Kütahya’nın Sevgi Yolunda Yaşlılıkla Yüzleşmek: Dilsiz Banklar, Sessiz Dualar

Kütahya’nın Sevgi Yolu’nda oturan yaşlıların hikâyesi: yalnızlık, emeklilik, cami sığınağı ve sessiz dualarla örülü bir yaşlılık portresi.
Kütahya’nın Sevgi Yolunda Yaşlılıkla Yüzleşmek
Kütahya’nın Sevgi Yolunda Yaşlılıkla Yüzleşmek

🛣️ Mecburiyetin Adı Sevgi Oldu: Kütahya’nın Yaşlı Kalbi Cumhuriyet Caddesi:


Kütahya’nın Sevgi Yolu’nda oturan yaşlıların hikâyesi: yalnızlık, emeklilik, cami sığınağı ve sessiz dualarla örülü bir yaşlılık portresi. Gençlere bir hatırlatma: hepimiz ihtiyarlık durağına varacağız.

Kütahya’nın kalbi tek bir arterde atar: Cumhuriyet Caddesi. 
Yerel halkın dilinde “Mecburiyet Caddesi” olarak bilinen bu yol, AKP iktidarı döneminde “Sevgi Yolu” adını aldı ve trafiğe kapatıldı. 
Yeniden dizayn edilen cadde, orta refüjüne yerleştirilen banklarla birlikte artık bir emekliler buluşma noktası, bir yaşlılar mabedi haline geldi.

👴 Kütahya: Emekliler Şehri, Sessiz Çığlıkların Kenti

Sabah ezanıyla başlayan mesai, akşam ezanına kadar sürer bu banklarda. 
Kütahya’nın yaşlıları, Sevgi Yolu’nda oturur; gelen geçeni izler, selam verir, susar. 
Başlarda eleştirilmiştim bu bakışları, özellikle kadınlar rahatsız oluyordu. 
Ama yaş yetmişe dayanınca anlaşılıyor: o bakışlar bir merak değil, bir özlemin, bir yalnızlığın bir kaçışın dışa vurumudur.

🕊️ Banklar Üzerinde Bir Ömür: Yalnızlıkla Sınanmak

Kiminin evinde kükreyen bir dişi Aslan vardır, kiminin eşi vefat etmiştir., Çayını demleyemez, yemeğini yapamaz hale gelmiştir. 
Gelininin, damadının yanına sığınmıştır. 
Bedeni çökmüş, ruhu yorgun düşmüştür. 
Takma dişi ağzından düşer, yemeğini üzerine döker. 
Torunun bir sözüyle incinir, sessizce sofradan kalkar. “Doydum yavrum” der ama yüreği açtır. İçinden Allah’a yakarır: “Benim de canımı al!”

🕌 Camiler Isıtır, Parklar Teselli Verir

Gündüzleri cami, yaşlıların sığınağıdır. Karagöz Camii , Dönenler Camii yanı ya da Sevgi Yolu üzerindeki park, onların ikinci evi olur. 
Tanımadığı yaşlılara selam verir, usulca yanlarına oturur. 
Emekli maaşı olan biraz daha iyidir; gelin-damat ilgilenir. 
Ama maaşı ve geliri olmayan, yeryüzünün en istenmeyenidir.

🧭 Gençler! Varacağınız Yer “İhtiyarlık Durağıdır

Gençler! Unutmayın, hepimiz ihtiyarlık durağına varacağız. Parkta oturan yaşlıyı eleştirmeyin. Otobüste yer verin. Bir selam verin, hatta bir çay ısmarlayın. Çünkü yaşlılık, bir sınavdır. Sessizce verilen bir sınav. Son nefese kadar süren bir imtihan.

İhtiyarlık Durağı Şiiri


Bir cadde var, adı sevgi, 
Ama ayak izleri mecburiyetten örülmüş. 
Taşları sessiz, bankları sabırlı, 
Her biri bir ömür kadar eski.

Güneş doğar, ama ısıtmaz artık dizleri. 
Bir bastonun gölgesi uzar kaldırımda, 
Ve bir çift göz, gelen geçeni değil, 
Geçip giden yılları süzer.

Camiler sabahın kucağıdır, 
Bir dua gibi açılır kapıları. 
İçeri giren yaşlı adam, 
Allah’a değil, kendine sığınır.

Bir tabak yemek, 
Üzerine dökülen bir çorba lekesi, 
Bir takma dişin gıcırdayan sesi, 
Bir torunun “dede” deyişiyle yüreği burkulur, 
Ama sesi çıkmaz.

Doydum yavrum, der, ama açtır aslında. 
Açlık, ekmekle değil, ilgiyle doyar bazen.

Banklar, birer iç çekiş istasyonu. 
Oturur, susar, bekler. 
Bir selam, bir çay, bir çorba, 
Belki de bir ömürlük teselli olur.

Gözyaşı, gözün kenarında nöbet tutar. 
Gurbetten gelen bir haber, 
Bir fotoğraf, bir telefon sesi, 
Ve yaş akar, usulca.

Yaşlılık, bir sınav değil, bir şiirdir. 
Dizeleri eksik, kafiye tutmaz, 
Ama anlamı derindir.

Gençler, siz de varacaksınız o durağa. 
O bankta oturan adam, sizsiniz aslında, 
zamanın öteki tarafında.

Ahmet ATAM.