no fucking license
Bookmark

Devlet Bahçeli CB Yardımcıları Biri Kürt Biri Alevi Olsun İle Ne Demek İstedi

81 Eyaletle Yeni Türkiye Modeli Mümkün mü?
81 Eyaletle Yeni Türkiye Modeli Mümkün mü?


Kürt Sorunu Nasıl Çözülür? 81 Eyaletle Yeni Türkiye Modeli Mümkün mü?

Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanı Yardımcıları Biri Kürt Biri Alevi Olsun İle Ne Demek İstedi

81 ilin valisini halkın seçtiği eyalet sistemiyle hem Kürt sorunu çözülebilir hem de demokrasi güçlenebilir mi? Belediyeler kaldırılsa ne olur?

Türkiye’ye Yeni Bir Model Lazım: Eyalet Sistemi

Devlet Bahçeli, geçenlerde dikkat çeken bir açıklama yaptı: “Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt, biri Alevi olsun.” Çok konuşuldu, çok tartışıldı. Ama söylemediği bir şey daha vardı: Cumhurbaşkanı Türk olsun şartı. Onu da ben söyleyeyim…

Benim kafamda ise çok daha farklı, çok daha kapsamlı bir çözüm var. Hem Kürt meselesi kökten çözülür hem de memlekete demokrasi gelir diyorum. Nedir o?

81 il → 81 eyalet modeli.

Ama öyle bölgesel eyalet falan değil. Her il, kendi başına bir eyalet olur. Valisini halk seçer. Belediye başkanı gibi değil ha, doğrudan valilik sistemiyle. Mevcut belediyeler ve muhtarlıklar kaldırılır, onların tüm görevleri valilik içinde bir birim haline getirilir. Belediyecilik oyunları, rant kavgaları biter. Hizmet kurumsallaşır.

Eyalet Sisteminde Üniter Yapı Bozulur Mu?

Hayır, bozulmaz. 
Zaten biz bu sistemi “ulus devlet çatısı” altında öneriyorum. 
Bayrak aynı, resmi dil aynı, yasalar aynı. 
Ama her ilin kendi seçtiği bir valisi olacak. 
Yetkiyi Ankara değil, halk verecek. 
Bu hem demokrasi olur hem de temsil adaleti sağlar.

  • Kürt vatandaş “Benim yöneticimi ben seçiyorum” der.
  • Alevi vatandaş “Ben de bu sistemin içindeyim” der. 

İstanbul’un, İzmir’in, Diyarbakır’ın, Kars’ın halkı kendi valisini belirler. Hesap sorma mekanizması da işler, keyfî yönetim azalır.

Belediyeler Kapatılsın mı?

Evet! 
Çünkü bugünkü belediyeler artık halkın derdine derman değil, siyasi partilerin savaş alanı olmuş durumda. 
Yolsuzluk desen var, adam kayırma desen var, hizmet desen yok. 
Belediyeleri valilik sisteminin içine alırız, tıpkı bir “Halk Hizmetleri Daire Başkanlığı” gibi çalışır. 
Herkes ne iş yaptığını bilir, şeffaflık artar.

Kürt Sorunu Eyalet Sitemi İle Çözülür mü?

Çok büyük ihtimalle evet.
Çünkü bu model, ayrımcılığı değil katılımı getirir. 
Kimsenin dağa çıkmasına gerek kalmaz. 
Kimlik siyaseti değil, hizmet siyaseti ön planda olur. “Benim oyumla gelen vali benim derdimi dinler” duygusu her şeyin önüne geçer.
PKK gibi yapılar halk nezdinde tamamen anlamsız hale gelir. 
Çünkü artık devlet “Ben senin yöneticini atamam, sen seç” demektedir.

Eyalet Sistemi İle Demokrasi Güçlenir mi?

Kesinlikle.
Çünkü demokrasi sadece sandığa gitmek değil, her kademede temsil edilmek demektir. 
Bu sistemde herkes kendini yönetimin bir parçası olarak hisseder. 
Tepeden inme atamalar değil, aşağıdan yukarıya temsil olur. 
Ayrıca yerel güçlerin sorumluluğu artar, vatandaşa karşı hesap verebilirlik doğar.

Eyalet Sistemi Neyi Değiştirir?

  • Kürt meselesi demokrasi içinde çözülür.
  • Aleviler dahil tüm kimlikler eşit yurttaşlık temelinde temsil edilir.
  • Belediyecilikten kaynaklı israf ve yolsuzluk biter.
  • Herkes yaşadığı ilin kaderinde söz sahibi olur.
  • Devlet, vatandaşına daha yakın ve hesap verebilir olur.

Sonuç

Eyalet sistemi kulağa yabancı gelebilir ama aslında bize hiç uzak değil.
Her ili kendi yöneticisini seçen, şeffaf ve katılımcı bir sisteme kavuşturmak, bu ülkenin önünü açar.
Üniter yapı bozulmadan, ulus devletin çatısı altında çok daha güçlü ve barışçıl bir Türkiye inşa edilebilir.

Ha bu kolay mı? 
Hiç değil. 
Bir yandan “yerinden yönetim” diyorsun, öte yandan “üniter devleti koruyacaksın. 
İnce ayar lazım. 
Ama biz de hep ince işlerde ustayız ya Bilal… 
Hem demokrasinin tadını alırsak, çay gibi tiryakisi oluruz belki.

Kimisi eyalet lafını duyunca “bölünüyoruz!” diyor. 
Oysa bölünmek değil bu, bölüştürmek: sorumluluğu, kararı, temsil hakkını. 
Senin oyunun değeri Ankara’dan duyulacak mı, yoksa Van’da, Kars’ta mı yankılanacak? 
Belki de sesini mahalle kahvesinden başlatmak gerek.

İşte o yüzden diyorum Bilal: 
Demokrasi çayı içilir ama şekeri sen atarsın. 
İster çok at, ister şekersiz iç — ama karar senin. 

Eyalet Ve Demokrasi Şiiri:


Seçilmiş Vali, 
Halkın göğsünden çıkan bir nabız gibi atar.
Kalemler artık saraydan değil,
Sokaktan alıyor mürekkebini.

Kürt dağlarında rüzgâr
Tüfek yerine def çalar,
Çünkü çözüm;
Tek düze değil, çok renkli bir kumaşta gizli.
Bir dokuma gibi:
Her il kendi tezgâhında örer kaderini.

Üniter, ama tek tip olmayan ülke,
Bir gövde düşün,
Dalları ayrı ayrı güneşe uzanıyor.
Gölgede kalmıyor ne Dersim’in çocuğu
Ne Urfa’nın suskunu, 
Ne Kütahya'nın yoksulu.

Demokrasi bir seçim değil sadece,
O artık
Mahallesinden utançla geçmeyen yöneticinin adı.
Bakanlar değil,
Bakan gözlerin değdiği yerde başlar yönetim.

Türk, Kürt, Alevi, Laz...
Artık birbirine benzemek değil mesele,
Birbirini tanımak,
Birbirine kulak vermek,
Aynı çadırda farklı kumaşlar gibi
Güvenle birleşmek.

Her ilin damarı halktan doluyor,
Ve devlet,
Bir gövde gibi
Kendi kalbinden emir alıyor.
 
Ahmet ATAM
إرسال تعليق

إرسال تعليق

إرسال تعليق