-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

NEDEN ÇALIŞIYORUZ

neden çalışıyoruz
Neden çalışıyoruz

Neden çalışıyoruz, çalışmanın anlamı nedir ve bir rençper söz aldı, "Bize çalışmaktan bahset.
Ve o dedi ki:
Siz yeryüzüne ve yeryüzünün ruhuna ayak uydurabilmek için çalışırsınız.
Çünkü aylak olmak, mevsimlere yabancı kalmak ve sonsuza doğru görkemi ve gururlu uysallığıyla ilerleyen hayatın akışının dışında kalmaktır.
Çalıştığınızda bir ney olursunuz.

Çalışmak

Kalbinde saatlerin fısıltısının müziğe dönüştüğü bir ney.
Hanginiz sağır ve sessiz bir kamış olmak ister.
Herkes bir ağızdan şarkı söylerken?
Size hep işin bir lanet, çalışmanın bir talihsizlik olduğunu söylediler.
Ama ben diyorum ki çalıştığınız zaman yeryüzünün en uzaktaki hayalinin, daha o düş doğarken size düşen kısmını gerçekleştirmiş olursunuz,
Ve eğer çalışmaya devam ediyorsanız, hayatı seviyorsunuz demektir,
Ve işten dolayı hayatı sevmek, hayatın en derin sırrını yakından bilmek demektir.

Ve siz ıstırap içinde eğer doğduğunuz günü elem sayıyorsanız ve bedeninizi taşımayı alnınıza yazılmış bir kara yazı sayıyorsanız,
O yazıyı ancak alnınızın teri ile silebilirsiniz derim ben size.

Size aynı zamanda hayatın kararlık olduğunu da söylediler ve sizler bezginlik içinde bezginlerin dediğini tekrar ediyorsunuz,
Ve ben diyorum ki dürtü yoksa hayatın karanlığı gerçekten artar,
Ve tüm dürtüler kördür, bilgi olunca,
Ve tüm bilgi boşunadır, iş olmadığı zaman,

Ve iş boşunadır, aşk olmadığı zaman;
Ve siz aşk ile çalıştığınız zaman kendinizi kendinize, birbirinize ve Tanrıya bağlarsınız.

Aşk ile çalışmak nedir?


Kumaşı kalbinizden çektiğiniz ipliklerle dokumaktır, en sevdiğinize giydirecekmiş gibi,
Bir evi sevgiyle inşa etmektir, en sevdiğiniz içinde yaşayacakmış gibi.
Tohumu şefkatle ekmek, hasadı neşeyle toplamaktır, mahsulü en sevdiğiniz yiyecekmiş gibi.
Yaptığınız her şeye kendi ruhunuzdan bir soluk katmaktır,
Ve tüm kutlu ölülerin kalkmış sizi izlediğini bilmektir.
Sık sık sizin uykuda konuşur gibi şöyle dediğinizi duydum.

Mermeri işleyen ve ruhunun şeklini taşta bulan, toprağı sürenden daha asildir.

Ve gökkuşağını tutup insanın sureti olarak kumaşa koyan, ayağımıza giydiğimiz sandaletleri yapandan daha değerlidir."
Ama ben uykumda değil, öğle güneşinde tam uyanıkken diyorum ki, rüzgâr dev meşe ağaçlarıyla cılız otlarla konuştuğundan daha tatlı dille konuşmaz;
Ve yücedir rüzgârın sesini kendi aşkıyla daha tatlı bir şarkıya dönüştüren.
İş aşkı görünür kılmaktır.

Ve eğer aşkla değil hoşnutsuzlukla çalışıyorsanız, işi bırakıp mabet kapısında oturup neşeyle çalışan kişilerin sadakalarını almanız yeğdir.

Çünkü kayıtsızlıkla pişirilen bir ekmek açlığınızın yarısını giderir.
Ve eğer üzümleri gönülsüzce ezerseniz, bu isteksizlik şarabınıza zehir akıtır.
Ve melekler gibi şarkı söyler ama şarkı söylemeyi sevmezseniz, gecenin seslerine kulaklarınızı da tıkamış olursunuz.

Halil Cibran..

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun