Osmanlı da babasını katil olmak ile suçlayıp cenaze namazının kılmayan sultan
Sultan I. Ahmet, 3. Mehmet'in en küçük oğluydu. Babası tahta çıktığında 19 yaşındaydı ve henüz evli değildi. 3. Mehmet, tahta çıkmak için 19 kardeşini ve bir oğlunu katletmişti. Sultan I. Ahmet, bu katliamdan haberdardı ve babasını bu davranışından dolayı asla affetmedi.
Osmanlı da en büyük kardeş katli:
3. Murat 1595’de öldü, Ayasofya Camisi avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır, bunlardan 20’si oğlu, 23’ü kızıdır, türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir.
Peki 1595’de ne oldu? saraya kıran mı girdi? hayır, salgın da olmadı, kıran da. 3. Murat öldükten sonra oğlu 3. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi de kardeşlerinin hepsini boğdurmak oldu, babasının tabutu saraydan çıkarken gerisinden 19 tabut daha geliyordu, Mehmet,19 erkek kardeşini öldürtmüştü!
Anasından emdiği süt burnundan gelen şehzade:
Bununla da yetinmemiş babasının gebe eşlerini öldürtmüş ve ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe kalmış yedi cariyeyi de denize attırmıştı. “Bir şehzadenin daha emzirilirken annesinin kucağından sökülüp alındığını boğulduğunda emdiği sütün burnundan geldiğini” yazar burnundan gelmek deyimi işte o olaydan kalmadır, saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi’nin naklettiğine göre İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştur.
3. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür, 3. Mehmet öldüğünde, I. Ahmet tahta oturdu, 3. Mehmet’in cenazesi Ayasofya’ya götürüldü, cenaze namazı kılınacaktı lakin genç padişah gelmemişti!
Şeyhülislam, Sultan I. Ahmet'i babasının cenaze namazını kılmaya davet etti. Sultan I. Ahmet, bu daveti şu sözlerle geri çevirdi, taht sahibi olmak için 19 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir, ben katil bir adamın cenazesini kılmam!
Varın siz kılın! diyerek daveti reddetti.
Sultan I. Ahmet'in bu davranışı, dönemin dini ve siyasi çevrelerinde büyük bir tartışmaya yol açtı.
Bazıları Sultan I. Ahmet'i babasını anma görevini yerine getirmediği için eleştirdi, bazıları ise onu haklı buldu.
Sultan I. Ahmet, babasının cinayetlerini unutmadı ve bu cinayetlerin sorumlularının cezalandırılmasını sağladı, babasının cinayetlerini işleyen kişilerden bir kısmı idam edildi, bir kısmı ise sürgün edildi.
Sultan I. Ahmet, döneminde Osmanlı Devleti'ni adalet ve merhamet üzerine yönetti. Onun döneminde Osmanlı Devleti, hem iç hem de dış politikada önemli başarılar elde etti.
İşte bu nedenledir ki devletin bekası için en uygun yönetim şekli cumhuriyettir..
Kardeş Katli Şiiri
Tahtın taze kan kokusu,Bir fermanla geldi ölüm busesi.
Sultan emreder: "Nizam-ı âlem,
Şehzadelerin burnunda süt kokusu.
Kardeşler altın beşiklerde büyür,
Kardeşler altın beşiklerde büyür,
Aynı ninniyle uyur, aynı rüyayı görürdü.
Ardından ibrişim urganlarla geldi
Nice bebeler cellatların elinde can verdi.
Bir zamanlar aynı sofrada yemek yerlerdi,
Bir zamanlar aynı sofrada yemek yerlerdi,
Gün gelir aynı kadehten zehir içerler.
Bir zamanlar aynı sevgiyi paylaşırlardı,
Şimdi aynı toprakta yan yana yatarlar.
Saltanat uğruna nice canlar verildi
Saltanat uğruna nice canlar verildi
Kardeş katli bir lanetti.
Tahtın gölgesi, kanlı bir fısıltı,
Kardeşin nefesi bastırdı,
Sultanın saltanat hırıltısı.
Bir ferman, bir ölüm emri,
Kardeşin kalbi, bir kuş gibi titrerdi.
Celladın eli, bir yılan gibi sessiz,
Saltanatın uğruna, mezara girdi kimsesiz.
Tarih sayfaları, kanlı bir destan,
Kardeş katli, bir utanç vesikası.
Vicdanlar suskun, adalet yoktu,
Saltanatın gölgesi, kardeşleri yuttu.
Eyüp Sultan'da bir türbe, bir sessiz çığlık,
Kardeşlerin ruhları, bir ebedi hıçkırık.
Affet bizi tarih, affet bizi Tanrı,
Saltanatın bedeli, ebedi bir can pazarı.
Yorum Gönder