KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

ÖZLENEN OSMANLININ YAPISI DEĞİL GÜCÜ VE PRESTİJİDİR

Osmanlı özleminin sebepleri, Osmanlı neden özleniyor, neden bir Osmanlı hayranlığı var, Osmanlı tekrar canlandırılabilir mi?
Osmanlı neden özleniyor
Osmanlı neden özleniyor


Osmanlı neden özleniyor, neden bir Osmanlı hayranlığı var, Osmanlı tekrar canlandırılabilir mi?

Osmanlı hayranlığının sebepleri


Osmanlı'nın neden özleniyor ve neden bir hayranlık var sorusuna cevap vermek için birkaç faktörü göz önünde bulundurmak gerekiyor. İlk olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihi boyunca geniş bir coğrafyaya hükmetmiş olması ve uzun süre varlığını sürdürmüş bir imparatorluk olması, bu coğrafyada yaşayan insanlar üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Bu etki, hem Osmanlı'nın kurumsal yapısı hem de kültürel mirasıyla ilişkilidir.


Osmanlı İmparatorluğu'nun kurumsal yapısı, adalet anlayışı, farklı dini ve etnik gruplara karşı hoşgörüsü ve yönetim biçimiyle birçok kişi tarafından takdir edilmiştir. Bu nedenle, Osmanlı'nın adalet anlayışı ve hoşgörüsü, özlenen bir dönem olarak hatırlanmaktadır.


Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürel mirası da hayranlık uyandıran bir diğer faktördür. Sanat, mimari, edebiyat, müzik gibi alanlarda bıraktığı eserler ve etkileri, günümüzde hala insanların ilgisini çekmektedir. Özellikle Osmanlı mimarisi, dünya genelinde hayranlık uyandırmaktadır.


Son olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yaşanan değişim süreci ve sonrasında ortaya çıkan sorunlar, bazı insanlarda Osmanlı'ya duyulan özlemi artırmış olabilir. Bu durum, Osmanlı'nın tekrar canlandırılabilir mi sorusunu gündeme getirmektedir.

Osmanlı tekrar canlandırılabilir mi?


Ancak, Osmanlı'nın tekrar canlandırılabilir olup olmadığı konusu oldukça tartışmalıdır. Çünkü tarih içerisindeki koşullar, toplumsal yapı ve dünya siyasi dengeleri oldukça farklıdır. Dolayısıyla, Osmanlı'nın tekrar canlandırılabilir olup olamayacağı konusu üzerine farklı görüşler bulunmaktadır. Bu konuda tarihi, siyasi ve toplumsal birçok faktörü göz önünde bulundurarak detaylı bir analiz yapmak gerekmektedir.

Osmanlı İmparatorluğunu özlemeyenin kalbi yoktur, bu gün Osmanlıyı geri isteyenin de beyni yoktur, dünyanın tartışmasız süper gücünden en iyi ihtimalle bölgesel bir güce düştüğünü gören ve bu süreçte ulusal kimliğini ortadan kaldırmayan her devlette olduğu gibi, Türkiye'nin ve Türklerin hiçbirinin nostalji dolu bir sevgi duymadıklarını iddia etmek, elbette yanlıştır

Türk halkı genetik olarak güce hayranlık duyar.
Bir anlamda güce tapar.

Bu nostaljik sevginin altında bir nebze olsa da, günümüzde dahi güce tapmanın olduğunu da varsaymak gerekir.
Bununla birlikte, ele alınan konu, elbette kritik bir konu.
Tam olarak hangi tür nostaljinin geri dönüşünü isteyip istememek ile ilgili.


Osmanlı İmparatorluğu devrinin en büyüğü idi, lakin son derece durağan bir yapıya sahipti.
Başlangıçta kendisini zamanının belirgin bir şekilde ilerisinde bulan, lakin daha sonra, zaman geçtikçe değişemeyen, gelişemeyen ve nihayet 2.Mahmut döneminden başlayarak kendini kurtarmak için önlemler alındığında ise çok geç kalınan hantal bir yapıydı Osmanlı.

Bununla birlikte
Son gününe kadar, yedi yüzyıldan beri Avrupa ve Yakın Doğu'nun ilk gerçek süper gücü olan, altın çağında ise dünyayı sarsan gücünden bahsetmeye bile gerek yok.


Osmanlı saygıdeğer bir geçmişin prestijini kurulduğu günden bu günlere kadar hiç eksiltmeden taşıdı.
Anadolu toprağında yaşayan her Türk Osmanlıya minnet borçludur.
Elbette Osmanlının çökmesine olan derin üzüntü, duyulan pişmanlık her Türk'te yaygın olan bir şeydir
Ve aynı zamanda söylediğim gibi nostaljiktir de.
Ancak bu nostaljik özlem, Osmanlının yapısına değil ;
Osmanlı gücü ve prestijine olan hayranlıktır.


Osmanlı, nice Kralların Hakanların önünde diz çöktüğü muhteşem bir yapı idi..
Nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu, kendisini yaratan ve ayakta tutan aynı çağda gerileyen ve yok olan, kendi zamanının bir yaratımıydı ve hatta zamanla değişememesinin bir sonucu olarak erken ve hızlı düşüşüyle ​​bile,
Osmanlı İmparatorluğu, kendi çağının bir eseriydi.

Yüz yıl sonra dahi bu ebedi düşüş, yok oluş, her Türk'ün yüreğinde kapanmayacak incecik bir sızıdır.