunlar onların “görev tanımı” olmuş adeta. 
Ruh halleri genellikle çıkarcı, korkak, ilkesiz ve vicdansız bir yapı üzerine kurulu. İç dünyaları boştur ama ekran karşısında kendilerini “vatansever”, “doğrucu” gibi pazarlamakta üstlerine yoktur. 

1. “Yalakalığın Anatomisi: Trol Olmadan Önce Beyninizi Nerede Unuttunuz?”
➡️ Gerçekleri saptırmak için IQ değil, cesaretsizlik yetiyor onlara. Çünkü “düşünmek” risklidir, “yalakalık” ise maaşlı iştir.

2. “Sarayın Sesi, Aklın Gölgesi: Trol Gazetecilerin Ruh Hali”
➡️ Ruh halleri dengesiz; sabah dalkavuk, akşam tetikçi. Gerçek gazeteci ararken, elimize trol çıkıyor.

3. “Yalana Methiye: Yalakalıkta Doktora Yapmış Medya Timsahları”
➡️ Eline mikrofon alıp halkı değil, sarayı dinleyenlerin yaptığı habere “gazetecilik” değil, “gölge oyunları” denir.

4. “Bi Tık Uğruna Şerefini Satanlar Kulübü: Trol Medya”
➡️ SEO kasayım derken insanlık değerlerini sıfırlayanlara selam olsun. Haber değil, algı satıyorlar..

5. “Hakikati Göm, Alkışı Al: Yandaş Medyada Namus İntiharı”
➡️ Yalakalık da bir meziyet olmuş ülkede; ne kadar eğilirse, o kadar yükseliyorlar.

6. “Dürüstlük Offline, Yalakalık Online: Trolün Günlük Raporu”
➡️ Haber geçmiyorlar, “trol bülteni” sunuyorlar. Ağızdan çıkan değil, merkezden gelen talimat haber oluyor.

7. “Kalem Değil Sopa Taşıyanlar: Trol Gazeteciliğin Karanlık Anatomisi”
➡️ Yazdıkları yazı değil; tehdit, yalan, itibar suikastı. Kalemle değil, nefretle yazıyorlar.

8. “Yalaka Çetesi: Gazetecilikten Çok Saray Protokolü Tanıyanlar”
➡️ Halkı değil, sarayı bilgilendiriyorlar. Yalanla yatıp iftirayla kalkıyorlar.

9. “Trol Diyeti: Gerçekler Yasak, Yalakalık Serbest!”
➡️ Günde üç öğün yalan, ara öğünde algı. Vicdan desen, yıllar önce açlıktan ölmüş.

10. “Tetikçi Kalemler: Onlara Basın Kartı Değil, Makyaj Aynası Lazım”
➡️ Çünkü gerçekleri değil, sadece kendilerini güzel göstermek için yazıyorlar.

Trol Terzihanesi Şiiri

İğrenç bir gülümsemeyle söylüyorlar yalanı,
İplik yerine menfaat, kumaşsa korku.
Birer cümle kesiyorlar hakikatin boynundan,
Manşet diye geçiriyorlar halka.

Biri konuşuyor.
Kendi sesi değil, emirin yankısı;
Dudaklarından değil, 
Kulak hizasından düşüyor kelimeler.
Kafası yok, 
Çünkü düşünmek küfür sayılıyor onlarda.
Sadece bir ağız, geniş ve yağlı,
Öpülmemiş hiçbir çizmeyi bırakmayan…

Sırtlarında etik yerine barkod,
Etiketleri: “Kiralık, kullanılmamış ahlak.”
Vicdanları yok.
Zaten doğarken teslim alınmış.
Bir çöp kutusunda unutulmuş çocuk gibi,
Ne sıcak severler ne soğuktan utanırlar.

Trol…
Ne güzel kelime.
Ortaçağdan fırlamış bir yaratık,
Ama bizimkiler saraydan besleniyorlar.

Gözlerinde sahte ışık,
Birer ekran yansıması sadece;
Oradan okuyorlar sahte "gerçeği",
Önlerine konan PDF'ten,
Parmak izi saray kokan paragraflardan.

Bazıları "gazeteci" diyor hâlâ…
Ama ben onların matbaasını görmedim,
Sadece mürekkep yerine 
İftira damlatan çubukları var ekranlarda.

Ve halk...
Kırık ekranlardan seyrediyor kendi düşüşünü,
Çünkü "haber" artık
Kimin daha iyi yalan söylediğ
Çamur atma yarışmasıdır.

Ahmet ATAM
Next Post Previous Post