CHP Genel Başkanının Bir Günlük Tüketimi Durdurma Çağrısı: Hukuki ve Toplumsal Açıdan Değerlendirme
CHP Genel Başkanı’nın “bir günlük tüketimi durdurma” çağrısı, hukuki açıdan halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu kapsamında değerlendirilebilir mi?
CHP Genel Başkanı’nın Tüketimi Durdurma Çağrısı: Yeni Bir Suç Türü Mü?
CHP Genel Başkanı’nın ekonomik sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla yaptığı “bir günlük tüketimi durdurma” çağrısı, hukuki çerçevede değerlendirildiğinde, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya ayrımcılık suçu kapsamına girer mi? Bu makalede, söz konusu çağrının yasal boyutunu ve toplumsal etkilerini inceliyoruz.
Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesine göre, halkın bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik etmek, toplumda açık ve yakın bir tehlike oluşturuyorsa suç teşkil eder. Bu kapsamda bir suçun oluşması için:
-
Hedef alınan bir toplumsal kesim olmalı,
-
Kin ve düşmanlık unsuru barındırmalı,
-
Toplumsal kargaşa yaratma riski taşımalıdır.
Tüketimi Durdurma Çağrısı ve Hukuki Durum
CHP Genel Başkanı’nın çağrısı, doğrudan bir toplumsal kesimi hedef almadığı gibi, herhangi bir gruba yönelik kin ve nefret söylemi içermemektedir. Ekonomik zorluklara dikkat çekmek amacıyla yapılan bu tür çağrılar, demokratik toplumlarda ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilir.
Ayrıca, tüketimi bir günlüğüne durdurma eylemi, şiddet veya saldırganlık içermediğinden, toplumda açık ve yakın bir tehlike oluşturmaz. Bu nedenle, hukuki açıdan bakıldığında, TCK 216 kapsamında suç teşkil etmesi oldukça düşük bir ihtimaldir.
Bu Tür Çağrılar Toplumsal Bölünme Yaratır mı?
Bazı kesimler bu çağrıyı ekonomik düzeni bozmak veya siyasi bir manipülasyon olarak görebilir. Ancak benzer boykot eylemleri, dünyada ve Türkiye’de geçmişte de sıkça uygulanmıştır. Demokratik hakların kullanımı çerçevesinde yapılan bu tür eylemler, anayasal hak olan protesto hakkı kapsamında değerlendirilebilir.
Sonuç
CHP Genel Başkanı’nın bir günlük tüketimi durdurma çağrısı, hukuki açıdan halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya ayrımcılık suçu kapsamında değerlendirilemez. Çağrı, şiddet içermeyen bir demokratik tepki biçimi olduğundan, ifade özgürlüğü kapsamında korunmaktadır. Ancak, siyasi ve ekonomik sonuçları toplumda farklı yankılar uyandırabilir.
Bu tür eylemler, hukuki zeminde suç oluşturmasa da, kamuoyunda tartışma yaratmaya devam edecektir.
Tüketme, Sus, Bekle Şiiri!
Bir günlüğüne tüketimi durduralım, dedi,
Üç harflilerden ekmek almayalım,
Çaya şeker atmayalım,
Hükümeti uyaralım
Ama dikkat et, dostum,
Sakın ha aç kalma!
Çünkü bu memlekette,
Karnını doyurmamak bile bir suç olabilir artık.
Bir gün tüketmezsek ne olur?
Kasiyerin gözleri dolar mı?
Market rafları hüzünlenir mi?
Banka hesapları titrer mi korkudan?
Borsa düşer mi, hükümet sarsılır mı?
Ya da tam tersine,
Bize dayatılan bu vahşi sistemi?”
Çalış, harca, borçlan ve sus!
Belki de en büyük suç,
Ayağa kalkıp, kalmamak sus pus.
Ah, güzel ülkem,
Ne günlere kaldık…
Artık tüketmemek bile devlete meydan okumak,
Ekonomik çöküşe sebep olmak,
Hatta belki de vatana ihanet sayılacak.
Oysa biz sadece sustuk, bekledik,
Bir gün boyunca almadık, harcamadık…
Ve anladık ki, bir gün,
Tüketmeden de var olabildik.
Yorum Gönder