KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

FITRAT NE DEMEKTİR

Fıtrat ne demektir, Sevgi ve merhamet hissi taşımayan insanlar fıtrat olarak nasıl konumlandırılabilir?Fıtrat bozan etkenler
Fıtrat ne demektir
Fıtrat ne demektir


Fıtrat ne demektir, Fıtrat, insanın yaratılışında var olan ve değişmeyen özelliklerine verilen bir isimdir. 
Fıtrat, insanın doğuştan getirdiği ve sonradan kazandığı özellikler arasındaki farkı belirtmek için kullanılır. 

Fıtratın anlamı nedir 

Fıtrat, insanın doğası, karakteri ve kişiliğini oluşturan temel unsurlardır. 
Fıtrat, insanın sonradan edindiği bilgi, beceri, alışkanlık ve davranışlardan etkilenmez. 
Fıtrat, insanın hayatı boyunca değişmeyen ve kendisine özgü olan bir niteliktir. 

Fıtrat, insanın Allah tarafından yaratıldığı halidir. 
Fıtrat, insanın iyilik yapmaya ve doğruyu bulmaya meyilli olduğunu gösterir. 
Fıtrat, insanın kendisini tanımasına ve geliştirmesine yardımcı olur.

Fıtrat için bir örnek


Fıtrat ile ilgili bir örnek olarak, insanın merhamet duygusunu verebiliriz. 
Merhamet, insanın fıtratında olan ve sonradan değişmeyen bir özelliktir. 
Merhamet, insanın başkalarına karşı iyilik yapmasını ve acımasını sağlar. 
Merhamet, insanın Allah tarafından yaratıldığı halidir. 
Fıtrat, insanın iyilik yapmaya ve doğruyu bulmaya meyilli olduğunu gösterir. 
Fıtrat, insanın kendisini tanımasına ve geliştirmesine yardımcı olur.
Fıtratı iyi olan insanlar yalan söyliyemez, hırsızlık yapamaz, başka canlılara zarar veremez, düzgün bir fıtrata sahip olan insanlar kul hakkına riayet eder.
Fıtrat, yani bir anlamda maya sağlamdır.
Ya fıtratı bozuk kişiler.

Sevgi ve merhamet hissi taşımayan insanlar fıtrat olarak nasıl konumlandırılabilir?


Sevgi ve merhamet, insanın fıtratında var olan ve Allah'ın Rahman isminin bir tecellisi olan duygulardır. 
Bu duygular, insanın hem kendisi hem de çevresindeki tüm yaratılmışlara karşı insani bir sorumluluk taşımasını sağlar. 
Sevgi ve merhamet hissi taşımayan insanlar ise, Allah'ın rahmetinden uzaklaşmış ve yaratılış gayesine aykırı bir duruma düşmüş olurlar.

Hz. Peygamber (s.a.s), 
Merhamet edene Rahman da merhamet eder. 
Siz yerdekilere merhamet ediniz ki gökteki de size merhamet etsin buyurarak, sevgi ve merhametin Allah'ın rızasını kazanmanın ve âhirette bağışlanmanın bir yolu olduğunu bildirmiştir. 
Aksine, sevgi ve merhamet hissi taşımayanlara da Allah'ın acımayacağını ve onları azapla cezalandıracağını haber vermiştir.

Bu nedenle, sevgi ve merhamet hissi taşımayan insanlar fıtrat olarak eksik ve kusurlu konumlandırılabilir. 

Onlar, yaratıcısının verdiği nimetlere şükretmeyen, yaratılmışlara saygı göstermeyen ve insani değerlerden yoksun olan kimselerdir. 
Bu durum, hem dünyada hem de âhirette onların huzur ve mutluluktan mahrum olmalarına sebep olur.

Fıtrat bozan etkenler


Fıtrat insanın yaratılışında var olan ve değişmeyen bir özellik ise, kötü karakterin sorumlusu yine yaratılış mı, yoksa yetiştiği çevre ve aile midir? 
Bu soru, insan doğası ve ahlak üzerine binlerce yıldır tartışılan bir konudur. 
Bazıları insanın doğuştan iyi ya da kötü olduğunu savunurken, bazıları da insanın eğitim, kültür ve deneyimlerle şekillendiğini iddia eder. 

Bu iki görüş arasında bir orta yol bulmak mümkün müdür? 
Fıtrat kavramı, İslam inancında insanın Allah tarafından yaratıldığı hal olarak tanımlanır. Fıtrat, insanın doğal ve değişmez bir özelliği olarak kabul edilir. 
Fakat fıtrat sadece iyilikten mi oluşur? 
Yoksa insanın fıtratında hem iyilik hem de kötülük potansiyeli mi vardır? 

Bu sorunun cevabı, insanın kötü karakterinin kaynağını belirlemek için önemlidir. 
Eğer insanın fıtratında sadece iyilik varsa, kötü karakterin sorumlusu yaratılış değil, yetiştiği çevre ve aile olmalıdır. 
Çünkü insanın fıtratını bozan şeyler dış etkenlerdir. 
Eğer insanın fıtratında hem iyilik hem de kötülük varsa, kötü karakterin sorumlusu hem yaratılış hem de yetiştiği çevre ve aile olabilir. 

Çünkü insanın fıtratındaki kötülük potansiyeli, çevre ve aile tarafından tetiklenebilir ya da bastırılabilir. 

Bu durumda, insanın kötü karakteri kendi seçimleriyle de ilgilidir.
İnsan, fıtratındaki iyiliği mi yoksa kötülüğü mü tercih edecektir? 
Bu sorunun cevabı, insanın ahlaki sorumluluğunu ortaya koyar. 
İnsan, fıtratının esiri değil, efendisidir. 
Kötü karakterin sorumlusu sadece yaratılış ya da yetiştiği çevre ve aile değil, aynı zamanda insanın kendisidir.

İyi bir adam meyhanede bozulmaz, kötü bir adam camiden çıkmasa düzelmez
----
Ahmet Atam