-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Jose Saramago'nun Görmek Romanı: Demokrasinin Kırılganlığı ve Siyasi Manevralar

Jose Saramago'nun Görmek Romanı
Jose Saramago'nun Görmek Romanı


Jose Saramago'nun Görmek romanı, demokrasinin kırılganlığı ve siyasi manevralarla saptırılması üzerine bir eleştiri romanıdır, roman, toplumun farklı kesimlerinin arasındaki uçurumu ve bu uçurumu kullanan siyasilerin tehlikesini gözler önüne serer.

Jose Saramago Görmek romanı


Biliyorum düşünmesi bile korkunç, ama gelin bir an için freni patlamış, yokuş aşağı giden bir otobüsün içinde olduğumuzu varsayalım, yolcular umursamıyor, şoför kendi canını kurtarmaya çalışıyor. 
Veya hep beraber raylardan çıkmış bir trenin içindeyiz, makinist yara almadan nasıl sıyrılırım diye endişeli. 
Ya da su alan bir gemideyiz, kaptan yakınlarını alarak tek botla kaçmayı planlıyor. Herkes olası felaketi biliyor, kendini kurtarmak ve kurban aramakla meşgul. 

Peki biz yolcular, "Ölüm nereden gelirse gelsin…" mi diyeceğiz? 
Bir halk, otobüsü durduracak, dümeni çevirecek, yarayı kapatacak güçten o kadar mı mahrum?

José Saramago'nun Görmek Romanı, yazar, bizi devasa bir aynanın karşısına oturtuyor ve içine bakmamızı istiyor. 
Görmek adlı kitabıyla yolculuğumuz, Körlük kitabındaki bilinmeyen ülkeye, körlük salgınından dört yıl sonraki bir seçim gününe götürüyor. 

Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor, bu yüzden dikkatli olmalıyız. Sandık görevlileri ve tüm partililer heyecanla bekliyor, ancak seçmenler görünürde yok. 

Saat 4.00 olduğunda tüm seçmenler aynı anda oy kullanmak için gelir. 
Sandıklar açıldığında hükümet ve tüm partililer şaşkın. 
Oyların yüzde yetmişi boş oy çıkar. 
İktidar kızar ve seçimi tekrarlar.
Ancak bu sefer boş oy oranı yüzde seksene çıkar. 

Ülkede boş oy salgını baş göstermiştir. 
Kesin halkın aklını çelen 'anarşistler' vardır, siz de mi boş oy kullananlardansınız?

Seçimde istediği sonucu alamayan bir iktidar, kendi halkını cezalandırmak için ne kadar ileri gidebilir?


Jose Saramago'nun Görmek adlı romanı, devlet, demokrasi ve halk konularını ele almaktadır. 
Kitapta iktidar için yöneticilerin kendi halkına karşı medya, yargı ve güvenlik güçlerini kullanarak kaos yaratma ve halkı korkutma planları ortaya çıkarılır.

Sadece kör olmamak yeterli değildir, aynı zamanda neyi ne kadar görmek istediğimiz de önemlidir. 
Demokrasinin vazgeçilmezi olan seçim sürecinde, Görmek kitabı, olup bitenleri farklı perspektiflerle değerlendirmek için bugün okunması gereken bir kitaptır.

Biz, gerçekleri görmemize engel olan bir tür kör müyüz? 
Belki de çevremizdeki acıları, haksızlıkları ve yoksullukları görmemek için körleşiyoruz. 
Belki de insanların sebep olduğu felaketlere karşı duyarsızlığımız, aslında gözlerimizin körleşmesinden kaynaklanıyor. 

Her gün birbirimize ahlak dersi verip etik kuralları hatırlatmamızın altında, aslında kendi körlüğümüzü gizlemekten korkmamız yatıyor olabilir. 
Susturulmaya karşı duyarsızlığımız da belki de körlüğümüzün bir sonucu.

