Yörük Ali efe bir çeşmenin başına gider su içmek için, orda bir yörük kızı su dolduruyor Ali bekler kız oyalanır kabı doldurur boşaltır.
Ali öksürür ki kız çekilsin. Ama kız Ali'yi takmaz doldurur kabı boşaltır... Ali dayanamaz bağırır ne zaman dan beri kadınlar erkeklerin önünü keser der...
Kız döner bakar sen erkek misin der.
Ali iyice çileden çıkar ben yörük Ali eşkıyayım sebepsiz yere adam vururum der
Ne demek bu, sen adam' mısın dedin bana der.
Kız derki adam olsaydın dağlarda eşkıyalık yapmazdın, Yunan namusunuza el uzatıyor vatan toprağını çiğniyor git ona karşı savaş ki seni adam bileyim der.
Yörük Ali efe tüfeğini omuzuna asar önüne bakarak su içmeden gider adamlarını toplar direk Kuvayi-i millîye ordusuna katılır kahraman bir destan yazar.
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurmuş olan efe.
Babası Sarı tekeli aşiretinden İbrahim oğlu Abdi, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma'dır.
19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin grubuna katılmak istedi.
Ağır bir sınavdan geçirilerek gruba alındı.
Kısa zamanda Efe'nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükseldi.
Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak grubun başına geçti.
Dört yıldan fazla dağlarda dolaştı.
Bu süre içinde daima ezilenin, mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu.
Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.
1919 senesinde grubu ile birlikte dağdan indi.
O sıralar Yunan Ordusu İzmir'in ardından Aydın ve Nazilli'yi de işgal etmişti.
Yörük Ali Efe, Kıllı oğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları ile birlikte Aydın ilinin Çine ilçesi Yağcılar köyünde toplanarak 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptı.
Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi.
Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli ve millî şuurla işgalcilere yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir.
Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vererek, düşmanın yurttan atılabileceğine olan inancını arttırarak Yörük Ali Efe'nin liderliğini perçinledi.
Yunan Ordusu ise beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılarak Nazilli'deki kuvvetlerini yakıp yıkarak Aydın istikametine geri çekti.
Daha sonra 7. Tümen kumandanı Miralay Şefik Aker'in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Yörük Ali Efe'ye Aydın'ın kurtarılması emredildi.
Emrindeki kuvvetlerle birlikte Aydın'ı geri aldı.
Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen Yunan ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etti.
Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratıldı.
Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellendi.
Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir grubu ile birlikte TBMM Ordusu'na katıldı.
Milis Miralay rütbesiyle Millî Aydın Cephesi Komutanı olarak atandı.
Savaş sonunda başarılarından dolayı TBMM tarafından Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi.
Alçakgönüllü bir insandı.
Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman hatırlanacaktır:
Türk Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İzmir'e yerleşti.
1928 senesinde, Kurtuluş Savaşı'nda bir süre karargâhı olan Yenipazar'a taşındı.
1934 yılında Soyadı Kanunu'nun çıkmasından sonra "Yörük" soyadını aldı.
1951 senesinde, İzmir'de geçirdiği talihsiz bir tramvay kazasında bacaklarını kaybetti.
1951 yılında tedavi için gittiği Bursa'da vefat etti.
Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar'da toprağa verilmesini istedi.
Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever.
Ben orada rahat ederim" dedi.
Kurtuluş Savaşı'ndaki destansı mücadelesi Türk halkı tarafından adına türkü yakılmasına vesile oldu.
Yenipazar'daki evi Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak düzenlenerek Yörük Ali Efe Müzesi adıyla ziyarete açıldı.
YÖRÜK ALİ EFE
Ali iyice çileden çıkar ben yörük Ali eşkıyayım sebepsiz yere adam vururum der
Ne demek bu, sen adam' mısın dedin bana der.
Kız derki adam olsaydın dağlarda eşkıyalık yapmazdın, Yunan namusunuza el uzatıyor vatan toprağını çiğniyor git ona karşı savaş ki seni adam bileyim der.
Yörük Ali efe tüfeğini omuzuna asar önüne bakarak su içmeden gider adamlarını toplar direk Kuvayi-i millîye ordusuna katılır kahraman bir destan yazar.
Yörük Ali efenin efe olması
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurmuş olan efe.
Babası Sarı tekeli aşiretinden İbrahim oğlu Abdi, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma'dır.
19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin grubuna katılmak istedi.
Ağır bir sınavdan geçirilerek gruba alındı.
Kısa zamanda Efe'nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükseldi.
Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak grubun başına geçti.
Dört yıldan fazla dağlarda dolaştı.
Bu süre içinde daima ezilenin, mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu.
Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.
1919 senesinde grubu ile birlikte dağdan indi.
Yörük Ali efe Malgaç baskını
O sıralar Yunan Ordusu İzmir'in ardından Aydın ve Nazilli'yi de işgal etmişti.
Yörük Ali Efe, Kıllı oğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları ile birlikte Aydın ilinin Çine ilçesi Yağcılar köyünde toplanarak 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptı.
Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi.
Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli ve millî şuurla işgalcilere yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir.
Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vererek, düşmanın yurttan atılabileceğine olan inancını arttırarak Yörük Ali Efe'nin liderliğini perçinledi.
Yunan Ordusu ise beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılarak Nazilli'deki kuvvetlerini yakıp yıkarak Aydın istikametine geri çekti.
Daha sonra 7. Tümen kumandanı Miralay Şefik Aker'in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Yörük Ali Efe'ye Aydın'ın kurtarılması emredildi.
Yörük Ali efenin Aydını geri alması
Emrindeki kuvvetlerle birlikte Aydın'ı geri aldı.
Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen Yunan ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etti.
Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratıldı.
Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellendi.
Yörük Ali efenin düzenli orduya katılması
Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir grubu ile birlikte TBMM Ordusu'na katıldı.
Milis Miralay rütbesiyle Millî Aydın Cephesi Komutanı olarak atandı.
Savaş sonunda başarılarından dolayı TBMM tarafından Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi.
Yörük Ali efenin kişiliği
Alçakgönüllü bir insandı.
Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman hatırlanacaktır:
Türk Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İzmir'e yerleşti.
1928 senesinde, Kurtuluş Savaşı'nda bir süre karargâhı olan Yenipazar'a taşındı.
1934 yılında Soyadı Kanunu'nun çıkmasından sonra "Yörük" soyadını aldı.
Yörük Ali efenin ölümü
1951 senesinde, İzmir'de geçirdiği talihsiz bir tramvay kazasında bacaklarını kaybetti.
1951 yılında tedavi için gittiği Bursa'da vefat etti.
Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar'da toprağa verilmesini istedi.
Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever.
Ben orada rahat ederim" dedi.
Kurtuluş Savaşı'ndaki destansı mücadelesi Türk halkı tarafından adına türkü yakılmasına vesile oldu.
Yenipazar'daki evi Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak düzenlenerek Yörük Ali Efe Müzesi adıyla ziyarete açıldı.
Yorum Gönder