![]() |
| Bir lokma bir hırka. |
🍞 Bir Lokma, Bir Hırka: Sarayın Vergisi, Halkın Kaderi.
Malumunuz bizim mütevazi siyaset felsefemizdir, pahalılıktan nefes alamayan, ama yine de şükürler olsun demeyi ihmal etmeyen tipik bir faniyiz.
Bir lokma bir hırka. Bu laf öyle boş bir laf değil, Bu bir tür büyü, bir tür sosyal uyuşturucu, özellikle de İşler kötü gitmeye başlayınca, ki onlar için kötü gitmek, lüks yatlarının deposunun dolmaması anlamına geliyor, hemen bir mütevazi zırh kuşanırlar, fakirlik imtihandır, hadi len..
Kimin Hırkası, Kimin Paltosu?
Bir lokma bir hırka lafı aslında bize giydirilmek istenen bir nevi manevi deli gömleği, hani o sizi kaşındıran, hareketlerinizi kısıtlayan, ama bak ne kadar da olgun duruyor dedikleri cinsten, onlar, yani saray erkanı ve çevresi, Bu gömleği giyerken pardon bize giydirirken kendileri üzerlerine ne alıyor dersiniz.
Lokma öyle basit bir ekmek değil.
Onların lokması altın varaklı ithal trüf mantarlı bir şusi tabağı.
Onların hırkası, kışın bile sıcacık tutan 7 kat yabancı menşeili kaşmir' den dikilmiş bir soylu palto.
Biz ise o deli gömleği ile 40 derece yaz sıcağında klimasız otobüslerde şükür terleri döküyoruz.
Bu söylemenin en zehirli yanı ne biliyor musunuz, eleştiri hakkınızın elinizden alınması.
Bu resmen bir şükür düğmesi, ne zaman ki halkın sesi yükselmeye başlar, ne zaman ki tencere kaynamaz olur, hemen o düğmeye basarlar. tık... ve binlerce insanın beyninde o ince ses yankılanır.
🔇 Baskılamak için Bir 'Şükür' Düğmesi.
Bu söylemenin en zehirli yanı ne biliyor musunuz, eleştiri hakkınızın elinizden alınması.
- Fakiriz dersin cevap şükret, Hz falanca da Haşa aç uyurdu.
- Çocuklarıma et alamıyorum dersin, cevap aza kanaat et dünya malı fani.
- Oğlunuzun yüzme havuzu villasının vergisini ben ödüyorum dersin, cevap haset etme o Allah'ın lütfu ile zengin oldu.
Bu resmen bir şükür düğmesi, ne zaman ki halkın sesi yükselmeye başlar, ne zaman ki tencere kaynamaz olur, hemen o düğmeye basarlar. tık... ve binlerce insanın beyninde o ince ses yankılanır.
Sus daha kötü olabilirdi, en azından bir lokman var, peki o lokmayı da elimizden aldıklarında ne dinleyeceğiz, herhalde o zaman da çok şükür hava bedava deriz, zaten havayı parayla satmadıkları sürece problem yok henüz.
İşin kara mizah tarafı şu,
🔮 Sonuç: 'Maneviyat' Kılıfına Sarılmış Kapitalizm:
İşin kara mizah tarafı şu,
Bu söylemi bize dayatanlar aslında en büyük kapitalisttirler onlar parayı kutsallaştırır, faizi şeytanlaştırır,, lüksü meşrulaştırır, bir lokma bir hırka demek aslında şunu demektir.
Unutmayın kardeşim, bir lokma bir hırka, eğer onu size dayatanın yalıları, uçakları ve ipeksi kaftanları varsa, bu bir Erdem değil, düpedüz ekonomik manipülasyon aracıdır.
Siz, yoksul halk maneviyatın tadını çıkarın, biz de yöneticileriniz olarak, sizin o maneviyatınızı koruma görevi karşılığında, memleketin maddi kaynaklarının tadını çıkaracağız.
Unutmayın kardeşim, bir lokma bir hırka, eğer onu size dayatanın yalıları, uçakları ve ipeksi kaftanları varsa, bu bir Erdem değil, düpedüz ekonomik manipülasyon aracıdır.
Siz çok şükür derken, onlar sizin payınıza düşenlerden yepyeni bir yazlık sana inşa ediyor olabilirler
Bir lokma bir hırka anlayışı alçak gönüllülük maskesi hatta uydurulmuş en büyük yalanlardan birisi olduğunu düşünüyorum.
Bu söylem tarihsel olarak yoksulluğu romantikleştiren, hatta zamanla pasifleştirici bir atasözüne dönüştüren bir kalıp haline geldi
Yalanın kuyruklusu; Bir lokma bir hırka;
Bir lokma bir hırka anlayışı alçak gönüllülük maskesi hatta uydurulmuş en büyük yalanlardan birisi olduğunu düşünüyorum.
Bu söylem tarihsel olarak yoksulluğu romantikleştiren, hatta zamanla pasifleştirici bir atasözüne dönüştüren bir kalıp haline geldi
Başlangıçta belki dünyaya fazla tamah etmeme öğüdüydü ama zamanla;
Bir düşünün, bir lokma bir hırka diyen kişi, çoğu zaman o bir lokma ile yaşamıyor, dünya misafirhane diyenler, misafirhane gibi yaşamıyor, az da yetinmek diye öğüt verenler, kendileri gayet çoklu yetiniyor.
- Ekonomik yoksunlukların üzerine örten.
