 |
| Trump’ın Gazze Planı: Erdoğan’ın “Gazze Düşerse İstanbul da Düşer” Sözüyle Örtüşüyor mu? |
🌍 Trump’ın Gazze Planı: Erdoğan’ın “Gazze Düşerse İstanbul da Düşer” Sözüyle Örtüşüyor mu?
Trump’ın Gazze planı umut mu, yoksa yeni bir çöküşün habercisi mi? Hamas militanlarının Türkiye’ye kabul edilme ihtimali ve Erdoğan’ın “Gazze düşerse İstanbul da düşer” metaforu üzerinden planın siyasi ve toplumsal etkileri dikkatle incelenmeli.
Orta Doğu sahnesinde bir kez daha tiyatro perdesi açılıyor. Trump, Gazze için süslü sözlerle dolu bir plan sunuyor. Ancak perde arkasında, enkazın dumanı hâlâ tütüyor. Çünkü bu plan, sadece rehinelerin serbest bırakılması ya da ekonomik yardımlarla Gazze’nin “kurtarılması” değil; aynı zamanda Hamas’ın silah bırakıp sahneden çekilmesi şartına dayandırılıyor.
🔥 Hamas’ın Çekilişi ve Türkiye İhtimali
Henüz resmi bir adı konulmamış olsa da, Gazze’den çıkacak Hamas militanlarının bir kısmının Türkiye’ye kabul edilebileceği ihtimali kulaktan kulağa dolaşıyor. “İnsani bir çözüm” gibi görünse de, Ürdün’ün geçmişte yaşadığı benzer deneyimler akla geliyor. Orada bu tür kabul süreçleri, sosyal ve siyasal yaşamda derin çatlaklar oluşturmuştu. Aynı durum Türkiye’de de yaşanırsa, yalnızca sınırlarımız değil, toplumsal yapımız da zarar görebilir.
🕊️ Barış Vaadi mi, Pandora’nın Kutusu mu?
Trump’ın planı, Batı dünyasına “barış getiriyoruz” diye sunulabilir. Ancak satır aralarını okuyanlar için bu plan, Pandora’nın kutusunu andırıyor: İçinden ne çıkacağı belirsiz. Gazze’nin demografisi değişecek, güç dengeleri sarsılacak ve Türkiye’ye yeni bir aktör sızarak sahneyi yeniden şekillendirecek.
🕌 Erdoğan’ın Metaforu: “Gazze Düşerse İstanbul da Düşer”
Tam da burada önemli bir paralellik ortaya çıkıyor: Trump’ın planı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce dile getirdiği “Gazze düşerse, İstanbul da düşer” metaforunun somut bir yansıması değil mi? Gazze’nin “düşmesi”, sadece coğrafi bir kayıp değil, aynı zamanda sembolik bir domino etkisi. Çünkü Gazze’nin düşüşü, İslam dünyasının kalbine vurulan bir darbe; bu darbe İstanbul’un, yani Osmanlı’dan miras kalan son büyük payitahtın ruhunu da derinden sarsacak. Trump’ın planı, bu metaforu adeta hayata geçiriyor.⚖️ Türkiye İçin İkilem
Bir tarafta diplomatik kazanımlar ve uluslararası prestij vaatleri, diğer tarafta ise iç dengeleri sarsabilecek yeni bir risk: Hamas militanlarının kabulü. Bu durum, gelecekte Ürdün’ün yaşadığı gibi “devlet içinde gölge bir güç” oluşturabilir. Türkiye, Trump’ın planında masadaki bir aktör mü olacak, yoksa satranç tahtasında bir piyon olarak mı kalacak?
🕯️ Sonuç: Farklı Maskeler, Aynı Hikâye
Trump’ın planı, Erdoğan’ın metaforunda olduğu gibi, Gazze’nin düşmesiyle başlayan bir domino etkisinin kapısını aralayabilir. Eğer bugün Gazze’nin sessiz çığlıkları duyulmuyorsa, yarın İstanbul’un taş sokaklarında yankılanması mümkün. Barış görüntüsüyle sunulan her teklif, aslında yeni bir savaşın gölgesini barındırıyor.
Gazze Düşerse, İstanbul da Düşer
Bir haritanın kenarındaKurumuş bir gözyaşı gibi parlıyor Gazze,
Bir köşede kanla sulanmış toprak,
Diğer köşede doymak bilmeyen iştahların
Çatal sesleri yankılanıyor.
Trump masaya eğilmiş,
Elinde cetvel,
Tahtaya kara bir çizgi çekiyor,
Buradan sonrasına girilmeyecek diye.
Oysa kanın kokusu,
Sınır çizgilerinden sızıyor,
Yer altındaki damarlar gibi
İstanbul’un kalbine kadar uzanıyor.
Erdoğan’ın sesi,
Boğazın üzerinden geçerken bir sis gibi:
Gazze düşerse, İstanbul da düşer.
Bu söz,
Sadece politik bir cümle değil,
Bir şehrin alın yazısını
Bir başka şehrin nefesine bağlayan
Görünmez zincirin
Çınlayan halkalarıdır.
Gazze bir kandil,
Fitili barutla sarılmış,
Alevi üfleyenler sanıyor ki
Sadece bir avuç taş yanacak.
Ama ateş,
Kıtanın haritasını yalayarak
Minare gölgelerinden,
Mezar taşlarına kadar
Her yere sirayet edecek.
Trump’ın planı bir satranç hamlesi,
Ama tahtadaki taşlar insan kalpleri.
Bir piyon düştüğünde
Sadece bir kare boş kalmaz;
Bir milletin hafızası,
Bir şehrin ruhu,
Bir bayrağın gölgesi eksilir ufuktan.
Ve işte soru:
Gazze düşerse,
İstanbul gerçekten ayakta kalabilir mi?
Yoksa bu,
Tarihin eski defterlerinden fırlamış
Bir hatırlatma mı?
Bir imparatorluğun
Çöken taşlarının arasından yükselen
Sessiz çığlık mı?
Çünkü bazen
Bir şehir düşmez,
Bir sembol düşer.
Bir sembol düştüğünde
Şehirlerin taş duvarları değil,
İnsanların inancı,
Direncin son kıvılcımı da kararır.
Gazze düşerse,
İstanbul da düşer...
Belki tanklarla değil,
Belki bombalarla değil,
Hamasın ideolojisiyle
Önce kalplerin surları,
Sonra gözlerin umudu yıkılır.
Trump'ın sözde barış planı uygulanırsa Erdoğan ayakta kalır, lakin Gazze düşer, Hamas'ın Türkiye'ye kabulünde ise, Ankara İstanbul işte o zaman düşer.
Ahmet ATAM
