devlet hatun ile Beyazıt hanın düğünü |
Germiyanoğlu Yakup beyin kızı Devlet hatun ve Beyazıt Han'ın dillere destan düğünü
Murad Han'ın Gerniyanoğlu'yla ne şekilde, nasıl dünür olduklannı anlatır.
Germiyanoğlu Süleyman Şah, çok ihtiyarladığının farkına varınca oğlu Yakup Bey' i çağırıp yanına getirdi.
Ona ;
Oğul! bu ülkenin sizin elinizde kalmasını istersen Osmanoğlu'yla birlik et.
Diye nasihatte bulunur
Sonra .
Bu kızının birini Murat Han'ın oğlu Bayezid' e ver der .
Akabinde hemen İshak Fakıh'ı elçi gönderdiler.
İshak Fakıh Doğruca Murad Han' a gider.
İyi cins atları hediye götürür
O zamanlar altın ve gümüş az idi.
Denizli' de alemli ak bezler dokunur ve elbise olarak onlardan, özenle dikip giyerlerdi.
Alaşehir' de dokunan ve kızıl ivledi denen boyalı kumaştan bayrak yaparlar ve elbise dikip giyerler idi.
İshak Fakıh Denizli'nin o meşhur bezlerinden de hediyeler götürür.
Ayrıca ;
Kızımızı oğlunuz Bayezid'e alınız, yanında çeyiz olarak, birkaç parça şehir de verelim der.
Murad Han Gazi de kabul eder
Germiyanoğlu
- Kütahya'yı
- Simav'ı,
- Eğrigöz'ü
- Tavşanlı'yı ve bunun yanında birkaç yeri daha kızına çeyiz olarak verdi.
Söz kesip karar alınır
Beyazıt ve Devlet hatun düğünü
Germiyanoğlu'nun kızı diye bahsettiğimiz, Yıldırım Han'a alıverdiği Sultan Devlet Hatun'dur.
Düğünün tedariki eksiksiz görülüp her bir iş düzenli bir şekilde hazırlanıp başarıldı.
Sonra etraftaki beylere davetçiler gönderildi.
- Karamanoğlu'na
- Hamidoğlu'na
- Menteşeoğlu'na
- Saruhanoğlu'na
- Kastamonu'da İsfendiyar'a ve
- Mısır Sultanına davetçiler gönderilerek hepsi düğüne davet edilir
Ayrıca kendi vilayetlerinde olan sancak beylerini ve Evrenoz Gazi'yi davet ettiler.
Sonra düğüne başladılar.
Etrafın beylerinden elçiler saçılarıyla gelmeye başladı.
İyi atlar, katar katar develer ve görülmedik çeşit çeşit şaşılacak derecede birbirinden güzel hediyeler getirdiler.
Sonra her gelen kişi, adet olduğu şekilde hediyesini ortaya koydu ve mertebesine göre oturdu.
Mısır Sultanı'nın da elçisi gelip o da getirdiği hediyelerini arz etti.
Mısır elçisini bütün elçilerin üst yanında yer göstererek oturttular.
Bunlar yerli yerine eksiksiz oturduktan sonra müsaade üzerine kendi sancak beyleri de geldi.
Bunlar da mertebe sırasına göre hediyelerini sundular.
Sonra Evrenoz Gazi'nin hediyeleri arz edildi.
Sözün kısası bu hizmetçilerin hiçbirinin eli boş değil idi.
Sonra düğüne başladılar.
Etrafın beylerinden elçiler saçılarıyla gelmeye başladı.
İyi atlar, katar katar develer ve görülmedik çeşit çeşit şaşılacak derecede birbirinden güzel hediyeler getirdiler.
Sonra her gelen kişi, adet olduğu şekilde hediyesini ortaya koydu ve mertebesine göre oturdu.
Mısır Sultanı'nın da elçisi gelip o da getirdiği hediyelerini arz etti.
Mısır elçisini bütün elçilerin üst yanında yer göstererek oturttular.
Bunlar yerli yerine eksiksiz oturduktan sonra müsaade üzerine kendi sancak beyleri de geldi.
Bunlar da mertebe sırasına göre hediyelerini sundular.
Sonra Evrenoz Gazi'nin hediyeleri arz edildi.
- Önce yüz köle ve yüz cariye.
- On oğlanın elinde, içi filori ( Altın paya ) dolu on gümüş tepsi ve diğer onunun elinde içi istevart dolu on altın tepsi ve sekseninin elinde gümüş maşrapalarla içinde şerbet dolu ibrikler bulunuyordu.
Sözün kısası bu hizmetçilerin hiçbirinin eli boş değil idi.
Gelen elçiler bu durumu görünce Evrenoz Gazi'nin getirdiği hediyelere hayran kalıp,Bu hükümdarın sadece adamlarından biri böyle olursa
Diyerek parmak ısırdılar.
Sultan Murat Han Evrenoz Gazi'nin getirdiği köle ve cariyeleri gelen elçilere paylaştırdı.
Ayrıca altın gümüş avadanlıklardan da verdi.
Sonra elçilerin getirdiği atların hepsini kendi adamı olan Evrenoz' a verdi.
Ayrıca bir miktar Altın da bağışladı.
Gerisini bilginler ve fakirler arasında bölüştürdü.
Kendi için hiçbir şey bırakmadı.
Pek çok kimse fakir gelip zengin gitti ve padişaha dualar etti.
Şiir
Aşıki, O gazi padişah eşi görülmedik bir düğün yaptı,
Kelle şekerler bile yük yük ortaya döküldü.
Ben de o zamandan bugüne dek dualar ettim.
Ey yoldaş bu duayı ölünceye kadar da edeceğim.
Sultan Murat Han Evrenoz Gazi'nin getirdiği köle ve cariyeleri gelen elçilere paylaştırdı.
Ayrıca altın gümüş avadanlıklardan da verdi.
Sonra elçilerin getirdiği atların hepsini kendi adamı olan Evrenoz' a verdi.
Ayrıca bir miktar Altın da bağışladı.
Gerisini bilginler ve fakirler arasında bölüştürdü.
Kendi için hiçbir şey bırakmadı.
Pek çok kimse fakir gelip zengin gitti ve padişaha dualar etti.
Şiir
Murad Han'ın ettiği bu düğünde nice Sofralar serildi ve çok yemekler verildi.
Tam bir ay çeşit çeşit nimetler döküldü
Fakir, zengin ve muhtaçlar doydu.
Halk düğün elbisesi giydi;
Yalınlar, rindler ve düzenbazlar donatıldı.
Kazan kazan koyun etleri pişti,
Hizmetçiler bile öküz kebabı ister oldu.
Pek çok altın ve gümüş para dağıtıldı,
Cimriler ve ayak takımları hocalar gibi oldular.
Bütün insanlar razı oldular,
Hiçbir kimse üzüntülü gitmedi ve halk arasında itişip kakışma olmadı.
Aşıki, O gazi padişah eşi görülmedik bir düğün yaptı,
Kelle şekerler bile yük yük ortaya döküldü.
Ben de o zamandan bugüne dek dualar ettim.
Ey yoldaş bu duayı ölünceye kadar da edeceğim.
Devlet Hatunu getirmek için kimleri gönderdiler ve oradan kimler geldi
Bu taraftan erenlerden Bursa kadısı Koca Efendi, evlatlarından şimdi bile bulunan emirialem- Aksunkur Ağa,
- Çavuşbaşı Süle
- Çavuşoğlu Timur Han,
- Çavuş ve kapıkullarından da bin seçkin atlı, hepsini birlikte gönderdiler.
- Ayrıca Kadı'nın hanımı ve
- Bayezid Han'ın dadısı ve
- Aksunkur'un hanımı da var idi.
- Sözün kısası iki bin kadar adam yürüyüp Kütahya'ya vardılar.
Sonra Germiyanoğlu da düğünü Kütahya' da etmiş idi.
Dünürleri izzet, ikramla konuk edip gönüllerini hoş ettiler ve en iyi şekilde ağırladılar.
İş bitince kızı Aksunkur'un hanımıyla Bayezid Han'ın dadısına ısmarladılar.
Germiyanoğlu da Paşacuk Ağa'yı, gelinin atını yedmek için birlikte gönderdi, ayrıca hanımını da yenge yaptı.
Kızına çeyiz verdiği şehirlere askerler kondu ve düğün alayı yola çıkıp gelini Bursa'ya getirdiler.
Padişah Bayezid Han, Paşacuk Ağa'yı kaynatasından rica ederek yanında alıkoydu ve çaşnigirbaşı ( Aşçıbaşı )yaptı.
Onun oğlu Elvan Bey de çaşnigirbaşı ( Aşçıbaşı ) oldu.
Elvan Bey'in oğullarından üçü de çaşnigirbaşları oldular.
Bunlar sülalece Osmanlı kapısında yakın yer tuttular.
Şiir
Sevinç ve üzüntüler yurdu olan bu dünya,
Pek çok padişaha gülmüştür.
Çağlar boyu gelip gelip zevk sefa sürenlerin arzu ettikleri Daha pek çok şeyler vardır.
Dünyadaki insanlar muratlarına istedikleri gibi kavuşamamışlardır.
Bunların muradı daha neler olabilir?
Doğar ağlar, ölünce ağlar bu ilahi adettir.
Sen bu zamanların böylece düzenlendiğinin farkına var.
O güldüğünü sanmaktadır, halbuki yanlış bir hayale kapılmıştır;
Üzüntüyle son bulmayan neşe ve sevinç var mıdır?
Bu düğünün yapıldığı ve Kütahya'nın verildiği tarih hicretin yedi yüz seksen üçünde (M.1381) gerçekleşmiştir.
Kaynak : Aşıkpaşazade tarihi
Fotoğraf temsilidir
Yorum Gönder