Türk tarihi ne zaman başlar |
Türk tarihi ne zaman başlar, Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan 2022 yılı aralık ayında bir röportajında ''Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum, her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 hatta son 600 yılımızı soyutlayıp, eski Türk Tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa, biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır '' dedi.
Bu kasıtlı sözleri söyleyen de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı!
Hiç kimse Türk tarihini belirli bir döneme hapsedemez.
Çünkü
Tarih Türkler ile başlar
Kimsenin Türk Tarihini inkâr etmek veya bölmek gibi bir niyeti yok.Tabii ki Erdoğan ve AKP’den başka!
Cumhuriyet Dönemi için;
Zulüm dönemi
Reklam arası diyenler.
Ülkeyi kuranlar hakkında, iki ayyaş sıfatı kullananlar,
Ne mutlu Türküm kelimesinden rahatsız olanlar.
Ak partililer değil mi ?
Türk tarihi Osmanlı ile mi başladı, Osmanlı İmparatorluğundan önceki binlerce yıllık Türk Tarihini yok sayanlar yine ak partililer değil mi?
Erdoğan’ın yukarıdaki sözlerini lütfen kez daha ve dikkatlice okuyun.
Türk Tarihi ezelden başlar, ebede kadar gidecektir.
Bugünkü gibi Arap hayranları ne yaparlarsa yapsınlar.Tarihimizi bölemeyecekler ve Türk milletini köklerimizden koparamayacaklar.
Türk tarihi özgürlükler tarihi değil.
Adalet arayışlarının tarihidir.
Hattı zatında sadece bizim de değil.
Tüm Doğu medeniyetinin ana kavram arayışı da zaten budur, yani adalettir.
Geçmiş Türk Dünyasına bakın
Kutadgu Bilig yazdığı eserde yönetenlerden istediği tek şeydir, adalet.
Nizamülmülk’ün devlete izafe ettiği Siyasetname adlı kitabının konusu da baştaki Sultanın adaletli olması ve adaletle yönetmesi değil midir !
Tarihte Türklerin talebi özgürlükten çok adalettir
Aslına bakarsanız Osmanlı’da da durum aynıdır.
Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın yazdığı;
Devlet Adamına Öğütler kitabının özünü tamamen adalettir.
Şeyler, Şıhlar dervişler, ulema dahi adalet ister.
Özgürlük isteyen pek yoktur.
Batı tarihine baktığınızda ise özgürlükler tarihidir.
Bu nedenle liberalizm bizim değil batının eseridir.
Bu nedenle demokrasi batıda doğup, gelişmiştir.
Bazı dinci yazarlar lâikliği, zorbalık ve darbeler üzerinden anlatmaya çalışırlar.
Elbette darbe dönemleri için bu söylem doğru olabilir
Ancak Lâikliğin karşısına konan “İslam Teokrasisinin” yaptıkları, darbecilerin yaptıkları yanında tek kelime ile caniliktir.
Örnek verelim;
Peygamberin efendimizin soyunu kurutan Halife Muaviye’nin iktidarı değil miydi?
Dikkatinizi çekerim;
Lâik Muaviye yönetimi değil.
Halife Muaviye’nin iktidarı!
Bu cinayetlere bir de oğul Yezid’in işlediği cinayetleri ilave ederseniz, Talkan ve Curcan katliamlarını yeniden okuyun, facianın boyutunu görebilirsiniz…
Devam edelim, Sünni İslam’ın kurucusu İmam Azam Ebu Hanife’yi hapiste kimler öldürttü!
Osmanlı’nın ilk Han'ı Osman gazi han, Amcasını öldürten ilk Padişah değil midir.
Sultan 1.Murat, evladını ve kardeşini ilk öldürtendir.
Bu tür öldürülme ya da boğdurulmayı devlet katında yasalaştıran da Fatih Sultan Mehmet’tir.
İlk kez bir Şeyhülislam öldüren Padişah 4.Murat’tır.
Ne diyor Sn. Erdoğan?
İslam medeniyetine geri dönmeliymişiz!
Bizim aslımız buymuş!
Peygamber efendimizin soyunun kurutulmasından başlayıp, iktidar ve güç için İslam’ı kullanıp kesip doğrayan, halkı soyan siyaset mi senin neslin?
Tutturmuş bir İskilipli Atıf.
Sabah akşam yatıp kalkıp, yalan yanlış anlatıyor!
Götür İskilipli gibi düşman ajanlarını Fatih’in önüne koy bakalım.
Kellesi yerinde kalıyor mu?
İngiliz casusu olduğunu söylemeyip, aklı sıra ihaneti meşrulaştırıyor.
Neymiş, Anayasaya Din yazacakmışız.
Lâiklik dünyevileşmek imiş.
Kalkınmamızı engelliyormuş!
Amaçları dini araç olarak kullanıp hepimizi köleleştirmek.
Bunlara göre özgürlüklerimizi elimizden almanın gerekçesi İslam dinidir!
İslam dinini, bunların kirli ellerinden kurtarıp, mübarek amacına hizmet eden bir yapıya kavuşturmalıyız, bunun da sigortası Lâikliktir…
Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın yazdığı;
Devlet Adamına Öğütler kitabının özünü tamamen adalettir.
Şeyler, Şıhlar dervişler, ulema dahi adalet ister.
Özgürlük isteyen pek yoktur.
Batı tarihine baktığınızda ise özgürlükler tarihidir.
Bu nedenle liberalizm bizim değil batının eseridir.
Bu nedenle demokrasi batıda doğup, gelişmiştir.
Bazı dinci yazarlar lâikliği, zorbalık ve darbeler üzerinden anlatmaya çalışırlar.
Elbette darbe dönemleri için bu söylem doğru olabilir
Ancak Lâikliğin karşısına konan “İslam Teokrasisinin” yaptıkları, darbecilerin yaptıkları yanında tek kelime ile caniliktir.
Örnek verelim;
Peygamberin efendimizin soyunu kurutan Halife Muaviye’nin iktidarı değil miydi?
Dikkatinizi çekerim;
Lâik Muaviye yönetimi değil.
Halife Muaviye’nin iktidarı!
Bu cinayetlere bir de oğul Yezid’in işlediği cinayetleri ilave ederseniz, Talkan ve Curcan katliamlarını yeniden okuyun, facianın boyutunu görebilirsiniz…
Devam edelim, Sünni İslam’ın kurucusu İmam Azam Ebu Hanife’yi hapiste kimler öldürttü!
Osmanlı’nın ilk Han'ı Osman gazi han, Amcasını öldürten ilk Padişah değil midir.
Sultan 1.Murat, evladını ve kardeşini ilk öldürtendir.
Bu tür öldürülme ya da boğdurulmayı devlet katında yasalaştıran da Fatih Sultan Mehmet’tir.
İlk kez bir Şeyhülislam öldüren Padişah 4.Murat’tır.
Ne diyor Sn. Erdoğan?
İslam medeniyetine geri dönmeliymişiz!
Bizim aslımız buymuş!
Peygamber efendimizin soyunun kurutulmasından başlayıp, iktidar ve güç için İslam’ı kullanıp kesip doğrayan, halkı soyan siyaset mi senin neslin?
Tutturmuş bir İskilipli Atıf.
Sabah akşam yatıp kalkıp, yalan yanlış anlatıyor!
Götür İskilipli gibi düşman ajanlarını Fatih’in önüne koy bakalım.
Kellesi yerinde kalıyor mu?
İngiliz casusu olduğunu söylemeyip, aklı sıra ihaneti meşrulaştırıyor.
Neymiş, Anayasaya Din yazacakmışız.
Lâiklik dünyevileşmek imiş.
Kalkınmamızı engelliyormuş!
Amaçları dini araç olarak kullanıp hepimizi köleleştirmek.
Bunlara göre özgürlüklerimizi elimizden almanın gerekçesi İslam dinidir!
İslam dinini, bunların kirli ellerinden kurtarıp, mübarek amacına hizmet eden bir yapıya kavuşturmalıyız, bunun da sigortası Lâikliktir…
Türk tarihi ile İslam tarihini karıştırmayalım, Türk tarihi ezelden ebededir., Oğuz Kaan'da bizimdir, Abdülaziz'de, Fatihte bizimdir Enver paşa' da, Kanuni'de bizim Atatürk'te, size ne ülkemizi ne tarihimizi Böldürmeyeceğiz…
Yorum Gönder