![]() |
Ekrem İmamoğlu aday olabilir mi CHP ne yapmalı |
Ekrem İmamoğlu aday olabilir mi
Ekrem İmamoğlu’nun Önündeki Engeller ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adaylığı Yolunda Şansı.
Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olma ihtimalini masaya yatıralım.
Ülke adeta tek adamın keyfine göre yönetiliyor, anayasa falan hak getire, hukuk desen zaten tatilde.
Böyle bir ortamda, İmamoğlu’nun başına örülen çorapları ve CHP’nin ne yapması gerektiğini bi’ çırpıda yazalım.
Tek Adamın Gölgesinde Siyasi Oyunlar:
İmamoğlu’nun Diploması ve Suçlamalar,
Abuzittin, memlekette her şey tepedeki abinin iki dudağının arasında.
Anayasa mı?
O, duvarda süs.
Hukuk mu? O da kankalara özel.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı, ama adeta “siyasi düşman” ilan edilmiş durumda.
18 Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi, “yokluk” ve “açık hata” diye bi’ kılıf uydurup İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti.
Sebep?
1990’da Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yaptığı yatay geçişte “usulsüzlük” iddiası.
Hadi canım, 31 yıl sonra mı aklınıza geldi?
Bu düpedüz siyasi hamle, Abuzittin.
Yetmedi, 19 Mart’ta “terör ve örgütlü suçlar” bahanesiyle gözaltına alındı, 23 Mart’ta da hapse tıkıldı.
Suçlamalar ne?
Rüşvet, ihaleye fesat, PKK’ya yardım falan...
Koca koca laflar, ama ortada kesinleşmiş bi’ mahkeme kararı yok.
İmamoğlu’nun avukatı Fikret İlkiz, “Bu suçlamalarla ilgili iddianame bile hazırlanmadı, hukuken adaylığına engel yok” diyor.
Yani, Abuzittin, bu işler baya bi’ danışıklı dövüş kokuyor.
Amaç, İmamoğlu’nu cumhurbaşkanlığı yarışından diskalifiye etmek.
Peki, bu engeller aşılır mı?
Diploması için İdare Mahkemesi’ne, gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne, hatta AİHM’e gidecek. Hukuk bu kadar siyasileşmişken, YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) son kararı belirleyici olacak.
Ama YSK’nın ne yapacağı malum, değil mi Abuzittin?
Eğer bu diploma meselesi çözülür ve suçlamalardan aklanırsa, İmamoğlu’nun adaylığı önünde hukuki bir engel kalmaz.
Şansı var mı?
E, var tabii, lakin çok ama çok az, ama bu tek adam rejiminde her an yeni bi’ numara çekerek o çok az olan şansı da sıfırlayabilirletr, sıfırlama konusunda mahşrdirler, ona da hazır ol!
CHP’nin Ön Seçim Zaferi: İmamoğlu’nun Halk Desteği
Abuzittin, CHP 23 Mart 2025’te bi’ ön seçim yaptı, tam 15 milyona yakın kişi sandığa koştu. İmamoğlu tek adaydı, 14,8 milyon oy aldı.
Bu ne demek?
Halk, “Ekrem bizim adamımız” diyor.
Üstelik sadece CHP’liler değil, “dayanışma sandıklarıyla üye olmayanlar da oy kullandı. Saraçhane’den Üsküdar’a, Maltepe’den Londra’ya kadar millet kuyruk oldu.
Bu destek, İmamoğlu’nun elini güçlendiriyor. Ama bi’ yandan da riskli.
Çünkü iktidar, bu kalabalığı görünce panikledi. Gözaltılar, yasaklar, sosyal medya kısıtlamaları derken, İmamoğlu’nu durdurmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Yine de, bu halk desteğiyle İmamoğlu’nun aday olma ihtimali baya yüksek.
CHP Meclis Grubu da 27 Mart’ta oybirliğiyle onu aday gösterdi.
Yani, parti içinde “Ekremci Mansurcu” kavgası bitti, herkes Ekrem’de birleşti.
