Kişi Başı Gelirden Pay Almak İstiyorsan; Önce kişi sayılmalısın

Kişi Başı Gelirden Pay Almak İstiyorsan; Önce kişi sayılmalısın

🧩 Kişi Başı Milli Gelir: Hayali Zenginliğin Gerçek Yüzü

Kişi başı milli gelir nedir, asgari ücret, emekli maaşı, ekonomik adaletsizlik, Türkiye gelir dağılımı ve bir türlü gelmeyen, görünmeyen refah.

🎩 Kişi Başı Milli Gelir Nedir? Ve Neden Bizim Mahalleye Uğramaz?

Kişi başı milli gelir, bir ülkenin toplam gelirinin nüfusa bölünmesiyle elde edilen bir ortalamadır. Yani devletin “ülkece şu kadar kazandık” diyerek, “bunu da eşit bölüştük varsayalım” dediği bir tür hayali hesaplamadır.

Gerçekte ise bu durum şöyle işler:

Bir sofrada 10 kişi olduğunu düşünelim. Masada 10 ekmek var. Ancak bu ekmeklerin 8’i patronun önünde, 1’i müdürün, kalan 1 ekmek ise 8 kişilik işçi grubuna “hadi paylaşın” denilerek sunuluyor. 

Ardından biri çıkıp şöyle diyor: “Kişi başı 1 ekmek düşüyor, ne güzel!” İşte kişi başı milli gelir tam da budur: sofrada olmayan ekmeğin hayali kokusu..

🧱 Asgari Ücretli ve Emekli: Milli Gelirin Görünmez Kahramanları.

Türkiye’de asgari ücretli ve en düşük emekli maaşı alanlar, kişi başı milli gelir hesaplamasına dahil ediliyor, ama onların cebine düşen milli gelir değil, milli sabır oluyor. 
2025 itibarıyla kişi başı milli gelirin yaklaşık 12.500 dolar civarında olması bekleniyor. 
Ancak asgari ücret aylık 500 dolar civarında, en düşük emekli maaşı ise 500 doların altında kalıyor. 
Bu durumda kişi başı milli gelir, asgari ücretlinin cebine yılda 6 katı kadar uğramadan geçip gidiyor ve belki de bir selam bile vermiyor.

🕳️ Bu Gelir Nereye Gidiyor?

Kişi başı milli gelir, aslında bir ortalama yanılsaması. Gelirin büyük bölümü, zaten yüksek gelirli kesimlerde toplanıyor. Yani:
  • En zengin %10, toplam gelirin %50’sinden fazlasını alıyor.
  • Geri kalan %90 ise “ortalama ”ya bakarak moral bulmaya çalışıyor.
Bu, bir tür ekonomik illüzyon: herkesin zengin olduğu bir tablo çiziliyor ama bu tabloyu çizen fırça, yalnızca birkaç elde.

🧠 Zenginlik Artıyor, Fakirlik Derinleşiyor

Devletin kişi başı milli gelir açıklamaları, bazen şu şekilde algılanıyor:
“Demek ki ülke zenginleşiyor, o zaman benim de cebime bir şeyler düşer.”
Ama düşen genelde şu oluyor:
  • Elektrik faturası
  • Kira artışı
  • Marketteki fiyat etiketi
Yani kişi başı milli gelir, asgari ücretlinin hayal defterine yazılan ama maaş bordrosuna uğramayan bir rakam.

🧭 Sonuç: Kişi Başı Milli Gelir, Kimin Kişisi?

Bu gelir, gerçekten herkesin mi? Yoksa sadece “kişi” tanımına giren belirli bir kesimin mi?
Belki de bu sorunun cevabı, şu ironik öneride gizli:
Kişi başı milli gelirden pay almak istiyorsan, önce “kişi” sayılmalısın.

Kişi Başına Düşen Hayal

Bir ülke çizildi haritada, 
Gelirler tepeden yağdı, 
Ama yağmur yere varmadan 
Saraydan geri çağrıldı.

Bir masa kuruldu meydanda, 
Üzerinde grafiklerden yapılma ekmekler, 
Her dilim bir ortalama, 
Her lokma bir yanılsama.

Asgari ücretli bir sabah uyandı, 
Cebinde devletin vaadi, 
Sen de kişi sayılırsın” dedi ses, 
Ama yankı maliye bakanından döndü..

Emekli bir gölge yürüdü sokakta, 
Ayakları geçmişin taşlarına takılı, 
Maaşı bir takvim yaprağı gibi ince, 
Her ay biraz daha silikleşen.

Milli gelir bir kuştu uçtu, uçtu, 
Ama konmadı hiçbir balkon demirine, 
Sadece.
Sarayların çatısında ötüşünü duyduk.

Bir çocuk çizdi defterine 
Kişi başı gelir yazdı, yanına bir ev, bir araba, bir umut… 
Sonra silgiyle hepsini sildi, 
Çünkü öğretmen “gerçekçi ol” dedi.

Biz kişi miyiz gerçekten? 
Yoksa sadece istatistikte birer rakam, 
Birer “düşen” varlık, 
Ama hiçbir zaman “yükselen” olmayan.

Ve gelir, gelir ama hep başkasına, 
Bizim başımıza düşen sadece sabır, 
Sadece ironi, 
Ve bazen de bu şiir.

Ahmet ATAM
Next Post Previous Post