no fucking license
Bookmark

Ümmetçilik Ülkeyi Nereye Savurur

Ümmetçilik Ülkeyi Nereye Savurur
Ümmetçilik Ülkeyi Nereye Savurur
 

Türkiye Kimliği Ümmet mi Millet mi

Ümmetçilik Şemsiyesi: Gölgede Kalmak mı, Yönünü Kaybetmek mi?

Bir milletin göğü, kendi yıldızlarıyla aydınlanmalıdır. Anadolu’nun göğü ise zaman zaman başka yıldızlarla karıştırılır, pusulası ümmetçilikle saptırılır.

Son zamanlarda Türkiye'nin toplumsal pusulası, millî ekseninden sapıp hayali bir ümmet coğrafyasına yöneltilmek isteniyor. 
Bu yönelim, bazı grupların Türk kimliğini gölgeleme arzusuyla örtüşüyor. 
Özellikle kripto gayri Türkçü diyebileceğimiz çevreler, tarihi ve kültürel aidiyetimizi ümmetçilik” şemsiyesi altında eritmeye çalışıyor. 
Amaç belli: 
Türk milletinin tarihsel ağırlığını hafifletmek, onu bir soy değil bir gölge olarak tanımlamak.

Ümmetçilik: Ortaklık mı, Yok Oluş mu?🌪 

Ümmetçilik, bir anlamda toplumsal birlik önerir. Ancak bu birlik, eğer Türk kimliğini yok sayarak kuruluyorsa, bu artık bir ortaklık değil bir kimlik silinmesidir.

  • Tarihsel Sapma: Selçuklu’dan Osmanlı’ya Türkler, İslam dünyasının yükünü taşımış milletlerdendir. Bu taşımacılığı “kurucu kimlik” ile yapmışlardır, yok sayılarak değil.
  • Kültürel Kopuş: Türk-İslam sentezi, kültürümüzün temelidir. Ancak sentez, bir kimliğin diğerine tabi olması değil, yan yana yürümesidir.
  • Siyasi Araçsallaşma: Ümmetçilik söylemi, Türkiye’nin dış politikada pasifleşmesi ve kendi coğrafyasına yabancılaşması için bir koz haline getirilmiştir.

Kripto Gayri Türkçülük: Görünmez Ama Etkili ⚖ 

Birileri Türk kimliğini doğrudan hedef almak yerine dolaylı yollarla törpülüyor. Kripto gayri Türkçülük, “biz hep birlikteyiz” kisvesi altında “Türk kimliği gereksiz” mesajını yayıyor. İşte bu noktada ümmetçilik bir araç oluyor: kimliksizleştirmenin ideolojik mayası.

  • Eğitim müfredatında belirsizlik,
  • Sanatta evrensel olma adına yerli kültürün ötelenmesi,
  • Kamu söylemlerinde “Türk milleti” yerine “halk” ya da “toplum” tercihleri,
    bunlar hep aynı yönelimin izleri.

Türkiye’yi Nereye Savurur? 🧭 

Bu fikirsel rüzgar, Türkiye’yi iki uca savurma potansiyeli taşıyor:

YönelimSonuç
Kimliğe dayalı millî yönelimKültürel üretim artar, bağımsızlık hissi güçlenir
Ümmetçilik eksenli savrulmaKimlik erozyonu, dışa bağımlı sosyal yapı

Sonuç: Kökü Olanın Rüzgarla Savaşı Var🌿 

Türkiye'nin bu topraklardaki mevcudiyeti; yalnızca coğrafi değil, tarihî ve kültürel bir iddiadır. Bu iddia, ümmetçilikle silikleşmez; aksine Türk kimliğinin kararlı duruşuyla kök salar. Ümmetçilik şemsiyesi altında gölgede kalmak yerine, kendi göğümüzü örmek gerek: yıldızlarımızla, sözümüzle, irfanımızla.

Karanlıkta yol arar ümmetin gözleri,
Yıldızsız göklerde yiter özleri.
Türk'ün pusulası, irfanla parlar,
Gölge değil, kök verir her daim sözleri.

Bir çınar düşün, köksüz kalmış yerde, 
Her meltem onu başka bir yöne serer. 
Ümmetçiliğin göğü boş ve renksiz, 
Kimliksiz kalan düş, her daim yiter gider.

Toprağa gömülen ses, haykırır içten, 
Söz değilse neyleşir millet hiçten? 
Ümmetin rüzgârı savururken kökü, 
Türk’ün irfanı parlar derinden.

Gönülde yanarsa hakikatin özü,
Söz olur bayrak, açılır hakikatin gözü
Ümmetin çölünde susar bilge söz, 
Türk’ün irfanıdır hakikat ve öz.

İlletle çizilmez milletin yönü, 
Kökünü bilmeyenin savrulur teni
Yönsüz kalan akıl, iz sürer boşlukta, 
Kök salan millettir her halukarda.

Bir mabet düşün, çatısı özden inşa, 
Sütunları tarihten, dualar irfansa. 
Ümmetin kalıbı dar gelir ruha, 
Türk’ün yüreğinde millet .en başta.

Mürekkep dökülür, kalem suskun kalır, 
Adını anmayan, hatırdan silinir. 
Ümmetin sözünde boşluklar oyulmuş, 
Türk’ün destanıysa mermere çizilir.

Ahmet ATAM


إرسال تعليق

إرسال تعليق

إرسال تعليق