- Az da yetinmek erdemdir diyerek sistemi sorgulamayı gereksiz gösteren.
- Bazı güç sahiplerinin kendi rahatını korurken halk için tevazu tavsiye ettiği.
- Ve evet zaman zaman riyakarlığa kapı açan bir söylem bir hırka bir lokma.
Bir düşünün, bir lokma bir hırka diyen kişi, çoğu zaman o bir lokma ile yaşamıyor, dünya misafirhane diyenler, misafirhane gibi yaşamıyor, az da yetinmek diye öğüt verenler, kendileri gayet çoklu yetiniyor.
Hal böyle olunca söz gerçek bir Erdem çağrısından ziyade sosyal bir uyuşturucu gibi etki edebiliyor, insanlar hak ettiği yaşamı talep etmek yerine, demek ki böyle olması gerekiyor hissine sürüklenebiliyor..
Kısacası.
Eğer ki bu söz kişisel tercih olarak söyleniyorsa hiçbir problem yok, ama topluma dayatılan bir kader gibi kullanılıyorsa, o zaman gerçekten o maskelenmiş riyakarlık eleştirisi haline geliyor.
👑 Saraydan 'Bir Lokma' Fermanı
Bir lokma, bir hırka.
Dilimizdeki o paslı kanca.
Hani, ne zaman midemiz guruldasa,
Ne zaman cüzdanımız yansa,
Hemen ruhumuza takılan o manevi kilit.
Bir lokma bir hırka.
Onların, gömlekleri ipekten, sofraları altından,
Bize seslenir: "Kardeşim, kanaat et!"
Kanaat, lüks yatağının en yumuşak yorganıdır.
Altındaki zırhlı Mercedes'in, Yakıtıdır.
🧥 Hırka ve Deli Gömleği
Bizim hırkamız,
Deli gömleği gibi kaşındırır sırtımızı,
Hareketimizi kısıtlar.
Çok şükür, giyecek bir şeyim vardır,
Soğukta titrerken, hırkanın adı İmtihandır.
Onların hırkası,
Yedi kat ithal Kaşmir,
Gizli ısıtma sistemli bir Padişah Paltosu.
Onların titremesi,
Sadece borsa düşerken ki strestendir.
Ve o stresi yatıştırmak için
Bir saray daha inşa edilir.
Kısacası.
Eğer ki bu söz kişisel tercih olarak söyleniyorsa hiçbir problem yok, ama topluma dayatılan bir kader gibi kullanılıyorsa, o zaman gerçekten o maskelenmiş riyakarlık eleştirisi haline geliyor.
👑 Saraydan 'Bir Lokma' Fermanı
Bir lokma, bir hırka.
Dilimizdeki o paslı kanca.
Hani, ne zaman midemiz guruldasa,
Ne zaman cüzdanımız yansa,
Hemen ruhumuza takılan o manevi kilit.
Bir lokma bir hırka.
Onların, gömlekleri ipekten, sofraları altından,
Bize seslenir: "Kardeşim, kanaat et!"
Kanaat, lüks yatağının en yumuşak yorganıdır.
Altındaki zırhlı Mercedes'in, Yakıtıdır.
🧥 Hırka ve Deli Gömleği
Bizim hırkamız,
Deli gömleği gibi kaşındırır sırtımızı,
Hareketimizi kısıtlar.
Çok şükür, giyecek bir şeyim vardır,
Soğukta titrerken, hırkanın adı İmtihandır.
Onların hırkası,
Yedi kat ithal Kaşmir,
Gizli ısıtma sistemli bir Padişah Paltosu.
Onların titremesi,
Sadece borsa düşerken ki strestendir.
Ve o stresi yatıştırmak için
Bir saray daha inşa edilir.
🍞 Lokma ve Trüf Mantarı
Lokmamız, bayat ekmeğin kenarı,
Kuru soğanla bölünmüş, acı bir Şükür Tabletidir.
Yeriz, yutkunuruz,
Gözümüzü kaparız.
Çünkü açım demek, 'nankörlük' demektir.
Onların lokması,
İthal somon, ıstakoz, trüf mantarı.
Gümüş tepsilerde sunulan
Helalinden Kazanılmış Lütuf.
Onlar yutkunmazlar.
Sadece, bir sonraki ihalenin Daha büyük olmasını beklerler.
🤐 'Şükür' Butonu ve Kara Mizah
Siyasetçinin elinde bir kumanda,
Üzerinde kocaman, neon bir düğme: "ŞÜKÜR!"
Ne zaman ki halk, "Bu hayat pahalılığı ne?" diye sorsa,
Tık! Basarlar o düğmeye.
Ve kalabalıklar arasında yankılanır bir fısıltı:
Sus! Daha kötü olabilirdi...
Bak, en azından nefes alıyorsun.
Henüz havayı parayla satmıyorlar.
Bizim payımıza düşen.
Fani dünya ve 'manevi huzur.
Onların payına düşen,
O manevi huzuru korumanın karşılığındaki.
Tüm maddi kaynaklar.
Bu, bir erdem değil, canım.
Bu, yoksulu uyutan,
Maneviyat kılıfına sarılmış,
İğrenç bir kapitalizm destanı..
Onların payına düşen,
O manevi huzuru korumanın karşılığındaki.
Tüm maddi kaynaklar.
Bu, bir erdem değil, canım.
Bu, yoksulu uyutan,
Maneviyat kılıfına sarılmış,
İğrenç bir kapitalizm destanı..
Ahmet ATAM
