-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Kürtlerin Talepleri ve Türkiye'nin Geleceği

 

Kürtlerin Talepleri ve Türkiye'nin Geleceği
Kürtlerin Talepleri ve Türkiye'nin Geleceği 

Türkiye'de Kürt Sorununun Temel Sebepleri ve Çözüm Yolları

Sn Bahçeli, ''Abdullah Öcalan gelsin mecliste konuşsun'', silah bırakma çağrısını DEM parti meclisinde yapsın dedi, bir anlamda Öcalan serbest bırakılsın yeni bir Kürt açımının yolu açılsın demek istedi, benim anladığım. Türkiye ekonomik siyasal ve kültürel anlamda dibe vurduğu, Orta doğuda topyekun bir savaşın kapıda olduğu bir dönemde çok önemli ve dikkate alınması gereken bir çağrı yaptı Sn Bahçeli.

Kürt sorunu daha önce Oslo'da yapıldığı gibi kapalı kapılar ardında yapılırsa sonu yine hüsran ve yıkım olacaktır. Bu nedenle öncelikle bir yasa çıkarılmalı, Kürt sorunu hakkında fikrini beyan edenlerin yasal takibe uğramayacağı fikir hürriyeti olarak değerlendirileceği hakkında bir yasa, ilaveten bu yasaya dayanarak fikrini düşüncesini beklentisini açıklayanlara yapılacak hakaret ve tehditlerinde gecikmesizin anında cezalandıracağı bir kanun maddesi, ondan sonra görüşme ve müzakereler başlamalı.

Birinci açılım sürecine halktan kopuk ve gizli yapıldığı için ihanet süreci diyen biri olarak, Tüm görüşmeler halkın bilgisi dahilinde televizyonlarda açık oturumlarda yapılmalı, tüm kesimler, tarafların beklentisini gördükten sonra halkın onayına sunulmalı

Sn Erdoğan'ın ''İsrail'in sonraki hedefi Türkiye'dir'' söyleminin arka planı Türkiye'nin Kürt sorunu bağlamındadır. Görünen o ki, Türkiye Kürt sorununu ya kendi çözecek yada uluslararası müdahale yolu ile çözmek zorunda kalacak, anayasa değişiminin temelinde yatan gerçek bu gibi görünüyor, Türkiye'deki Kürt sorunu, ülkenin kuruluşundan bu yana süregelen çok karmaşık bir meseledir. Bu sorunun kökenlerinde siyasi, kültürel, ekonomik ve tarihsel birçok faktör yer almaktadır.

Kürt sorununda Temel Sebepler

  • Kürt Kimliğinin İnkarı: Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Kürtlerin dil, kültür ve kimlik haklarının kısıtlanması ve asimilasyon politikaları, Kürtlerde derin yaralar açmıştır. Kürt yoktur, onlar dağ Türküdür söylemi hafızalardadır.
  • Eşitsiz Bölüşüm: Türkiye'nin tüm ekonomik mevcudiyeti genelde Marmara ve Ege bölgesindedir, Kürt bölgelerinin ekonomik olarak geri kalması, istihdam sorunları ve kaynakların eşitsiz dağılımı, bölge halkında hoşnutsuzluk yaratmıştır. Bu sorun liberal ekonomik politikalarda değil, devletçi bir bakış açısı gerektirmektedir
  • Siyasi Temsil Eksikliği: Büyük farkla seçim kazanan  Kürt bölgesindeki belediyeler, akabinde kayyum atanarak iktidarın yönetimine alınmaktadır, Kürtlerin siyasi olarak yeterince temsil edilmemesi ve siyasi haklarının kısıtlanması, ayrılıkçı duyguların güçlenmesine neden olmaktadır.
  • Tarihi Süreçte Yaşanan Adaletsizlikler: Osmanlıdan günümüze sayısız Kürt ayaklanmaları olmuştur, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Kürtlere yönelik yapılan göçler, zorunlu yerleşimler ve asimilasyon politikalarda, güvensizlik ortamını derinleştirmiştir.

