MÜLKÜN SAHİBİ KİMDİR

Mülkün gerçek sahibi kimdir


Mülkün gerçek sahibi kimdir, Hatay depreminden sonra, bir depremzede paylaşmıştı, daha dün aynı apartmanda oturduğumuz ev sahibim ile kira anlaşmazlığımız vardı, bugün yıkılan enkazın önünde yaktığımız ateş etrafındayız ikimiz de diye.

KAİNATTA HER ŞEY MÜLKÜN SAHİBİNE DÖNER:

Mülkün sahibi kimdir, çıkın kırlara sırtı üstü yatıp gökyüzüne bir bakın, sonsuzluğu ve sonsuzlukta bir hiç olduğunuzu göreceksiniz.
Kâinat bir döngü, maddeler şekil değiştirir ve sonunda yine ona döner, çıkardığın cevher, demir olur, çimento olur, bir zaman sonra yıkılır yine toz olur, eninde sonunda sahibine geri döner.
Hiçbir şey vardan yok olmaz
Yoktan da hiçbir şey var olmazGün akşama erişir, bahar ve yaz mevsimi kışa dönüşür, asırlar geçer, otlar, bitkiler, ağaçlar, hayvanlar, cinler ve insanlar ölür, kâinatta her şey eninde sonunda ona döner.

KAİNATTTAKİ BU DÖNGÜDE İNSANOĞLUNUN YERİ:


Tek telime ile kısacık bir dönemde malım zannettiği varlığın bekçiliğini yapmaktır, insanoğlunun tek sahipliği budur.
Sen istediği kadar malın ve mülkün ile kibirlen
Ne demiş atalarımız.
Güzelliğine güvenme bir sivilce
Malına güvenme bir kıvılcım.
İnsanoğlu bir göz kırpımı kadar kısa sürede geçen ömründe, bu sonsuz kâinatta sadece bir hiçtir ve Rabbim sık sık hatırlatıyor, aklı olana aklını kullanana.
Aynı ateşin etrafında.

KURANI KERİME GÖRE MÜLK:


Ali İmran Suresi 26:
De ki: “Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım!
Sen mülkü dilediğine verirsin.
Dilediğinden de mülkü çeker geri alırsın.
Dilediğini yüceltir.
Dilediğini alçaltırsın.
Hayır ve iyilik senin elindedir.
Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin, der.
Ve halk arasında bir inanış varıdır, yüce ALLAH;
Malı mülkü istediğine
İlmi ise her isteyene verir diye.İnsanoğlu ne kadar çabalarsa çabalasın Allah'ın verdiğinden fazlası yoktur, verdiği gibi de alanda Allah'tır.


MÜLK İLE İLGİLİ BİR KISSA


Sultan Mahmud, halk nezdinde sevilen bir fakire yardım etmek ister, yardımı doğrudan eline vererek o fakirin gururunu kırmak istemez, farklı yöntemlerle yardım etmeye çalışır.
Lakin her teşebbüsünde bir bahane oluşur ve fakir kişi bu yardıma bir türlü ulaşamaz.
En sonunda Sultan Mahmut, fukaranın eline bir kürek verir.
Altınların olduğu karanlık hazine odasına girmesini ve bir kürek dolusu altın almasını ister
Fukara, küreği kaptığı gibi dalak hazine odasına, lakin aceleyle şaşırır ve küreği ters tutarak daldırır. Bunun üzerine Sultan Mahmut şöyle der:
Vermeyince Mabut, neylesin Mahmud.

MAL SAHİBİ MÜLK SAHİBİ HANİ BUNUN İLK SAHİBİ:


Yunus Emre, yaşadığı yüz yılda nice kavgalara, savaşlara, yağmalara şahit olmuş. Yoksul insanların çektiği acıları;
Gözü bir türlü doymaz egemenlerin mülk hırsını görmüş biri olarak.
Tüm bunları sorgularken de;

Mal sahibi, mülk sahibi hani bunun ilk sahibi demiştir.
Mülkün sahibi elbette Allah'tır
Lakin mülkün kullanım haklarında ne denli adalet tesis etmiştir insan oğlu tartışılır.
Habil tarlasına ilk sınırı çektiğinde, Kabil hırsına sinirine gem vuramadığında, Karun hazinesini tıka basa doldurduğunda, Müslümanın İnfakı sadaka olarak yorumladığında, daha ilk günde bozulmamış mıdır?
Elbette mülkün sahibi Allah'tır, lakin o mülkü sahiplenenler, getirisinin neden hakça bölüşülmesine izin vermez.
Dünya kuruldu kurulalı hep bir yorgan kavgasıdır süregelen.
Dünya, yorgan gitti, kavga bitti misali, bir adil düzene ne zaman kavuşur dersiniz.


0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun