-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Şımarık Çocuklar: Nedenleri ve Çözümleri

Şımarık Çocuklar: Nedenleri ve Çözümleri
Şımarık Çocuklar: Nedenleri ve Çözümleri

Çocukların Şımarıklığı: Genetik mi, Çevre mi?

Çocukların şımarıklığı, kompleks bir konu olup tek bir faktöre indirgenemez. Genetik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu durum, hem doğa (nature) hem de yetişme (nurture) etkilerinin bir kombinasyonudur.

Genetik Yatkınlık

  • Mizaç Farklılıkları: Bazı çocuklar doğuştan daha hassas, daha talepkar veya daha kolay sinirlenen bir yapıya sahip olabilirler. Bu mizaç farklılıkları, ebeveynlerin tepkilerini şekillendirebilir ve dolayısıyla çocuğun davranışlarını etkileyebilir.
  • Genetik Hastalıklar veya Sendromlar: Bazı genetik hastalıklar veya sendromlar, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi, çocuğun davranışlarını etkileyebilir ve şımarık gibi algılanmasına neden olabilir.

Çevresel Etkiler

  • Ebeveynlik Stilleri:
    • Çok Müsaadekar Ebeveynlik: Çocuğun tüm isteklerine koşulsuz olarak izin veren ebeveynlerin çocukları, genellikle daha şımarık olabilirler.
    • Çok Kısıtlayıcı Ebeveynlik: Aşırı disiplinli ve kuralcı bir ortamda büyüyen çocuklar da isyan ederek şımarık davranışlar sergileyebilirler.
    • Tutarlı ve Sıcak Ebeveynlik: Çocuğun ihtiyaçlarını karşılayan, aynı zamanda sınırları belirleyen ve tutarlı bir tutum sergileyen ebeveynlerin çocukları, genellikle daha dengeli bir kişilik geliştirirler.
  • Çevresel Uyaranlar:
    • Medya ve Teknoloji: Televizyon programları, sosyal medya ve oyunlar, çocukların tüketim alışkanlıklarını ve beklentilerini etkileyebilir.
  • Sosyal Çevre:
    • Aile İçi İlişkiler: Kardeş sayısı, ebeveynlerin evlilik durumu gibi faktörler, çocuğun davranışlarını etkileyebilir.
    • Arkadaş Çevresi: Çocuğun arkadaşları, onun davranışlarını şekillendirmede önemli bir rol oynar.

Sonuç

Çocukların şımarıklığı, hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan karmaşık bir durumdur. Bu nedenle, şımarıklığı tek bir nedene bağlamak doğru olmaz. Ebeveynler, çocuklarının davranışlarını anlamak ve onlara en uygun yaklaşımı belirlemek için bir uzmandan destek almalıdırlar.

Özetle, çocuğun şımarıklığı, doğası ve yetiştiği çevrenin bir bileşkesidir. Hem genetik yatkınlıklar hem de ebeveynlik tarzı, sosyal çevre ve diğer çevresel faktörler bu durumu etkiler.

Fatih Sultan Mehmet han ve hocası

Fatih Sultan Mehmet Han, çocukluğunda oldukça yaramaz bir öğrenciymiş. Derslerdeki yaramazlıklarıyla hocası Akşemseddin'i bezdirirmiş. Hocası ona kızdığında ise, "Ben padişahın oğluyum, bana bir şey yapamazsın" diyerek karşılık verirmiş.

Akşemseddin, padişaha şikayet etmeyi saygısızlık olarak gördüğü için II. Murat'a durumu açıklayamıyordu. Ancak, küçük Mehmet'in artan yaramazlıkları dayanılmaz bir hal aldığında, izin alarak II. Murat'ın huzuruna çıkmak zorunda kaldı. "Padişahım, size bir konuyu iletmek istiyorum ancak utancım var," dediğinde, II. Murat, "Lütfen, çekinmeden söyleyebilirsin," yanıtını verdi. Bu söz üzerine Akşemseddin rahatladı ve olayı anlatmaya başladı. "Padişahım, oğlunuz Mehmet çok yaramaz. Onun yaramazlıkları yüzünden ders veremiyorum ve kızdığımda bana sizinle tehdit ediyor," dedi. Bunun üzerine II. Murat, Akşemseddin'in yanına giderek kulağına fısıldadı.

Akşemseddin, II. Murad'ın fısıldadığı sözleri duyunca çok şaşırdı. Bu nasıl bir plandı ki, uygulanması imkansız görünüyordu. Akşemseddin, plan hakkındaki endişelerini padişaha aktardı ama Padişah onu dinlemeyerek, bu işin olacağını söyledi.
Ertesi gün ders sırasında Mehmet yine yaramazlık yaparken, Akşemseddin'in uyarısına tehditkar bir yanıt verdiği anda, Padişah ansızın kapıyı açarak içeri girdi.
Bu duruma sinirlenen Akşemseddin, Padişah'a bağırarak ve tokat atarak, bu şekilde sınıfa girilemeyeceğini, izin alması gerektiğini belirterek derhal dışarı çıkmasını talep etti.

Padişah, mahcup bir tavırla başını eğerek özür diledi ve odadan ayrıldı. Karşılaştığı durum karşısında Fatih Sultan Mehmet'in sözleri düğümlenmiş, ne yapacağını bilemez hale gelmişti. Güvendiği babası bir tokat yemişti. Sultan Mehmet şaşkına dönmüştü, kısa bir süre sonra kapı çalındı ve Padişah, yine mahcup bir şekilde içeri girerek özür diledi.
Plan mükemmel bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet bir daha asla yaramazlık yapmadı.
Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı. II. Murat kadar olmasa da, en azından çocuğunu yanlış yollara sürüklemeyecek kadar eğitimin farkında olan anne ve babalara ihtiyaç vardı.
Unutmayalım ki çocuklar şımarık olarak doğmazlar; onlar, diplomalı ve maaşlı fakat eğitimsiz ebeveynler tarafından şımartılırlar.

 

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun