Türk Dış Politikası Gürler ama Yağmaz

Türk Dış Politikası Gürler ama Yağmaz 

Yağmayan Yağmurun Diplomasisi: Türkiye’nin Dış Politikası Neden Şemsiye Açtırmıyor?

Türkiye’nin dış politikası neden sadece gürlüyor ama Bir Türlü yağmıyor? 

Dış politika dediğin, gökyüzüne bakıp “yağmur yağacak galiba” demekle olmaz. İsrail örneğinde olduğu gibi, bazı ülkeler gök gürledi mi şimşek çaktırır; bizde ise gök gürler, millet şemsiye açar ama ortada ne damla var ne sel. 
Türkiye’nin dış politikası son yıllarda adeta bir yaz yağmuruna benziyor: çok ses var, ama yağmur yok.

Gürlemek Yetmez, Yağmak Lazım.

Dünya kamuoyu artık bizim açıklamaları “meteoroloji raporu” gibi takip ediyor. “Türkiye sert açıklama yaptı” haberleri, “yarın hava parçalı bulutlu olacak” kadar ilgi çekiyor. 
Çünkü herkes biliyor ki bu açıklamaların çoğu, yalnızca gök gürültüsünden ibaret. 
Ne bir yaptırım var ne de diplomatik bir hamle. 
Sadece ses var, görüntü yok.

Liderlik: Sadece Mikrofona Bağırmakla Olmaz

Ciddiye alınan bir dış politika için liderin tavrı, sahneye çıkıp bağırmak yerine perde arkasında senaryoyu yazmak olmalıdır. 
İsrail örneğinde liderler, söylediklerini hayata geçiriyor. “Yapacağız” dediklerinde dünya saatini kuruyor. 
Bizde ise “gereken yapılacak” ifadesi artık Twitter’da mizah konusu olmuş durumda.

Lider dediğin uluslararası arenada satranç oynar, dama değil. 
Her hamlesi bir stratejiye dayanır, her açıklaması bir sonraki adımın işaretidir. 
Bizde ise açıklamalar genellikle “duygu patlaması” gibi: anlık öfke, ardından sessizlik.

Dış Politika: Bir Tiyatroysa, Biz Neden Hep Figüranız?

Dış politika bir tiyatroysa, neden hep sahne arkasında bekleyip aynı replikleri tekrarlıyoruz: 
  • Kınadık
  • Endişeliyiz
  • Takip ediyoruz? 
Dünya sahnesinde başrol oynamak istiyorsak, önce senaryo yazmayı öğrenmeliyiz. Aksi halde her oyunda figüran olur, alkışı başkalarına bırakırız.

Yağmur Gibi Yağmak İçin Ne Lazım?

  • Tutarlılık: Bugün “kardeş” dediğine yarın “hain” dememek.
  • Eylem: Sadece konuşmak değil, adım atmak.
  • İtibar: Güvenilir olmak, söylediklerinin arkasında durmak.
  • Strateji: Anlık tepkiler değil, uzun vadeli planlar.

Sonuç: Şemsiye Açtıran Ülke Olmak

Türkiye’nin dış politikası artık sadece gök gürültüsüyle sınırlı kalmamalı, etkili bir şekilde sonuç vermeli. 
Öyle bir sonuç vermeli ki dünya şemsiye açmak zorunda kalsın. 
Aksi halde biz konuşuruz, dünya ise kahvesini yudumlayarak izler.

Şemsiye Açtıran Devlet Şiiri

Gök gürlüyor, ses var ama damla yok, 
Diplomasi sahnesinde rol de yok. 
Kınadık, dedik, endişe ettik çooook, 
Dünya kıçı ile güler, bizde hâlâ hamle yok.

Mikrofonlar gürler her sabah, 
Manşetlerde “sert açıklama” var hah! 
Lafla peynir gemisi mi yürür ah ulen ah? 
Yürürse de, rotası hep boş liman vah ki vah.

Satranç değil, bizde oyun dama, 
Hamle yok ki, rakip hiç bakmaz sana. 
Şah yapacak taşımız da ne desem,, 
Kale kırık, şah şaşkın, vezir sersem.

Yağmur gibi yağmak gerek dünyaya, 
Herkes ciddiye almalı baya baya. 
Biz gürleriz, bulut geçer gider,
Diplomasi imiş hadi len hepsi hava cıva.

Ahmet ATAM
Hayata yenik düşen baba, acısını evdeki çocuktan çıkarır derler, dışarıdan yediği şamarın acısını da bizim devlet, vergi ile Silivri ile kendi halkından çıkarıyor vesselam.
Next Post Previous Post