![]() |
| Laonikos Halkokondyles ve Türklerin Sonu: Tarih mi Kehanet mi |
Bizanslı Tarihçinin Türkler İçin Kehaneti: 4 Alamet ve Günümüzde Gerçekleşenler
Kehanetin Özü: Dört Büyük Alamet.
Gerçekleşen Kehanetler? Modern Yorumlar;
Tarih mi, Kehanet mi, Siyasi Metafor mu?
Laonikos Halkokondyles'in Kehaneti Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
15. yüzyıl Bizans tarihçisi Laonikos Halkokondyles'in "Türklerin Sonu" kehaneti hakkında en çok merak edilen sorular ve cevapları
Laonikos Halkokondyles (yaklaşık 1423-1490), 15. yüzyılda yaşamış Atinalı bir Bizanslı tarihçidir. En önemli eseri, 1298-1463 yılları arasındaki olayları anlattığı "Tarihler" (Apodeixis historion) adlı kitabıdır. Bu eser, Bizans'ın son dönemini ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişini anlatan en değerli kaynaklardan biridir.
Halkokondyles'in önemi, Osmanlı Devleti'ni bir "Türk imparatorluğu" olarak tanımlayan ilk tarihçilerden biri olması ve eserinde antik Yunan tarih yazımı geleneğini sürdürmesidir. Kehanetleri ise hem tarihsel bir kayıt hem de edebi bir unsur olarak değerlendirilir.
Laonikos Halkokondyles'in eserinde bahsettiği kehanet, Osmanlı İmparatorluğu'nun gelecekte çöküşünü öngören dört sembolik olaydan oluşur:
- Boğaz'ın Kapanması: İstanbul Boğazı'nın iki yakasının birleşeceği
- Ayasofya'nın Yıkılması: Ayasofya'nın yıkılıp yerine yeniden bir Hıristiyan mabedinin inşa edileceği
- Büyük Bir Kıtlık: İmparatorluğu temelden sarsacak büyük bir kuraklık ve yokluk dönemi
- "Kızıl Elma"nın Geri Dönüşü: Batı'dan gelen bir gücün kaybedilen toprakları geri alacağı
Kehanetlerin harfi harfine gerçekleştiğini söylemek zordur, ancak bazı yorumcular sembolik gerçekleşmeler olduğunu iddia etmektedir:
- Boğaz'ın Birleşmesi: İstanbul Boğazı üzerine inşa edilen köprüler (15 Temmuz Şehitler, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim) ve Marmaray tüp geçidi, iki kıtayı fiziksel olarak birleştirmiştir. Bu, bazı yorumculara göre kehanetin metaforik olarak gerçekleşmesidir.
- Ayasofya'nın Dönüşümü: Ayasofya'nın 1934'te müzeye dönüştürülmesi ve 2020'de tekrar cami statüsüne kavuşması, kehanetin bu kısmının yoruma açık olduğunu göstermektedir.
- Büyük Kıtlık ve Felaket: Osmanlı'nın son dönemindeki büyük kıtlıklar ve ekonomik krizler, bazıları tarafından bu kehanetin gerçekleşmesi olarak yorumlanmıştır.
Ancak akademik tarihçiliğin bakış açısından, bu benzerlikler daha çok tesadüf veya retroaktif yorumlamalardır.
Halkokondyles'in kehanetleri eserine dahil etmesinin birkaç nedeni olabilir:
- Edebi Gelenek: Antik Yunan ve Roma tarihçileri (Herodot, Titus Livius gibi) eserlerinde sıklıkla kehanetlere ve kehanetlere yer verirdi. Halkokondyles bu geleneği sürdürmüş olabilir.
- Milli Umut: İstanbul'un fethinden sonra moral çöküntü yaşayan Bizans/Yunan toplumu için bir umut ışığı olması amacıyla.
- Tarihsel Döngü Fikri: Tarihin tekerrür ettiği ve imparatorlukların yükseliş ve çöküş döngüleri olduğu fikrini vurgulamak için.
- Siyasi Yorum: Osmanlı yönetimine karşı dolaylı bir eleştiri veya direniş mesajı vermek için.
Tarihçiler, bu kehanetlerin gerçek bir kehanetten çok, edebi bir araç olduğu konusunda hemfikirdir.
Modern akademik tarihçilik, Halkokondyles'in kehanetlerini şu şekilde değerlendirir:
- Tarihsel Kaynak Olarak: Kehanetler, 15. yüzyıl Bizans entelektüel dünyasının zihniyetini anlamak için değerli bir kaynaktır.
- Edebi Unsurlar: Kehanetler, Halkokondyles'in anlatım tekniğinin bir parçasıdır ve eserin edebi değerini artırır.
- Gerçeküstü Değil Sembolik: Çoğu tarihçi, bu kehanetlerin gerçek kehanetler olmadığını, sembolik anlamlar taşıdığını düşünür.
- Politik Mesaj: Kehanetlerin, Osmanlı egemenliğine karşı bir direniş retoriği olarak işlev gördüğü düşünülmektedir.
Önemli Halkokondyles araştırmacılarından Anthony Kaldellis, bu kehanetlerin Halkokondyles'in "Tarihler" eserinin temel teması olan "imparatorlukların döngüsel yükselişi ve çöküşü" fikrini desteklemek için kullanıldığını savunur.
"Kızıl Elma" hem Türk hem de Bizans kültüründe önemli bir semboldür:
- Türk Geleneğinde: Osmanlı'da fethedilecek son hedefi veya dünya hakimiyeti idealini simgeler. Farklı dönemlerde Roma, Viyana veya diğer önemli şehirler için kullanılmıştır.
- Bizans/Batı Geleneğinde: Kaybedilmiş toprakların veya Konstantinopolis'in geri alınması idealini temsil eder.
Halkokondyles'in kehanetindeki "Kızıl Elma'nın Geri Dönüşü" ifadesi, Bizans perspektifinden yazılmıştır ve muhtemelen Konstantinopolis'in (İstanbul) Hıristiyan güçler tarafından geri alınacağı anlamına gelmektedir. Bu, kehanetin dördüncü ve son aşamasıdır.
İlginçtir ki, aynı sembol iki rakip kültürde tamamen zıt anlamlar taşımaktadır: Biri için fetih sembolü, diğeri için kurtuluş sembolü.
Önemli Not
Laonikos Halkokondyles'in kehanetleri, tarihsel bir metnin parçasıdır ve akademik tarihçilik tarafından gerçek kehanetler olarak değil, dönemin zihniyetini yansıtan edebi ve sembolik unsurlar olarak değerlendirilir. Bu kehanetlerin modern olaylarla bağlantılandırılması genellikle retroaktif yorumlamalardan ibarettir.
Halkokondyles'in "Tarihler" eseri, Oxford University Press tarafından Anthony Kaldellis'in İngilizce çevirisiyle yayınlanmıştır.



Yorum Gönder