💣 Türkiye'nin Yıkım Projesi: Mülteci Akını, Diz Çöken Ekonomi ve Tek Adamın Esareti! 🤯🇹🇷
Amerika'nın Kürdistan projesi Erdoğan'ın esareti ve Türkiye'ye sürülen Kürt Arap Afgan mültecilerin ekonomik etkileri Türkiye iç savaşa mı sürükleniyor?
1. 🔢 Sadece İnsani Kriz mi? Tarihsel Göç Dalgası ve Rakamlar.
Türkiye'ye son 30 yılda dayatılan göç dalgaları insaniyet perdesi altında gizlenen stratejik bir sürecin parçasıydı Bu akınlar sadece bir kriz değil bölgenin demografik yapısının değiştirilmesinin de ilk adımlarıydı.
Körfez savaşları Irak: 1988 ve 1991'deki göçlerden on binlerce Kürt sığınmacı Türkiye'ye itildi.
Suriye iç savaşı: Bu projenin en büyük adımıydı, resmi rakamlar Türkiye'de halen 3 milyonun üzerinde geçici koruma sürüsü altında Suriyeli bulunduğunu gösteriyor, buna ek olarak evlilik ve yasalar gereği yüz binlerce Kürt, Arap ve Afgan mültecilerin Türk vatandaşlığına geçirilmesi, demokratik yapının kalıcı olarak bozulması anlamına geliyordu.
Bu kitlelerin Türkiye'ye sürülmesi, asıl hedefin Irak ve Suriye'de kurulacak olan Kürt devlet yapılanmalarına alan açmak, önündeki demokratik engeli kaldırmaktı, Maalesef bu ilk adımda sonuca ulaşıldı.
2. 📉 Ekonomik ve Sosyolojik Yıkım: Projenin Menfi Etkileri:
Bu çok büyük nüfus akışı ,Türkiye'nin sosyolojik ve ekonomik istikrarını baltalama hedefine hizmet etti ve ne yazıktır ki ciddi menfi olumsuz yönde etkiler yarattı.
Ekonomiye zehir kayıt dışı işgücü: Yerel işsizliği arttırırken sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetlerine yükselen devasa maliyetler, zaten kırılgan olan Türk ekonomisinin diz çökmesine yol açtı, konuş piyasasında fahiş fiyatı artışları yerli halkın yaşam kalitesinin sıfırladı.
Sosyal ve demografik çözülme: Farklı kültürlerin kontrolsüzce bir araya gelmesi sosyal gerilimi tırmandırdı, demografik denge, özellikle sınır illerinde hızla değişti ve ulusal birliğin temellerini kökünden sarstı.
3. 🇺🇸 Esir Alınan Yönetim: ABD Projesi ve Gizlenen Gerçekler.
Bu projenin ana mimarı bölgede Kürdistan projesini hayata geçirmeye çalışan Amerika Birleşik devletleridir, ancak en büyük sorun bu projeye karşı durması gereken iradenin son derece zayıf tavrıdır.
Erdoğan'ın konumu: siyasi ve Mali şahsi mal varlığı dolayısıyla, sayın Erdoğan'ın uluslararası güçler tarafından bir nevi esir alındığı ve Amerikan merkezli bir jeopolitik plana karşı gelme iradesini yitirdiği görülmektedir.
Gerçekleri kamufle etme: İktidar bu kirli gerçeği ve Amerika Birleşik Devletleri baskısını Türk halkından gizlemek için konuyu inanç ve Ensar olma bilinci gibi kavramlarla kamufle etmekte, halka gerçekleri çarpıtarak sunmaktadır.
Subliminal mesaj: Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk milleti yerine, Türk Kürt Arap birlikteliği gibi ifadeler kullanması, büyük resmin, yani büyük Orta Doğu projesinin gerektirdiği çok kimlikli yapıya doğru verilen sübliminal mesajlar olarak yorumlanabilir.
Evet BOP gerçekleşmektedir.
4. 🚨 Politik Tıkanıklık: Tek Adam ve Çözümsüzlük.
Bu yıkım projesi, sorun Ankara merkezli güçlü bir irade tarafından yönetilmediği için devam etmektedir.
Hukuk tanımazlık: Bugün tüm kararlar tek adamın ağzından çıkmakta, en ufak masum eleştiri bile tutuklanmaya yol açmaktadır, sözde müttefikler, Amerika Birleşik Devletleri ve batı kendi ülke çıkarları için bu hukuksuzluklara ve baskıya göz yummaktadır.
Fanatik grup: Tüm basını kendi güdümünü alan Erdoğan, fanatik bir destekçi grubunun dar siyasi çıkarları için ulusal çıkarları feda etmektedir.
Çözüm imkansızlığı: Bu siyasi tıkanıklık demokratik mekanizmaları olan inancı bitirmiştir, görünen o ki , iktidar değişmeden ve tüm mülteciler kararlılıkla ülkelerine gönderilmeden bu sorun çözülmeyecektir, Maalesef bu basiretsiz politikacılar yüzünden güzel ülkemi iç savaş dahi çok kötü günler beklemektedir.
Ahmet ATAM
