 |
| Ekonomik Kriz Nasıl Biter |
Ekonomik krizin sona ermesi için, Türk halkının yaşadığı krizin sebeplerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve uygun önlemlerin alınması gerekmektedir. Türkiye'nin ekonomik krizden çıkabilmesi için, bu sebeplerin öncelikle anlaşılması şarttır. Nedir bu sebepler ve ekonomik kriz nasıl sona erdirilir.
Türkiye neden ekonomik krize girdi:
- Neden dış ticaret açığıdır.
- Neden bütçe açığıdır.
- Neden Kur politikasıdır
- Neden özelleştirmelerdir
- Neden Ücretlerdeki adaletsizliklerdir
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, ''Şu an bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu kriz ne 94 krizine, ne 2001 krizine, ne de 2008 krizine benzemiyor'' diyor.
Hayır Sn. Atalay bu kriz diğer krizlerin tıpatıp aynısıdır.
Turkish başkanı hala yanlış konuşuyor bu kriz seksenlerden sonra yaşadığımız krizlerde birebir aynı, çünkü bizler tarihten ders almayan bir milletiz.
Enflasyon kadar döviz kurlarını arttırmaz iseniz eninde sonunda duvara çarparsınız, nitekim Türkiye bu sefer çok daha sağlam duvara çarptı.
Ülke içindeki fiyatları düşük tutmak için Türk parasını değerlendirmek, değerli Türk parasıyla ucuzlamış ithal ürünleri alarak iç sanayiyi yok etmek, üretimi baltalamak velhasıl günü kurtarmaktır, eninde sonunda duvara çarparsınız.
Turkish başkanı hala yanlış konuşuyor bu kriz seksenlerden sonra yaşadığımız krizlerde birebir aynı, çünkü bizler tarihten ders almayan bir milletiz.
Enflasyon kadar döviz kurlarını arttırmaz iseniz eninde sonunda duvara çarparsınız, nitekim Türkiye bu sefer çok daha sağlam duvara çarptı.
Değerli para Ekonomik krizin tetikçisidir
Ülke içindeki fiyatları düşük tutmak için Türk parasını değerlendirmek, değerli Türk parasıyla ucuzlamış ithal ürünleri alarak iç sanayiyi yok etmek, üretimi baltalamak velhasıl günü kurtarmaktır, eninde sonunda duvara çarparsınız.
Cumhuriyet tarihinde ekonomik krizlere bir bakın tamamı kur krizidir, devalüasyon ile sonuçlanmıştır
Devlet 1980 öncesi vergi için gerek sanayici gerek esnaf bu denli yüklenmiyordu, kamunun kendi fabrikaları vardı üretim yapan, Emperyalistlerin oyununa gelen Devrin hükümetleri işçileri daha aza razı etmek gayesi ile haraç mezat sattı.
Vergileri arttırmak bütçe gelirlerini düzeltmez daha da vergi kaçağına sebep olur hükümet daha da vergi toplayamaz hale gelir.
Hatırlayalım, 2001 krizinde Kemal Derviş ekonomiyi kısa sürede nasıl düzeltmişti: Öncelikle büyük bir devalüasyon yapmış, ardından asgari ücreti 100 dolar seviyesine çekmişti. Bugünkü hükümetin asgari ücreti en fazla 150 dolara indirmediği sürece krizden çıkış olmayacaktır. Asgari ücretin 150 dolar olabilmesi için dolar kurunun ne kadar olması gerektiğini burada yazmayacağım, siz hesaplayın.
Döviz kurunun yerine oturması zaten dış ticaret açığını kapatacaktır.
Bütçe açığının kapanması ise aslında çok daha kolaydır.
Emekli maaşlarının, ödenen prim miktarına ve ödeme basamağına göre adil bir şekilde yeniden hesaplanması gerektiği açıktır. Aynı zamanda, sosyal güvenlik kurumlarının tek bir çatı altında birleştirilmesi de zorunludur.
Özelleştirme adı altında Malını Satan Maraba Olur
Devlet 1980 öncesi vergi için gerek sanayici gerek esnaf bu denli yüklenmiyordu, kamunun kendi fabrikaları vardı üretim yapan, Emperyalistlerin oyununa gelen Devrin hükümetleri işçileri daha aza razı etmek gayesi ile haraç mezat sattı.
Bu Fabrikaları satın alanlar ise karlarını yurt dışına kendi ülkelerinin vatandaşlarının refahı için kullanmak için aldı götürdü, bize kalan ise asgari ücret oldu.
Günü kurtarmak adına bu ülkenin 100 yılda edinebildiği değerleri özelleştirme adı altında haraç mezat satmak ülkeyi ve ülke insanını maraba haline getirmektir, marabaların dünya ekonomisinde yeri yoktur.
Ekonomik krizden çıkışta vergi politikası
Vergileri arttırmak bütçe gelirlerini düzeltmez daha da vergi kaçağına sebep olur hükümet daha da vergi toplayamaz hale gelir.
Yanlıştır.
Vergiler düşürülüp tabana yayılmalı vergiden kaçınanlara çok ağır cezalar getirilmeli.
Kamunun denetiminden çıkan üretim, önünü göremediği zamanlarda ya çok yüksek zamlar yapar ya da üretimden çekilir.
Kamunun denetiminden çıkan üretim, önünü göremediği zamanlarda ya çok yüksek zamlar yapar ya da üretimden çekilir.
Ya da üretimden kazandığı parayı yurt içinde el konulma korkusu ile yurt dışına kaçırır.
Osmanlı dönemi geri geldi sanki.
Vurun kellesini, çökün malına mülküne, sanayici aptal mı, o da ne yaptı, sözleşmelerde İngiltere mahkemelerinin salahiyet zorunluluğunu getirdi, sermayesini ise yurt dışına transfer etti.
2001 Ekonomik krizi nasıl atlatıldı
Hatırlayalım, 2001 krizinde Kemal Derviş ekonomiyi kısa sürede nasıl düzeltmişti: Öncelikle büyük bir devalüasyon yapmış, ardından asgari ücreti 100 dolar seviyesine çekmişti. Bugünkü hükümetin asgari ücreti en fazla 150 dolara indirmediği sürece krizden çıkış olmayacaktır. Asgari ücretin 150 dolar olabilmesi için dolar kurunun ne kadar olması gerektiğini burada yazmayacağım, siz hesaplayın.
Döviz kurunun yerine oturması zaten dış ticaret açığını kapatacaktır.
Bütçe açığının kapanması ise aslında çok daha kolaydır.
- Yandaşlara sosyal yardım adı altında ulufe dağıtmaktan vazgeçmek.
- Makam araçlarını terk etmek israftan kaçınmak bütçe açığını zaten dengeleyecektir..
- Yeniden planlı ekonomi modeline geçmek.
Ekonomik Krizden Çıkmak İçin Ne Yapmak Lazım, Ücretler konusu:
Rahmetli annem, "Başkasının avucundan su içen asla doymaz," derdi; ne kadar zam yapılırsa yapılsın, toplumun her kesimini memnun etmek mümkün değildir, çünkü her zaman daha fazlasını talep edenler olacaktır.
Tüm maaşların, belirlenen bir asgari ücrete endekslenmesi ve yıllık olarak sadece asgari ücretin güncellenmesiyle, işçiden memura, milletvekilinden bakan ve cumhurbaşkanına kadar herkesin maaşlarının bu temel ücrete ve onun katlarına göre düzenlenmesi gerek.
- 10.000 TL emekli
- 17.000 TL asgari ücret
- 40.000 TL İmam maaşı olmaz.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu denli maaş uçurumu yoktur, bu ülkede varsa herkes için var olmalı yoksa herkes için yok.
Ya memur maaşları düşürülmeli, memur sayısı azaltılmalı, yada asgari ücret ve emekli maaşları memur maaşlarına yaklaştırılmalıdır.
Ekonomik Kriz Nasıl Biter Emekli Maaşları:
Emekli maaşlarının, ödenen prim miktarına ve ödeme basamağına göre adil bir şekilde yeniden hesaplanması gerektiği açıktır. Aynı zamanda, sosyal güvenlik kurumlarının tek bir çatı altında birleştirilmesi de zorunludur.
Hatırlatalım, popülist politikacılar sadece seçimleri kazanmak amacıyla on yıl önce en düşük SGK priminin dörtte birini ödeyen çiftçi BAĞ-KUR, ev hanımı BAĞ-KUR gibi kesimler için 3 500 günde yaş haddinden emeklilik getirdiler, bugün bu gruplar dokuz bin gün prim ödeyenlerle aynı maaşı talep etmektedirler; bu durum adaletli midir?
En kritik noktayı sona bırakıyorum: Türkiye, vahşi liberal kapitalist ekonomiyi sorgulamalı, cumhuriyetin ilk dönemlerinde benimsenen karma ekonomi modeline geri dönerek, ekonomide kamu sektörünün rolünü artırmalıdır.
En kritik noktayı sona bırakıyorum: Türkiye, vahşi liberal kapitalist ekonomiyi sorgulamalı, cumhuriyetin ilk dönemlerinde benimsenen karma ekonomi modeline geri dönerek, ekonomide kamu sektörünün rolünü artırmalıdır.
Ahmet ATAM
Yorum Gönder