KÜTAHYA EBELER EFSANESİ

Kütahya efsaneleri

KÜTAHYA EBELER EFSANESİ Kütahya türküleri ve efsaneleri

Kütahya'nın ebeler adı ile tanınmış ailelerinden Hacı Hafız Efendi vardır .
Hacı Hafız Efendi küçükken , kendisi gibi küçük olan komşusunun kızı Azime'ye ailelerinde beşik kertiği ile evlenme sözü verirler .
Gel zaman git zaman Hacı Hafız da Azime de büyüyerek evlenme çağına gelirler
Lakin kız babası sözünde durmaz .
Azimeyi bir başkasına verir .
Bunu duyan Hacı Hafız deliye döner
Çünkü Azime'ye Sırılsıklam aşıktır kimse zaptedemez Hacı Hafızı.
Ailesi bir miktar para vererek Hacı hafızı şehirden uzaklaştırır .
Bir müddet sonra geri dönen Hacı Hafız kunduk viran da bahçelerine gider .

Rivayete göre bahçenin bütün toprağını Azime'ye maniler söyleyerek un eleğinden geçirir .
Fakat olan olmuştur , günler haftaları haftalar ayları aylar yılları kovalar
Gün gelir Hacı Hafız ve Azime yaşlanırlar
Bir gün ihtiyar Azime evinin önünü süpürürken , evine dönmekte olan Hacı Hafız Azime yi görür ve eğilip Azime'ye şöyle der.
Söğüt suda çürümez
Eski sevi farımaz
Ay Azime'm sende bittin , bende bittim .
Bunu duyan Azime obuu,
Hala mı Bende gözü var diyerek eve kaçar.
Hacı Hafız artık bu işin çoktan bitmiş olduğunu Geç de olsa anlamıştır .
Bu rivayet kulaktan kulağa zamanımıza kadar gelmiştir
Bu efsane Mustafa Hakkı yeşilin anlatımına göre ise şu şekildedir .
Kütahya'nın ebeler namı ile tanınmış ailelerinden Hafız Efendi ,Yine aynı nam ile anılan akrabalarından birinin kızı olan Azime'yi sever .

Onun sevgisi ile yanıp tutuşur, sonunda bu aşka dayanamayıp Azime'yi babasından ister .
Babası da verir ve güzel bir nişan yaparlar
Fakat Hafız Efendi nedense bir türlü düğün yapamaz.
Bunun üzerine kız tarafı nişanda gelen eşyaları , Oğlan tarafına Geri verip kızı başkasına vereceklerini , bunun içinde Hafız efendiye de Beyhude beklememesini söylerler .

Bu haberi alan Hafız çok müteessir olur evine uğramadan kırlara çekilir , aşkını aşıkane Türkülerle avutmaya çalışır .
Bizzat yaktığı bu türküyü gittiği gezdiği yerlerde tekrar tekrar söyler.
Mustafa Hakkı yeşil devam ederek türkü hakkında şöyle yazar
30 seneden beri aynı heyecanla :
30 sene bir zaman belirtilmiş olması bu yazıyı da 1930 yılının gazetesinde yazdığına göre 1900'lü yıllarda cereyan etmiş olduğu anlaşılıyor
Ve her düğünde tekrar edilen bu türküyü yapılan birçok ilavelerle asıl şeklini kaybetmek üzeredir
Biz türkülerimizin ana hatlarının bozulmasını Arzu etmediğimiz için bundan 4 sene evvel 1926'da birçok türküleri eski düğün Çengilerinden Hasibe Hanım'a söyletmiştik .
O zaman bunları not eden arkadaşım Alanyurt muallimi Mehmet Ali Bey bana tevdi ettiği defler ile aslan bende mevcut olan parçalar mukayese edilerek bu şekilde meydana gelmiştir 
Mustafa Hakkı yeşil bu söylencenin 3 beyitlik türküsünü vermiş .
Bu beyliklerden ikisi aşağıdaki beyitler içinde mevcut .
Fakat 3 beyit yok
Ayrıca 3 satır olan beyitlerden sonra 2'şer satırlık nakarat beyitlerde aşağıdaki beyitleri tutmuyor Onun için ben burada Mustafa Hakkı Yeşilin verdiği bu türkülerin tamamını yazıyorum

Ebelerin şakşaklıdır kapusu
Bilmem huri bilmem Melek
Kıran giresice Yardan gayri hepisi .
Kör olsun araya engel olanlar
bu sevgiyi kıyamete koyanlar
Çubuğum yok Yol üstünde uzatsam
Dermanım yok Yar yolunu gözetsem
Menendin yok Seni Kime benzetsem
A benim engelden varamadığım
Hal ve hatırını soramadığım
Kapılarda olur can fesden perde
Canım kurban olsun merdoğlu merde .
Arasam bulsam seni tenha yerde
Ölüm olsa ayrılık var olmasa
Sevdiğim olsa Eller olmasa

KAYNAK : Ali GÜNHAN Kütahya ve yöresi folkloründen damlalar

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun