SIRÇA KÖŞK

Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk
Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk

Sırça köşkleri sarayları asla yıkılmaz sanmayın, yıkılır, tembel ve hiçbir yerde barınamayan üç arkadaş bir kente gelir. Kentte koyun sürüsünün fazla olduğunu görünce bir plan yaparlar; sürüyü nasıl güdeceklerini düşünürler, birinin aklına parlak bir fikir gelir: 

Sabahattin Ali Sırça Köşk


Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk'ünde olduğu gibi, kentte dolaşıp herkesin duyacağı şekilde:
-- Bu ülkenin sırça köşkü nerede?" diye sorarlar.
İlk başta sırça köşkün ne olduğunu duymamış olan halk, merak eder ve üç tembel arkadaş onları inandırıp bir sırça köşk yaparlar. 

Köşkü giderek büyütürler ve her geçen gün ihtiyaçları artar, oraya girenler, alıştıkları ejder meyvesini yemekten vazgeçmek istemezler ve dışarıda kalanlar da içeri girmeye çalışır. 
Sırça köşk giderek halka yük olmaya başlar ve ihtiyaçları karşılanamadığında, içerdekiler zora başvurur.

Sırça köşkte yaşayanlar halkın yiyeceğini ve içeceğini zorla alır, itiraz edenleri sırça köşkün bodrumuna kapatırlar, halk bu durumu kabullenir ve bu beladan kurtulmaya çalışmaz.

Sırça köşkün adamları, köşkünün hiçbir kuvvetin yıkamayacağı kadar sağlam olduğu düşüncesini yayarak safları inandırır ve inanmayanları hile ve zorla sustururlar, zamanla halkın ellerinde verebilecek bir şey kalmaz ve son koyunlarını da bir emirle getirtirler.

Bunun üzerine, halkın artık korkmayacağını bilen üç tembel arkadaşın elebaşısı, sesini tatlılaştırarak halk için yaptıkları fedakarlıkları anlatır. 
Getirdikleri koyunların hepsini yemediklerini ve bir kısmını geri vereceklerini açıkladıktan sonra kellelerin halka dağıtılmasını emreder. 
Kelleler halka dağıtılır.

Birisi kellelerin beyinlerinin olmadığını söyler.
Kellelerin dil ve gözleri de yok.

Kellelerin beyin, göz ve dil eksikliği nedenini sorduklarında;
--Onları ziyan edersiniz cevabını alırlar.
Bir kişi şöyle der;
-- Bana böyle bir başın lüzumu yok, der ve kelleyi fırlatıp atar.
Kelleyi fırlatınca sırça köşkte bir delik açılır.
Herkes kelleyi fırlatınca, sağlamlığına inanılan köşk tuz buz olur.
Halk normal yaşamına geri döner.
Olayların bu şekilde sona erdiği bu masalda da bir ders bulunmaktadır.

Sakın başınıza sırça bir köşk kurmayın.


Ancak bir gün böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu düşünmeyin.
En güçlüsünü tuz buz etmek için birkaç kelle fırlatmak yeterlidir.
Bu masalın kahramanı üç tembel arkadaş ve halktır.
Zaman yine belirsiz bir zamanda geçmektedir.
Olaylar bilinmeyen bir şehirde yaşanır.
Bu masal, Sabahattin Ali'nin masalları içinde halk masalına en uygun düşen masallardan biridir.

Ders alınacak nokta.

Kifayetsiz muhterisler İktidarını sürdürmek için en yakın adamlarını dahi halkın önüne atar, alın bu fedaileri sırça köşke geri fırlatın.
Nasıl tuzla buz olduğunu göreceksiniz.
Biraz cesaret.

********

Sabahattin Ali -Sırça köşk

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun