-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

BİREYSELLİK SAYGISIZLIK MIDIR

Bireysellik
Bireysellik

Bireysellik saygısızlık mıdır, Küreselleşen dünyada Türk aile yapısının en büyük problemlerinden biriside, toplumun bireyselliği bir kaçış, bir ayrışma ya da saygısızlık olarak görmeleri midir?

Türk aile yapısının en büyük problemi, bireyselliği saygısızlık olarak görmeleri midir? 


Bu sorunun cevabı kolay değil. Bazıları, Türk ailelerinin geleneksel değerlere bağlı olduğunu ve bireyselliğin aile bağlarını zayıflattığını savunabilir. 
Diğerleri ise, Türk ailelerinin modernleşmeye ayak uydurduğunu ve bireyselliğin kişisel gelişim için önemli olduğunu iddia edebilir. 
Her iki görüşün de haklı yanları var. 
Ancak, bireyselliği saygısızlık olarak görmek, aile içinde iletişim ve anlayış sorunlarına yol açabilir. 
Bireysel tercihlerini ifade etmek isteyen gençler, ailelerinin baskısı ve eleştirisiyle karşılaşabilir. Ailelerinin isteklerine uymak zorunda kalan gençler ise, kendilerini mutsuz ve özgür hissedebilirler
Bu durum hem aile hem de gençler için zararlıdır. 
Bu nedenle, Türk aile yapısının en büyük problemi değilse bile, en önemli problemlerinden biri olduğunu söylemek mümkündür.

Bireyselleşme ne anlama gelir


Bireyselleşme, bireye özgü bir duruma gelmek anlamına gelir. 
Bireyselleşme, günümüzün en önemli olgularından biridir ve küreselleşme ile yakından ilişkilidir. 
Bireyselleşme, bireyin kendini gerçekleştirme, özgürleşme ve farklılaşma çabasıdır. 
Ancak bireyselleşme, aynı zamanda bireyin toplumdan kopma, yalnızlaşma ve bencilleşme riskini de beraberinde getirir.

Bireyselleşmenin kadim Türk toplumuna ve Türk kültürüne etkileri nelerdir? 


Bu sorunun cevabı, Türk toplumunun tarihsel, sosyal ve kültürel özelliklerine bağlıdır. 
Türk toplumu, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan, geniş coğrafyalarda yaşamış ve farklı kültürlerle etkileşimde bulunmuş bir toplumdur. 
Türk toplumu, geleneksel olarak aileye, akrabaya, soydaşa ve devlete bağlılık duyan, kolektivist bir yapıya sahiptir. 
Türk kültürü ise, İslamiyet'in etkisiyle şekillenmiş, manevi değerlere önem veren, milli ve dini kimliği güçlü bir kültürdür.
Bireyselleşmenin kadim Türk toplumuna ve Türk kültürüne etkileri hem olumlu hem de olumsuz olabilir. 

Bireyselleşmenin olumlu etkileri 


- Bireyselleşme, bireyin kendini tanıma, geliştirme ve ifade etme imkânı sağlar. 
Böylece birey, potansiyelini ortaya koyabilir, yeteneklerini kullanabilir ve mutlu olabilir.
- Bireyselleşme, bireyin özgüvenini arttırır. 
Böylece birey, kendi kararlarını alabilir, sorumluluklarını üstlenebilir ve hayatını yönlendirebilir.
- Bireyselleşme, bireyin farklı görüşlere açık olmasını sağlar. 
Böylece birey, eleştirel düşünebilir, yaratıcı olabilir ve yeniliklere uyum sağlayabilir.
- Bireyselleşme, bireyin topluma katkıda bulunmasını sağlar. 
Böylece birey, mesleki başarı elde edebilir, sosyal sorumluluk alabilir ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayabilir.
- Bireyselleşme, bireyin toplumsal sorumluluk bilincini güçlendirir. 
Birey, kendi haklarını ve özgürlüklerini savunurken, aynı zamanda başkalarının da haklarına ve özgürlüklerine saygı duyar. 
Böylece, birey topluma karşı daha duyarlı ve katılımcı bir tutum sergiler.


Bireyselleşmenin olumsuz etkileri 


- Bireyselleşme, bireyin toplumdan uzaklaşmasına neden olabilir. 
Böylece birey, yalnızlık duyabilir, sosyal destekten yoksun kalabilir ve depresyona girebilir.
- Bireyselleşme, bireyin aile bağlarını zayıflatmasına neden olabilir. 
Böylece birey, aile değerlerinden kopabilir, aile üyeleriyle iletişim sorunları yaşayabilir ve aile içi çatışmalara sebep olabilir.
- Bireyselleşme, bireyin milli ve dini kimliğini kaybetmesine neden olabilir. 
Böylece birey, kültürel mirasından uzaklaşabilir, milli ve dini değerleri ihmal edebilir ve kimlik bunalımına girebilir.
- Bireyselleşme, bireyin bencilleşmesine neden olabilir. 
Böylece birey, başkalarının haklarına saygı duymayabilir, empati kuramayabilir ve toplumsal sorunlara kayıtsız kalabilir.

Bireyselleşme eğiliminde olan Türk toplumunda aile yapısı tehdit altında ya da tehlikede midir?


Bu sorunun cevabını aramak için öncelikle bireyselleşme ve aile yapısı kavramlarını tanımlamak gerekir. 
Bireyselleşme, bireyin toplumdan bağımsız olarak kendi çıkarlarını, değerlerini ve tercihlerini belirlemesi ve yaşaması sürecidir. 
Aile yapısı ise, aile içindeki bireylerin rollerini, ilişkilerini ve sorumluluklarını ifade eder. Bireyselleşme eğilimi, Türk toplumunda son yıllarda artan bir olgudur. 
Bunun nedenleri arasında ekonomik gelişme, eğitim seviyesinin yükselmesi, kentleşme, küreselleşme ve teknolojinin etkisi sayılabilir. 
Bireyselleşmenin aile yapısı üzerindeki etkisi ise tartışmalıdır. 
Bazı araştırmalar, bireyselleşmenin aile bağlarını zayıflattığını, aile içi çatışmaları arttırdığını ve boşanma oranlarını yükselttiğini göstermektedir. 
Bu araştırmalar, bireyselleşmenin aile yapısını tehdit ettiğini savunmaktadır. 
Ancak bazı araştırmalar da bireyselleşmenin aile yapısını değiştirdiğini ancak yok etmediğini ileri sürmektedir. 
Bu araştırmalar, bireyselleşmenin aile içindeki bireylerin özerkliğini, mutluluğunu ve uyumunu arttırdığını, aile ilişkilerinin daha demokratik ve esnek hale geldiğini belirtmektedir. 
Bu araştırmalar, bireyselleşmenin aile yapısını tehlikeye atmadığını iddia etmektedir. 

Sonuç olarak, bireyselleşme eğiliminde olan Türk toplumunda aile yapısı tehdit altında ya da tehlikede midir sorusunun net bir cevabı yoktur. 
Lakin günümüzde bireyselleşmenin aile ortamında ciddi ve sert değişiklikler yaptığı da yadsınamaz.

Çok genç yaşta bireysel özgürlük adına büyük aileden koparak, çekirdek aileye geçişin sosyolojik ve psikolojik etkileri artık çok net gözlemlenebilmektedir

Daha hayatının baharında olan gençler, ebeveynlerinden koparak çekirdek aile oluşturmakta, daha hayatın ilk günlerinde yaşam mücadeleline yapayalnız çıkmaktadır
Ekonomik yönden daralmakta
Aile sorumluğu altında ezilmektedir.
Ne yazık ki bu problemler çocuklara sirayet etmekte ve son derece sağlıksız bir nesil gelmektedir.
Bireyselliği ve sözde hürriyetin bedelini, geniş ailenin otoritesinden ve bilgi birikiminde yoksun kalan gençler hem kendilerine hem çocuklarına hem de topluma ödetecek gibi görünüyor.
Evet bireysellik elbette saygısızlık değildir.
Lakin toplumun kadim kültüründe kopuşu ve toplumsal birlikteliğin de çöküşüdür.
-------
Ahmet Atam
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun