Aşk Sabırla Teslimiyet Arasında Kalan Sessiz Dua

Aşk sabır mıdır yoksa teslimiyet midir?

Aşkın İmtihanı: Sabır mı, Teslimiyet mi
Aşkın İmtihanı: Sabır mı, Teslimiyet mi

 💫 Aşkın İmtihanı: Sabır mı, Teslimiyet mi?

Aşk sabır mıdır yoksa teslimiyet midir? Tasavvufi derinlikte sabır, aşk, teslimiyet ve insanın içsel yolculuğu.

Aşk…
Kimi için bir bahar yeli gibi geçici,
kimi için ömür boyu süren bir yangındır. 🔥

Peki aşk dediğimiz o büyük hâl, bir sabır sınavı mıdır yoksa teslimiyetin kendisi mi?
İnsanı var eden, aynı zamanda yakan bu hâlin iki yüzü vardır:
biri bekleyiş, diğeri vazgeçiş.

🌙 Sabır: Gönül Dikeninde Yürümek

Sabır, aşkın ilk durağıdır.
Aşık, sevdiğine kavuşmayı değil, onunla yanmayı öğrenir.
Fuzûlî’nin dediği gibi:

“Mende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var...”Yani, “Benim Mecnun’dan da fazla yanmaya kabiliyetim var.”

Sabır, vuslata giden yolda benliğin törpüsüdür.
Kimi zaman susarak sever insan,
kimi zaman bekleyerek büyütür sevgisini.

Ama sabrın da bir hududu vardır.
Çünkü insanın kalbi taş değil,
her damlası sevgiyle dolu bir testidir taşarsa, sevgi değil sükût başlar. 🍂

☁️ Teslimiyet: Aşkı Sahiplenmek Değil, Ona Emanet Olmak

Teslimiyet, aşkın son mertebesidir.
O noktada “ben” kalmaz, sadece “O” vardır.
Tasavvufta bu hâl, “fenâ” diye anılır, yani varlıktan geçmek, sevilenin varlığında yok olmak.

Teslim olan, artık hesap sormaz: “Niye gitti?”, “Niye dönmedi?” demez.
Çünkü bilir ki, her gidiş de bir tecellidir.
Ve o tecellide, sevgi değil, ilahi bir hikmet saklıdır. 🌿 Nesîmî’nin diliyle:

“Ben ben değilim, ben O’yum;
O ben olmuş, ben O olmuşum.”

Aşkın bu mertebesinde, ne sabır kalır ne ayrılık; çünkü artık ikilik bitmiştir.

🔥 Sabır mı, Teslimiyet mi?

Aslında ikisi de aynı yoldur, farklı basamaklar…
Sabır, kapının eşiğidir.
Teslimiyet ise o kapıdan geçip, eşiği unutmaktır.

Sabırda hâlâ bir “bekleyen” vardır,
Teslimiyette ise “bekleyen” de “beklenen” de birdir.

Aşık, önce sabreder — çünkü hâlâ umut eder.
Sonra teslim olur — çünkü artık her şeyin bir anlamı olduğunu idrak eder.

Ve işte o an, aşk artık bir duygu olmaktan çıkar,
bir hâl, bir varoluş biçimi olur. 🌹

💭 Son Söz

Sabır, insanı olgunlaştırır. Teslimiyet ise insanı “kendinden kurtarır.” Sabır, yananın hâlidir. Teslimiyet, yanarak nur olanın…

-----

Aşk bir bâde, içeni yakar, içmeyen donuk kalır,
Bir damla düşer gönüle, bin âlem yanık kalır.

Sabır, gönül dikenidir, yürüyen âşık kanar,
Her adımda bir “ben” ölür, “O” dirilir, “O” parlar. 🌙

Ey sâkî, aşk meyini sun, bu meclis mecaz değil,
Her yudumda bir benlik erir, vuslat biraz değil.

Ayrılık bir perdeyse, vuslat onun ardıdır,
Her ayrılış, Hakk’ın “gel” diyen bir çağrısıdır.

Zâhid, sabrı öğütler, rind, teslimiyeti söyler,
Biri bekler baharı, öteki her mevsim güler. 🌹

Sabır, kapının eşiği; teslimiyet, o kapıdan içeri,
Sabırda göz yaşları akar, teslimde kalb seferi.

Ben de içtim o meyden, yanmadım, yok oldum,
Aşkın ateşinde buldum; yandım, ama yok olmadım.

Belki de aşkın imtihanı “hangisi” sorusu değildir; belki aşk, sabırla teslimiyet arasında kalan sessiz duanın adıdır. 🕊️