Kütahya belediyesi Kent lokantaları

Türkiye'ye şeriat gelir mi 

Şeriat nedir Şeriatı kim yada kimler istemez?

Türkiye'ye şeriat gelir mi, şeriat nedir, şeriatı kimler istemez, Her siyasi model, ekonomik bir modelin çatısını oluşturur, tavan ekonomidir, şeriat düzeninin temelini oluşturacak olan bir ekonomik model var mıdır, varsa hangisidir, değil Türkiye, Dünya bu sorunun cevabını asırlardır bulamamıştır. Şeriat basit anlamı ile dini hükümler ile, kutsal kitap ve peygamberin sünnetleri ile yönetilmek anlamı taşır Yarı yamalak olmaz, sebebi ise Allah tarafından emrolunan kutsal kitapta yazan hiç bir ayetin değil noktası, virgülü dahi değiştirilemez.

Şeriatı Siyasiler istemez.

Siyasiler istemez çünkü kanun yada hüküm koymak yaratana mahsustur, gücü elinde bulunduran erk, tekrar seçilebilmek için ulufe dağıtan yasalar yapamazlar.
Şeriatta sırası ile;

• Halife
• İmam ve
• Emir vardır

Halifeliği anlamı peygamberin yerine geçen devlet başkanı olan ve hüküm veren anlamındadır bir anlamda da imamettir, liderliktir, halifelik makamı seçimle değil biat ile oluşturulur, kendisinden sonra halife olacak kişiyi de belirleme yetkisine sahiptir. İslam teolojisi demokrasiyi zaten kökten reddeder, bu gibi nedenlerden dolayı politikacı esnafı da şeriatı kullanır, lakin ülkenin şeraitle yönetilmesine izin vermez

Şeriatı Zenginler istemez

Çünkü İslam dini infakı emreder İnfak etmek bir anlamda mal ve mülk biriktirilmesini yasaklar
İhtiyaçtan fazlasının dağıtılmasını emreder, Zekat ve sadaka ile karıştırmamak gerekir, hepsinin yeri ayrıdır, sadakadan kaçınan, zekat vermekten imtina eden mal ve mülk biriktirme sevdalısı, biriktirdiği mal ve mülkü toplum içinde ayrıcalık kazanmak güç sahibi olarak kullanmak isteyenler elbette infakı görmezden geleceklerdir, Rant geliri elde edenler. Faiz ile geçinenler
Banka patronları şeriat rejimini kabul ederler mi sanıyorsunuz

Şeriatı Hırsızlar istemez.

Hırsızlıktan kastım, kamu malı ve hizmetini çalanlardır, Elektrik su gaz gibi kamu mallarını kaçak kullananlardır, vergi kaçırmak için her yolu mubah görenlerdir, adam cami inşaatı için yardım topluyor, bağış yapan talep etmez ise makbuz vermiyor, sordum. neden makbuz kesmekten imtina ediyorsun ! verdiği cevap,  zaman toplanan paranın bir kısmını devlet alıyor, sebep bu, elbette inanırsanız İnanmaz iseniz iki türlü hırsızlık tespit edebilirsiniz böylesine basit bir olayda dahi

Eski Türk kanunlarına göre ilk defa hırsızlık yapana, İslam ansiklopedisinde belirtildiğine göre 7, ile 700 arasında sopa vurulduğu, hırsızlığın tekrarı halinde ise öldürüldüğü yazılıdır, Hristiyanlıkta ise cezası nasihatten ibarettir, Arapların cahiliye dönemlerinde ise hırsızlık bir ganimet olarak addedilir, Şeriata göre hırsızın eli kesilir

Şeriatı Kadınlar istemez.

İslam miras hukukunda kadınları erkeklerin gerisinde bırakmıştır, kadının hakkı 1/3'tür, günümüzde şeriat isteyen hilafet isteyen kadınlar dahi bu orana razı gelmemekte, soluğu medeni kanuna göre çözmek için mahkemelere baş vurmaktadır. Toplum hayatından dışların eve kapatılan bir kadının hangi haklarından söz edilebilinir ki. Bir erkeğin dördüncü karısı olabilen, yerine göre cariye sıfatı yapıştırılan, sesi kısılan bir kadının sosyal yaşamdaki varlığı bile tartışılır, Şeriat ülkesi Afganistan'da Taliban rejimi 21/12/2022 tarihinde kadınlar için üniversite eğitimi yasaklamış durumdadır.

Türkiye'ye şeriat geliyor diyenler cevap

Siyasilerin, zenginlerin ve kadınların kabul etmediği bir sistem Türkiye'de uygulanamaz, kendisini dindarlık maskesi altında gizleyerek toplumu sömüren riyakarların haricinde ülkeye şeriat gelmesini isteyenler olduğunu da hiç zannetmiyorum. Toplumu Allah ile kandıranların dahi foyası meydana çıkacağı, yanmaz kefen satarak dünyalık yapamayacakları için şeriat gelmesini istemezler. Bedavaya Allah rızası için insanları köle gibi çalıştıran şeyhler kendini gavs olarak gören kişiler, şeriata en başta karşı çıkacak olanlardır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut anayasal yapısı, laiklik ilkesine dayanmaktadır. Bu, devletin din işlerini ve yönetim mekanizmalarını birbirinden ayıran bir sistemdir. Türkiye’nin şeriat yönetimine dönmesi, hem iç hukuk açısından hem de toplumsal ve siyasi yapı açısından radikal bir değişiklik olurdu. Ancak bu tür bir dönüşümün gerçekleşebilmesi, mevcut anayasanın tamamen değiştirilmesini ve Türkiye'nin uluslararası anlaşmalardan çekilmesini gerektirir. Şu anki siyasi iklimde, böyle bir dönüşümün mümkün olup olmayacağı bir spekülasyon konusu olsa da, Türkiye'nin resmi olarak şeriat yönetimine dönmesi zor bir senaryo olarak görülüyor.

Şeriat yönetimine geçişin olası sonuçları:

1. Siyasal Değişiklikler

Yönetim sistemi: Türkiye'deki laik hukuk sistemi, dini esaslara dayalı bir yapıya dönüşür. Bu durumda anayasa ve kanunlar, İslami hukuk (şeriat) esas alınarak yeniden düzenlenir. Yürütme, yasama ve yargı organlarının işleyişi büyük ölçüde değişir. Din adamlarının daha fazla siyasi güce sahip olması beklenir.
Siyaset yapısı: Siyasi partilerin, ideolojik ayrışmalarının yerini dinî değerler alabilir. Siyasal liderlik dini otoritelere bağlı olarak şekillenebilir.

2. Sosyal Değişiklikler

Kadın hakları: Şeriat hukukuna göre kadınların toplumdaki rolü önemli ölçüde sınırlanabilir. Kadınların iş hayatındaki yerleri, eğitim ve kamusal alandaki rolleri değişebilir. Giyim kuralları gibi sosyal normlar üzerinde de ciddi kısıtlamalar getirilebilir.
Eğitim sistemi: Eğitim müfredatında büyük değişiklikler olabilir. Din eğitimi ve İslam hukuku ön plana çıkarken, fen bilimleri ve sosyal bilimlerin öğretilmesi geri plana düşebilir ya da farklı şekillerde yorumlanabilir.
İfade özgürlüğü ve bireysel haklar: İfade özgürlüğü, din eleştirisi ve seküler yaşam tarzları konusunda ciddi sınırlamalar gelebilir. Medya ve sanat alanında sansür uygulamaları artabilir.

3. Ekonomik Değişiklikler

Bankacılık ve finans sistemi: Şeriat yönetimi altında, faizin yasaklanması gibi prensipler geçerli olacağından, bankacılık sistemi köklü bir değişim geçirebilir. İslami bankacılık uygulamaları yaygınlaşır.
Kadınların iş hayatındaki yeri: Kadınların iş gücüne katılımı sınırlanabilir. Bu durum, işgücü verimliliğinde ve ekonomik büyümede yavaşlamaya neden olabilir.
Yabancı yatırımlar ve uluslararası ilişkiler: Şeriat hukuku ile yönetilen bir Türkiye, Batı ile olan ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir. Özellikle AB, NATO ve benzeri uluslararası kurumlarla olan ilişkiler yeniden şekillenebilir.

Genel olarak şeriat yönetimine dayalı bir sistem, mevcut sosyal, siyasi ve ekonomik yapıda büyük ve köklü değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyebilir ve Türkiye'nin uluslararası konumunu büyük ölçüde yeniden şekillendirebilir.

Sonuç:

Siz bakmayın caddede sokakta şeriat isteriz diye slogan atanlara gerçek anlamda bir şeriatı kimsenin istediği yok.

Related Posts