Jose Saramago'nun Körlük romanıyla yapacağımız seyahat hakkında kısa bir uyarı: 
Bu distopik roman, bugüne kadar yaptığımız diğer kitap seyahatlerinden farklı. 
Bu yolculukta, karanlıkta yürüyecek ve insanın kötülüklerine tanıklık edeceğiz;

  • İkiyüzlülük
  • Hırsızlık.
  • İstismar
  • Onursuzluk ve:
  • Yolsuzlukla 

Karşılaşacağız, arafda kalacak, karanlık tünellerde ilerleyeceğiz. 
Açlığa karşı uygulanan zalim güç karşısında dehşete düşeceğiz. 
Çevremizi saran kötü kokudan nefes alamayacak, yolculuğa ara verip kendimizi temizlemek isteyeceğiz; 

Ancak yine de kitabı bırakamayacağız. 
Yol arkadaşlarımızın ismi yok. 
Sadece "Doktor", "Doktorun Karısı", "İlk Kör", "Onun Karısı" gibi isimlendiriliyorlar. Yer ve zaman da belirtilmiyor. 

Aniden beyaz körlük salgını başlıyor ve yayılıyor. Tek bir kişi kör olmuyor, o da doktorun karısı. Belki de yazar, gözetlenmeyen erkek dünyasında vicdanı, tek bir kadında simgelemek istemiş olabilir.

Jose Saramago, körlük sembolizmiyle toplumu eleştirir. İnsanın doğasını, dünyayı, değerleri ve ahlakı sorgular. 
Evrensel olarak kabul gören olumlu davranışlar ile kötülüğün bir arada var olduğunu ve devletin denetlemede zorlandığında toplumu kaosa sürükleyebileceğini anlatır. 

Yazarın erkek ve kadın üzerinden kötülüğü ve vicdanı anlatması etkileyiciydi, belki de uyanış için önce kör olmak gereklidir. 
Körlük sadece bir kitap değil, daha fazlasıdır.


Jose Saramago'nun 2004 yılında yayımlanan Görmek romanı, Körlük'ten sonra yazılan ve aynı evrende geçen bir politik kurgu romanıdır.
Roman, adı belirsiz bir ülkenin başkentinde, seçim günü yaşanan bir olayla başlar. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur nedeniyle seçmenler evlerinden çıkamazlar ve oy kullanmaya gitmezler. 

Öğleden sonra yağmur durunca, seçmenler sanki emir almışçasına sandıkların başına koşarlar. 
Ancak sandıklar açıldığında, kullanılan oyların yüzde 83'ünün boş olduğu ortaya çıkar.

Bu durum, hükümette büyük bir paniğe yol açar. 
Hükümet, boş oyların bir komplonun parçası olduğunu düşünür ve olayı araştırmak için bir komisyon kurar. 
Komisyon, boş oyların arkasındaki gerçekleri araştırmak için halkın arasına ajanlar sokar. 
Ancak komisyon, ne kadar araştırırsa araştırsın, boş oyların nedenini bir türlü anlayamaz.

Romanın anlatıcısı, olayları bir gazetecinin gözünden aktarır. 
Gazeteci, boş oyların arkasındaki gerçekleri araştırmaya çalışırken, toplumun farklı kesimleriyle tanışır. 
Bu kişiler, toplumun farklı görüşlerini ve değerlerini temsil eder. 
Gazeteci, bu kişilerle tanıştıkça, toplumun karmaşıklığını ve iç çatışmalarını daha iyi görmeye başlar.

Görmek, demokrasinin kırılganlığı ve siyasi manevralarla saptırılması üzerine bir eleştiri romanıdır.
Roman, toplumun farklı kesimlerinin arasındaki uçurumu ve bu uçurumu kullanan siyasilerin tehlikesini gözler önüne serer.
Romanın başlıca temaları şunlardır:

  • Demokrasinin kırılganlığı
  • Siyasi manevralar ve manipülasyon
  • Toplumsal çatışmalar
  • Gerçeklerin çarpıtılması
  • İktidar ve güç

Görmek, farklı yorumlara açık bir romandır. 
Okuyucular, romanı farklı açılardan yorumlayabilirler. 

Jose Saramago'nun Görmek Romanı, demokrasinin kırılganlığı üzerine bir uyarı niteliğinde olduğu kadar, toplumsal çatışmaların ve gerçeklerin çarpıtılmasının tehlikelerini de gözler önüne seren bir eserdir.
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun