İttihat ve Terakki |
İttihat ve Terakki'nin anlamı, kuruluşu, ilke ve amaçları, faaliyetleri ve sonuçları:
İttihat ve Terakki Türkçe sözlük anlamıyla "Birlik ve İlerleme" demektir. Bu isim, cemiyetin Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden güçlendirme ve modernleştirme hedeflerini ifade eder.
İttihat ve Terakki Cemiyetinin Kuruluşu
Kuruluş Tarihi: 1889 yılında kuruldu. Başlangıçta adı İttihad-ı Osmanî Cemiyeti idi. Daha sonra 1895’te İttihat ve Terakki Cemiyeti adını aldı.
Kurucuları: Osmanlı Askeri Tıbbiye öğrencileri tarafından kuruldu. Önde gelen kurucular arasında İbrahim Temo, Abdullah Cevdet, İshak Sükuti, Hüseyinzade Ali ve Mehmet Reşit bulunuyordu. Cemiyetin fikir babaları arasında da Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi isimlerin etkileri hissedilir.
İttihat ve Terakki Cemiyetinin Kuruluş Nedenleri:
Osmanlı Devleti'nin Zayıflaması: Osmanlı Devleti'nin Avrupa karşısında askeri, ekonomik ve politik olarak gerilemesi, modernleşme ihtiyacını doğurmuştu.
Mutlakiyetçi Rejime Karşı Tepki: II. Abdülhamid’in baskıcı yönetimi ve Kanun-ı Esasi’yi (1876 Anayasası) askıya alması, muhalefeti artırdı.
Batılılaşma ve Milliyetçilik Akımları: Avrupa'daki siyasi fikir akımları ve milliyetçilik rüzgarları, Osmanlı'da da reformist ve modernleşme yanlısı bir aydın sınıfını etkiledi.
İttihat ve Terakki Cemiyetinin İlkeleri ve Amaçları:
1. Kanun-ı Esasi'nin Yeniden Yürürlüğe Girmesi: Meşrutiyet rejimini geri getirmek ve halkın yönetimde söz sahibi olmasını sağlamak.
2. Osmanlı Devleti'nin Modernleşmesi: Eğitim, ordu ve ekonomi alanlarında reformlarla devletin çağdaş bir düzeye ulaşmasını sağlamak.
3. Merkeziyetçi Yönetim: Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü korumak ve merkezi otoriteyi güçlendirmek.
4. Türkçülük ve Osmanlıcılık: Başlangıçta Osmanlıcılık anlayışını savundular, ancak zamanla Türkçülük fikrine ağırlık verdiler.
İttihat ve Terakki Cemiyetinin Faaliyetleri ve Sonuçları
1908 İkinci Meşrutiyet: Cemiyetin çalışmaları sonucunda II. Abdülhamid, Meşrutiyet’i yeniden ilan etmek zorunda kaldı.
1913 Babıali Baskını: İttihat ve Terakki, bu darbe ile yönetimi fiilen ele geçirdi.
Birinci Dünya Savaşı Dönemi: İttihat ve Terakki'nin liderleri (Enver Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa), Osmanlı'yı savaşa sokarak önemli kararlar aldı. Savaşın sonunda cemiyet dağıldı ve liderleri yurtdışına kaçtı.
İttihat ve Terakki, Osmanlı modernleşmesinde ve siyasal tarihinde önemli bir rol oynadı, ancak politikaları ve savaş sırasında alınan yanlış kararlar ciddi eleştirilere neden oldu.
Mustafa Kemal ve İttihat ve Terakki:
Mustafa Kemal Atatürk'ün İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişkisi karmaşık ve dönemlere göre değişiklik göstermiştir. Bu ilişkiyi üç başlık altında inceleyebiliriz: katılımı ve ayrışması, eleştirileri, ve sonuçları.
1. Katılım ve Cemiyetle İlişkisi
Başlangıç: Mustafa Kemal, 1907 yılında Şam’da bulunduğu sırada İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olmuştur. Cemiyetin amacı, II. Abdülhamid’in baskıcı yönetimine karşı Meşrutiyet’i yeniden ilan etmek ve Osmanlı’yı modernleştirmekti.
Faaliyetleri: Mustafa Kemal, 1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilanı sürecinde İttihatçıların bazı faaliyetlerine katılmış ve özellikle Trablusgarp’ta ve Rumeli'de önemli görevlerde bulunmuştur.
Eleştirel Durumu: Cemiyetin askeri kanadında yer almış olsa da, lider kadro (Enver Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa) ile bazı temel konularda fikir ayrılıkları yaşamıştır.
2. Ayrışması ve Eleştirileri
Mustafa Kemal, kısa süre sonra İttihat ve Terakki’nin yönetim anlayışına ve politikalarına eleştiriler getirmiştir:
Hükümet Politikalarına Karşı Eleştirileri:
Cemiyetin otoriter yönetim anlayışını benimsememiştir. İttihat ve Terakki’nin parti ile devleti iç içe geçiren tutumunu eleştirmiştir.
Cemiyetin Alman yanlısı politikalarını doğru bulmamış, özellikle Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na katılmasına karşı çıkmıştır.
Lider Kadro ile Uyuşmazlık: Enver Paşa’nın askeri ve siyasi yaklaşımlarına katılmamış ve bu nedenle cemiyet içinde aktif bir rol üstlenmemiştir.
Bireysel Fikirleri: Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti'nin kurtuluşunun yalnızca güçlü bir liderlik ve halk desteğiyle mümkün olduğunu savunmuş, İttihatçıların izlediği yöntemleri yüzeysel bulmuştur.
3. Sonuç ve Mustafa Kemal’in Bağımsız Tutumu
1913’ten Sonra Ayrışma: Mustafa Kemal, 1913 Babıali Baskını sonrası İttihat ve Terakki’nin otoriter bir yapıya bürünmesi üzerine cemiyetten fiilen uzaklaşmıştır.
Savaş Yılları: Birinci Dünya Savaşı sırasında görev almış olsa da, İttihat ve Terakki yönetimiyle arasına mesafe koymuş ve kendi bağımsız tutumunu korumuştur. Özellikle Enver Paşa'nın kararlarını eleştirmiş, savaşın Osmanlı için felaketle sonuçlanacağını öngörmüştür.
Cemiyetin Dağılışı ve Mustafa Kemal’in Liderliği: Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İttihat ve Terakki'nin dağılışıyla lider kadro yurtdışına kaçmıştır. Bu dönemde Mustafa Kemal, Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’nın lideri olmuş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır.
Özetle Mustafa Kemal ve İttihat ve Terakki İlişkisi
Ortak Yönler: Her iki taraf da modernleşme ve reform yanlısıdır. İlk dönemlerde II. Abdülhamid’in yönetimine karşı birlikte hareket etmişlerdir.
Farklılıklar: Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki’nin otoriter, merkeziyetçi ve Alman yanlısı politikalarını eleştirmiştir. Daha pragmatik ve halk desteğine dayalı bir yönetim anlayışını savunmuştur.
Sonuç: İttihat ve Terakki’nin hatalarından ders çıkaran Mustafa Kemal, bağımsız bir liderlik sergileyerek modern Türkiye’nin kurucusu olmuştur.
Yorum Gönder