Kürtlerin Talepleri

  • Kürtçe'nin Resmi Dil Olarak Tanınması: Kürtçe eğitimin yaygınlaştırılması ve ana dilde eğitim hakkı.
  • Kürt Kültürünün Yaşatılması: Kültürel hakların güvence altına alınması ve kültürel faaliyetlerin desteklenmesi.
  • Özerklik veya Federal Sistem: Bazı Kürt gruplar, bölgesel özerklik veya federal bir sistem talep etmektedir.
  • Siyasi Hakların Genişletilmesi: Demokratik siyasete katılımın artırılması ve siyasi parti kurma özgürlüğünün genişletilmesi.
  • Ekonomik Kalkınma: Kürt bölgelerinin ekonomik olarak geliştirilmesi ve istihdam imkanlarının artırılması.

Barışçıl Çözümün Getirileri

Türkiye'nin Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmesi, ülke için büyük kazanımlar sağlayacaktır:

  • Sosyal Barış: Şiddetin sona ermesi ve toplumdaki huzurun tesis edilmesi.
  • Ekonomik Kalkınma: Yatırımların artması, turizmin gelişmesi ve bölgesel kalkınmanın hızlanması.
  • Demokrasinin Güçlenmesi: Siyasi katılımın artması ve demokratik kurumların güçlenmesi.
  • Uluslararası Prestij: Türkiye'nin demokratik ve barışçıl bir ülke olarak gerek bölgesinde ve gerekse uluslararası alanda daha saygın ve güçlü bir konuma gelmesi.
  • İnsan Hakları: Bütün vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması.

Çözüm Yolları

  • Müzakereler: Tarafların ön koşulsuz şartlarda TBMM'sinde bir araya gelerek sorunları masada halka açık çözmeye yönelik müzakerelerin başlatmalı.
  • Demokratik Açılımlar: Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin özgürleştirilmesi. siyasi ahlak ve siyasetin finansmanı konusu vs.
  • Kültürel Hakların Tanınması: Resi dil Türkçedir kaydı şartı ile, Kürtçe eğitimin özel okullar vasıtası ile yaygınlaştırılması ve kültürel hakların güvence altına alınması.
  • Ekonomik Kalkınma Projeleri: Kürt bölgelerinin ekonomik olarak geliştirilmesi ve istihdam imkanlarının artırılması.
  • Adalet Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: Geçmişte yaşanan insan hakları ihlallerinin aydınlatılması ve mağdurların mağduriyetinin giderilmesi.
  • Eyalet sistemi: Federasyon Türkiye için son derece tehlikeli bir yöntemdir, Hasip Kaplan'ın ''Güneydoğu bizimdir, kalan yerlerde de ortağız'' söylemi unutulmamalıdır, Türkiye valilerini yöre halkının seçeceği eyalet sistemini tartışmalıdır.

Sonuç olarak:

Sn Bahçeli'nin ''Abdullah Öcalan TBMM'de konuşmalı silah bırakma çağrısı yapmalı'' söyleminin ardından bir anlamda cin şişeden çıkmış, Türkiye yeni bir döneme evrilmiştir. Sn Erdoğan'ın da açıkladığı şekli ile anayasanın ilk 4 maddesine dokunmadan Kürt sorunun çözümü vardır, makalenin yazarı olarak şahsi düşüncem ise Kürt sorununda belirleyici çözüm eyalet sistemidir.

Herkes, toplumun her kesiminin eteğindeki taşları dökme zamanıdır, Türkiye'deki Kürt sorunu, uzun yıllar süren şiddet ve çatışmalara neden olmuştur. Bu sorunun çözümü, ülkenin geleceği için büyük önem taşımaktadır. Barışçıl çözüm, hem Türkiye'nin hem de bölgenin geleceği için en doğru yoldur.

Bu günkü konjonktürde Türk halkı için demokrasinin yeniden kurgulanacağı yeni açılım süreci, Kürtler içinde ya batı emperyalizmine teslim, yada köprüden önce son çıkış olacaktır. PKK bu çağrıyı da görmezden gelirse bilsin ki, İsrail'in Hamas ve Hizbullah'a yaptığını misli ile yaşayacağı bir sürece girecektir.

Ahmet ATAM

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun