Sokak köpeği sorunu, Atakent te oturuyorum, gece oldu mu köpek ulumasından uyumak ne mümkün, kimisi saldırganlığından şikayetçi, kimileri de çevreye verdikleri pislikten, bakıyorum komşular yemek artıklarını çam ağaçlarının altına poşeti ile birlikte bırakıyor gidiyor.
Evet bir sıkıntı var köpek popülasyonu hızla artıyor, ya çözüm, Sosyal medyada adam diyor ki, Öncelikle köpekler en uygun ve hızlı bir şekilde itlaf edilmeli, ardından it severler Hindistan'a gönderilmelidir. İtlaf belki çözümdür, lakin asla insani bir uygulama değildir.
Sokak köpekleri neden saldırganlaşır?
Köpeklerin yıllardır neden saldırgan olduklarına dair birçok teori var. Sahipsiz köpekler her şeye saldırabilir, oysa sahipli köpekler genellikle sahiplerinin izin verdiği veya gösterdiği şeylere saldırır.
Ayrıca, çoban köpeklerinin koyun sürülerinin başına konulmasının sebebi, uzlaşmacı bir kişilikten ziyade, avlanma ve üreme/alan savunma dinamikleri nedeniyle gösteriş yapma ihtiyacıdır.
Kurtlar, ayılar, yaban domuzları, kaplanlar gibi hayvanlar saldırdığında genellikle aynı nedenlerden kaynaklanır. Ancak asıl sorun, saldırgan hayvanlar değil, doğaları gereği etobur ve yırtıcı olan köpeklerdir.
Sorun, bu hayvanların sorumsuzca sahiplenilmesi ve devletin sokak köpekleri meselesinde sessiz kalmasıdır.
Gelişmiş ülkelerde sokak köpeği problemi yaşanmaz; çünkü etrafta serbestçe dolaşan bir köpeği ertesi gün bulmak imkansızdır.
Sokak köpeklerinin barınaklarda bakılmasının ekonomik maliyeti.
Sokak köpeklerinin beslenme ve tıbbi ihtiyaçlarını karşılamak ülke ekonomisine yıllık maliyeti oldukça yüksektir.
Basit bir hesap yapalım.
Bir sokak köpeğinin yıllık maliyeti yemesi, barınması ve aşıları dahil ortalama yaklaşık minimum 5 bin TL civarındadır.
Türkiye'de 10 milyon sokak köpeği olduğu düşünülürse, sokak köpeklerinin ülke ekonomisine yıllık maliyeti çok daha yüksek bir rakam olabilir.
Tahmini olarak 50 milyar TL dolaylarında bir maliyet söz konusu olabilir ki bu da yaklaşık 1,5 milyar dolar demektir.
Sokak köpeği sorunu nasıl çözülür
Bir türlü kısırlaştırma yapmayan, hayvanları dağa tepeye salan belediyelere, süreci düzene sokması gereken hükümete, evde, inşaatta, kömürlükte köpek üretenlere, satanlara, satın alıp sokağa salanlara,
Ya köylü, mal adını verdiği koyununu kuzusunu korusun diye köpek alıp, malımı korumaz diye kısırlaştırmaktan ve kısırlaştırmanın maliyetinden kaçınan, sürekli doğurtan, bir yavruyu alan geri kalanların hepsini çuvalla dağa, taşa, merkeze atan köylülere ses çıkarabiliyor musunuz?
Sağa sola saldırmak yerine düşüncelerini açıkça ifade edebilecek kadar cesur olmak gerek, yoksa klavyenin ardına saklanıp sağa sola küfürlerle hakaret etmeye mi devam edeceğiz?
Şartlarım müsait olmadığı için köpek beslemiyorum, bahçeli müstakil bir evim olsa ilk edineceğim şey can yoldaşı olacağını bildiğim köpektir.
Hayvanları seviyorum.
İnanın benim gibi hayvanları seven insanlar da sokaklarda hayvan istemiyor.
Sokakta tacizci, tecavüzcü, katil, işkenceci hepsi var.
En önemlisi, zehirlensin, hepsi öldürülsün, Çin'e gönderilsin diyen ruhu kötü insanlar var.
Sokakta köpekler için açlık, sefalet, hastalık, soğuk, sıcak, hepsi var, saymakla bitmez.
Sokak köpekleri için barınaklar çözüm mü?
Neden barınak ve bakım evleri kurulmasın?
Hayvanlara yardım etmek isteyen dernekler ve gönüllüler var, lakin köpek sayısı başa çıkılacak gibi değil.
Öncelikle kısırlaştırma ve aşılamayla hayvanların sayısını kontrol altına alabiliriz.
Ancak bazı insanlar da vergilerinin bu amaçla kullanılmasını istemiyor.
Sadece öldürmek ve küfretmekle uğraşmak yerine, toplumun daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.
Yaptıklarımızın sonucuyla mutlaka gün gelir yüzleşiriz. .
Umarım insanlık adına daha iyi bir yol buluruz.
Sonuç:
Tilkiye slogan at demişler, ama kümesler ölüm kampı demiş. Eğer hayvanseverlere sorarsanız, onlar da barınakların ölüm kampı olduğunu söyleyecekler, ancak tek ve en etkili çözüm hızlı bir şekilde kısırlaştırma, köpek popülasyonunu kontrol altına alma ve köpek sahiplerine yasal sorumluluklar getirmektir.
Yorum Gönder