Osmanlı torunu olmak

Osmanlı torunu olmak
Osmanlı torunu olmak

Osmanlı torunu olmak:

Ben Osmanlı Torunuyum Demek Ne Kadar Doğru?

Son dönemlerde Türkiye’de özellikle sosyal medyada ve bazı siyasi tartışmalarda sık sık duyduğumuz bir söz var: “Ben Osmanlı torunuyum.” Kulağa hoş geliyor mu?
Belki. Ama gerçekçi mi?
İşte asıl mesele burada başlıyor.
Gel, Bilal'e anlatır gibi sade ve samimi bir şekilde bu konuyu açıklayalım.

Osmanlı Torunu Ne Demek?

Önce kelimeyi açalım. Torun kimin nesidir? Dedemizin, ninelerimizin çocuklarıyız, onların da çocuklarına torun denir. Yani soy bağı vardır burada.
Şimdi soru şu: 
Hepimiz Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde doğmuş bir halkın devamıyız. Ama bu, herkesin doğrudan Osmanlı hanedanından geldiği anlamına gelir mi? 
Kesinlikle hayır.
Birileri çıkıp “Ben Osmanlı torunuyum” diyorsa, aslında şunu sorgulamak lazım:
  • Gerçekten Osmanlı hanedanından, yani padişah ailesinden mi geliyor?
  • Yoksa sadece Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşayan bir halkın soyundan mı geliyor?
Eğer ikinciyi kastediyorsa, o zaman bu ülkede yaşayan herkes Osmanlı torunu sayılır. Laz'ı, Kürt'ü, Türk'ü, Çerkez'i, Arap'ı, Boşnak'ı… 
Hepimiz o dönemlerin devamıyız. O zaman bunu sadece bir kesime mal etmek ayıp olmaz mı?

Ümmetçi Siyaset ve Ötekileştirme

Bazı çevreler, özellikle ümmetçi söylemler üzerinden ( Osmanlı ümmetçi değildi, her dilden ve dinden insanların yaşadığı bir imparatorluk idi) bu ifadeyi kullanarak kendilerine siyasi üstünlük yada ayrımcılık sağlamaya çalışıyor. Öyle ki, bu sözü söyleyerek sanki bir ayrıcalıkları, özel bir statüleri varmış gibi davranıyorlar.
Halbuki bu tarz laflar:
  • Toplumun bir kısmını dışlar,
  • Sen Osmanlı torunu değilsin diyerek insanları ötekileştirir,
  • Birlik ve beraberlik söylemine zarar verir.
Gerçek Osmanlı mirası birliktir, kardeşliktir. Kimseyi dışlamak değildir.
Biri sana dönüp “Ben Osmanlı torunuyum” dediğinde ona şöyle diyebilirsin:

Kardeşim bak, eğer hepimiz Osmanlı’nın devamıysak eyvallah, ben de torunuyum. Ama sen padişah soyundan geldim diyorsan, bir nüfus kâğıdı göster, soy ağacı çıkar. 
Yoksa sen de benim gibi Anadolu insanısın, boş yapma.”

Ya da daha samimi söylemek istersen:
Ağabeyciğim, Osmanlı torunu olmak güzel de, o zaman Osmanlı'nın adaletini, ahlakını, hoşgörüsünü de yaşatalım. Yoksa sadece lafla torun olunmuyor.

Unutmayalım ki köklerimizle övünmek güzel bir şeydir ama bunu siyaset malzemesi yapmak, toplumu ayrıştırmak hiç hoş bir davranış değildir. Hepimizin ortak geçmişi var. Kimse kimseden üstün değil. Osmanlı torunu söylemi de, eğer içi boşsa sadece süslü bir laf olarak kalır.

Osmanlı Torunu" Diye Gezenlere

Dillerde bir cümle geziyor,
Hafif rüzgarla savrulan yaprak gibi,
“Ben Osmanlı torunuyum…” diyor biri,
Sanki gökten bir ferman inmiş de,
Soy kütüğü yıldızlardan düşmüş gibi…

Hani desen ki,
Tarihin tozlu raflarında, sararmış bir defterin kenarında,
Adın yazıyor altın harflerle…
Eyvallah.
Ama gel gör ki,
Hepimiz aynı toprağın çocuklarıyız,
Aynı güneşin, aynı yağmurun nesliyiz.

Bir zamanlar büyük bir gök kubbe vardı,
Adına Osmanlı dediler,
Göğe merdiven dayadık,
Denizlere harita çizdik,
Ama o kubbenin altında
Kürt de yaşadı, Türk de…
Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Arab’ı, hepsi…

Şimdi biri çıkıyor,
Elinde plastik kılıç,
Sırma saçlı, plastik bir Osmanlı hayaliyle,
Bize diyor ki:
“Ben Osmanlı torunuyum!”
Sahi, biz neyiz o zaman?
Ayşe nine torunu sayılmıyor mu?
Mehmet dayı başka soy mu?

Ey dost,
Eğer Osmanlı torunuysan,
Önce adaletin torunu ol,
Önce hoşgörünün, önce merhametin…
Çünkü taht altın olabilir ama,
İnsan gönlü merhametsizse,
Tahtın ne faydası var?

Diyorsan ki soyum yüksek,
Unutma, toprak hepimizi eşit yutar…
Ve gökyüzü, kibirli başları eğdirir eninde sonunda…
O yüzden “Osmanlı torunuyum” demek kolay,
Ama o mirasın hakkını vermek zor,
İşte asıl mesele orada başlıyor.

Sen sus da,
Tarihin derin kuyusundan yankılanan sesi dinle:
“Soyla değil, ahlakla anıl insan…
Nesep kimin umrunda,
Erdem senin alnında yazılı mı ona bak…

Ahmet ATAM

Next Post Previous Post