Ama Abuzittin, bu işin sonu YSK’ya bağlı, onunda ne diyeceği de herkesçe malum.
CHP Mitingleri: “İmamoğlu’na Özgürlük” mü, “Sosyal Demokrat Gelecek” mi?
Şimdi gelelim CHP’nin ne yapması gerektiğine. Abuzittin, sence mitinglerde ne bağırsak daha etkili olur? “Ekrem’e özgürlük” diye mi haykıralım, yoksa “Sosyal demokrat iktidarda şunları yapacağız” diye mi gaza basalım?
Bence ikisi de lazım, ama dozaj önemli.
İmamoğlu’na Özgürlük Teması: İmamoğlu’nun hapse atılması, halkta baya bi’ öfke yarattı.
Ülke genelinde protestolar patladı, millet sokaklara döküldü.
CHP, bu öfkeyi mitinglerde kullanabilir. “Ekrem’e özgürlük” sloganı, halkı birleştirir, çünkü bu mesele sadece İmamoğlu’nun değil, demokrasinin meselesi.
Özgür Özel’in 29 Mart Maltepe Mitingini “İmamoğlu’na özgürlük” temasıyla yapması, bu yüzden mantıklı.
Ama Abuzittin, bu tema tek başına yetmez. Sürekli “Bize zulmediyorlar” diye ağlarsak, millet bıkar.
Hem, bu söylem iktidarın ekmeğine yağ sürer, “Bak, bunlar sadece mağduriyet pazarlıyor” derler.
- Sosyal Demokrat Vizyon: CHP’nin asıl bombası, sosyal demokrat bi’ partinin neler yapabileceğini anlatmak olmalı.
Sosyal demokrasinin “eşitlik, özgürlük, refah” ruhunu anlatmalı.
Bence, önce “İmamoğlu’na özgürlük” diye coşkuyu ateşle, sonra “Bizim iktidarımızda şunlar olacak” diye umut ver.
Abuzittin, millet hem öfkeli hem umutsuz. İkisini de kucaklamak lazım.
Yoksa, sadece bağırıp çağırırsak, bu iş “vururum, kırarım” muhabbetine döner, o da kimseye yaramaz.
İmamoğlu’nun Şansı ve Riskler: Ne Olur Bu İşin Sonu?
Abuzittin, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olma şansı çok küçük de olsa hala var, ama yol dikenli.
Diploma meselesi çözülürse ve suçlamalardan aklanırsa, bu kez yüksek seçim kuru var, hepsini geçse orayı geçemez, orada devleti ele geçirmiş tek adam var.
Hukuki Engeller: YSK, “Diploman yok” derse, iş biter.
Ya da suçlamalardan biri kesinleşir, siyasi yasak gelirse, İmamoğlu’nun adaylığı yatar.
O zaman CHP, Özgür Özel’i ya da Mansur Yavaş’ı sahaya sürebilir. Şahsen ben karnından konuşan bir vantrolog olan Mansur Yavaş'ı pek tasvip etmek, sahne Özgür Özel'e kalır.
İktidarın Numaraları: Tek adam rejimi boş durmaz.
Yeni soruşturmalar, yeni yasaklar gelebilir. İmamoğlu’nun “turpun büyüğü” dediği bilirkişi muhabbeti, iktidarın elinde kozdur.
Muhalefet Birliği: İmamoğlu’nun şansı, muhalefetin birleşmesine bağlı.
2023’te Millet İttifakı yanlıştı ve zaten tutmadı, dağıldı, aynı hata tekrarlanırsa iş zor.
Son Söz: Peki Abuzittin, Ne Yapalım?
Abuzittin, İmamoğlu’nun aday olma ihtimali var, ama bu tek adam rejiminde her an her şey olabilir.
CHP, mitinglerde hem “İmamoğlu’na özgürlük” diye haykırmalı hem de sosyal demokrat bi’ Türkiye’nin hayalini kurdurmalı.
Öfkeli kalabalığı topla, ama umutla besle. Yoksa, sadece bağırıp çağırarak bu iş yürümez. İmamoğlu, halkın sevgilisi, ama iktidarın da hedef tahtası.
Şansı, hukuki süreçlerin sonucuna ve CHP’nin aklını kullanmasına bağlı.
--
Titrer anayasa, satır satır ağlar,
Suskun yargıçlar el pençe, bağlar.
Reis ne derse o olur! der ahbaplar,
Meclis mi kaldı? Şekil olsun diye varlar.
Suskun yargıçlar el pençe, bağlar.
Reis ne derse o olur! der ahbaplar,
Meclis mi kaldı? Şekil olsun diye varlar.
Zıkkımın köküyle sulanmış devran,
Dalkavuk baş tacı, alimler duman.
Bir "padişahım çok yaşa" nidası,
Yetiyor hukuku gömmeye her an.
Dalkavuk baş tacı, alimler duman.
Bir "padişahım çok yaşa" nidası,
Yetiyor hukuku gömmeye her an.
Akıl suç sayılmış, düşünmek ayıp,
Her yer yandaş, her sözü harmanlayıp.
Dün “şeyh uçmaz” derdik, şimdi “uçurdular,
Diplamasızı ekonomist diye yutturdular.
Her yer yandaş, her sözü harmanlayıp.
Dün “şeyh uçmaz” derdik, şimdi “uçurdular,
Diplamasızı ekonomist diye yutturdular.
Bir zat ki hem reis, hem müfettiş-i hâl,
Kendine alkış, muhalife kemâl.
Sandık var ama kilidi onda,
Ne seçsen elbet o çıkar, misal.
Kendine alkış, muhalife kemâl.
Sandık var ama kilidi onda,
Ne seçsen elbet o çıkar, misal.
Bir TV var ki sorusu yoktur,
Bir gazeteci ki omurgası yoktur(!)
Saraydan gelen her nutuk, emir,
Dön baba dön, yalansız lafı yoktur..
Bir gazeteci ki omurgası yoktur(!)
Saraydan gelen her nutuk, emir,
Dön baba dön, yalansız lafı yoktur..
Taht kurmuş ekran, yalanla bezenmiş,
Yurtta sus, cihanda reismiş.
Mikrofon uzatsan sokaktaki adama,
Önce etiket sorar, soran kimmiş.
Yurtta sus, cihanda reismiş.
Mikrofon uzatsan sokaktaki adama,
Önce etiket sorar, soran kimmiş.
Bakanlar gölge, karar bir ağızdan,
Külliye posta, memleket sanal.
Bir gece ansızın değişen yasayla,
Cebimiz eridi, hakikat oldu masal.
Külliye posta, memleket sanal.
Bir gece ansızın değişen yasayla,
Cebimiz eridi, hakikat oldu masal.
Kanun var, hâkim var, mahkeme var,
Ama vicdan, cüzdanda saklanıyor.
Kimse dokunamaz sarayın sözüne,
Zira adalet artık onun ayarında var.
Ama vicdan, cüzdanda saklanıyor.
Kimse dokunamaz sarayın sözüne,
Zira adalet artık onun ayarında var.
Ucube rejim dedik, kızdılar bize,
Tek adam, üç yardımcısı ve bin öğütçüyle.
Millet açken sarayda şatafat,
Yoksulluk cennetin kapısıdır, halka nasihat.
Tek adam, üç yardımcısı ve bin öğütçüyle.
Millet açken sarayda şatafat,
Yoksulluk cennetin kapısıdır, halka nasihat.
Dolarla ihale, dostlara pay,
Yandaşa ballı, halka “idare et dayı!”
Sorsan “vesayet bitti” der reis,
Ama kukla çok, her yerde ayı oğlu ayı.
Yandaşa ballı, halka “idare et dayı!”
Sorsan “vesayet bitti” der reis,
Ama kukla çok, her yerde ayı oğlu ayı.
Ahmet ATAM
إرسال تعليق