Çocuğun cinsel istismarı
Altı yaşında bir çocuğun evlendirilmesi hiçbir ahlaki vicdani ya da insani bir durum ile ilişkilendirilemez.
Hiçbir dinin kutsal kitabında böyle bir izin, izah ve yönlendirme bulamazsınız, bulacağınız tek yer, sözde hadis kitaplarında başta Buhari olmak üzere, uydurulan dinle ilgili metinlerden başkası değildir.
Başını okşamaya kıyamadığınız, daha dünyayı tanımamış torununu, evladını bir başkasının seks oyuncağı haline getirmesine izin vermeye göz yummayı, hangi yürek, hangi vicdan kaldırabilir ki.
Başını okşamaya kıyamadığınız, daha dünyayı tanımamış torununu, evladını bir başkasının seks oyuncağı haline getirmesine izin vermeye göz yummayı, hangi yürek, hangi vicdan kaldırabilir ki.
Çok küçük yaştaki kızlarla evlenilmesi sünnettir” derler.
Kızların çocuk yaşta evlendirilmesi yatkınlığı bu topraklarda, Arap kültürü aracılığıyla taşınmış ve perçinlenmiştir.
Medyada bu yönde çıkan haberlere baktığınızda Arap kültürü ile asimile olmuş bazı çevrelerin de bunu onayladığını görebilirisiniz
Derin bir uykuya yatırılan Türk halkı, kendisini toptan yok oluşa götürecek olan bu derin kâbus uykusundan bir an önce uyanmak zorundadır.
Çocuklar bizim malımız değil misafirimizdirler
Çocuklar bize emanetidir.Çocuklarını satan, çocuk yaşta evlendiren, çocuklarına işkence eden bir aile olmaz, olmamalı,
Kutsal kitabımız Kuranı Kerim de altı binden fazla ayette, hiçbir şekilde altı yaşında çocuk evliliğini destekleyecek bir ibare bir ima bile yok iken.
Bu sapkın olayı, peygamberimize iftira atarak, İslamiyet'le bağdaştırmaya çalışmak ya cehalettir ya sapıklıktır.
Şahsen idam cezasına karşı olan biriyim. Geri dönüşü yoktur çünkü. Lakin, altı yaşındaki bir çocukla evlenecek kadar aklını yitirmiş olan pedofili hastası, insanlığa zararlı faillere, başta hadım etmek dahil, en ağır ceza verilmelidir.
İdam dahi!
Tarikat cemaat ve cinsel istismar
İlim ve irfan yuvası olması gereken tarikat ve cemaatler, son dönemde asli faaliyetlerinden uzaklaşarak birçoğu dernekleşmiş ve ticaret merkezi haline gelmeye başlamışlar, her köşe başında bir cemaat standı, vatandaştan yardım toplar hale gelmiş, lakin ülkede fakirliğin bir türlü beli kırılamamakta, fakir her daim yardıma muhtaç yoksul olara bırakılmakta, buna karşın cemaat ve tarikat liderleri lüks içinde yaşamaktadır
Cinsel istismar olayının ardında tarikat ve cemaat gerçeği
Vakıf Bir Türk İslam geleneğidir
Şahsi malı ve mülkü olan zengin kimseler tarafından kurulur ve geliri vakfedilir
Son dönemde iş tersine dönmüş, sermayesiz olarak tarikat ve cemaatler tarafından vakıf adı altında kurulan dernekler, devletten ve halktan topladıkları paralar ile saltanat sürmeye başlamışladır.
Hiçbir şekilde mali denetine tabi tutulamayan bu tarikat ve cemaat vakıflarına kamu tarafından bir düzenleme getirilmesi gerekmektedir.
Fadime Şahin olayı
Hatırlayacaksınız, 28 Şubat'ın kapısını aralayan olaylardan birisi de Fadime Şahin bağlamında tarikat ve cemaatler idi, ardından post modern bir darbe geldi, lakin sürdürülemedi
Çok yıllar sonra gündeme gelen altı yaş cinsel istismar olayı, son yirmi yılda inanılmaz mali kaynaklara sahip olan tarikat ve cemaatlere bir düzenleme getirilmesi için öncelikle bir kamuoyu yaratmak gibi de algılanabilir.
İslam dünyasının bir gerçeği olan tarikat ve cemaatler kapatılabilir mi,
Bu günkü konjektürel durumda imkânsız gibi görünüyor
Lakin mal varlıkları ve gelir giderleri açısından mali takibat altına alınabilir
Aynı zamanda bu mal varlıklarına günümüz hükümetlerinin de şiddetle ihtiyacı olduğu göz önüne alınırsa, bugüne kadar sayısız tarikat ve cemaat olaylarında suskun kalan iktidarın bu olay üzerine meclis araştırması açması da bir gösterge olarak düşünülebilir.
Böylesi akıl izan ve ahlak dışı bir olayın, sonucu itibari ile Türkiye için hayırlı bir işe evrilmesi olasılığı doğmuş görünüyor.
A.Atam
Yorum Gönder