Gerçek Özgürlük:

Çarıklı ve Sarıklılar Karşısında Aydınların İktidar Mücadelesi: Kazanma Şansı Var mı?

Türkiye’de aydınlar ve geleneksel iktidar yapısı arasındaki mücadele nasıl sonuçlanır? Hukukun, eğitimin ve basının ele geçirildiği bir ortamda, bilim ve akıl kazanabilir mi?

Çarıklı ve Sarıklılar Krallığında Aydınların Umutsuz Mücadelesi

Türkiye, uzun yıllardır derin bir toplumsal ve siyasal bölünme yaşıyor. 

Bir yanda eğitim, bilim ve çağdaş değerleri savunan aydınlar, diğer yanda ise geleneksel yapıları benimseyen ve siyasi gücü elinde tutan çarıklı ve sarıklılar var. 

Ancak günümüzde, yalnızca iktidar değil, devletin kurumları da büyük ölçüde tarikatlar ve cemaatlerin etkisi altına girmiş durumda. 

Peki, bu mücadelede aydınların kazanma şansı var mı? 

Aydınlanma mücadelesi nasıl başarıya ulaşabilir? 

İşte Türkiye’nin geleceğini belirleyecek büyük sorular ve olası senaryolar…

Aydınlar ve Çarıklı-Sarıklılar: Türkiye’deki Siyasal Bölünme

Türkiye’de siyasi kutuplaşma, yalnızca seçim sonuçlarıyla değil, yaşam tarzı, eğitim anlayışı ve devlet kurumlarının kimlerin kontrolünde olduğu ile de kendini gösteriyor.

Çarıklı ve Sarıklılar: Geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı, çoğunlukla tarikat ve cemaatler aracılığıyla örgütlenen bir kesim. 

Günümüzde iktidarı ellerinde bulundurmakla kalmayıp bürokrasi, yargı, medya ve güvenlik güçleri gibi devletin kritik organlarını da büyük ölçüde kontrol ediyorlar.

Aydınlar: Laik, bilimsel düşünceyi savunan, demokratik bir hukuk devletinin yeniden tesis edilmesi gerektiğine inanan kesim. 

Ancak medyanın büyük kısmının el değiştirmesi ve iktidar baskısı nedeniyle seslerini duyurmakta zorlanıyorlar.
Sesi çıkanlar ise devletleşen AKP eli ile soluğu Silivri'de alıyor.

Sonuç: Türkiye’deki mücadele artık sadece seçimlerle kazanılacak bir savaş olmaktan çıkmış, devletin kimlerin elinde şekilleneceğini belirleyen bir varoluş mücadelesine dönüşmüştür.

Aydınların Kazanma Şansı Var mı?

Aydınların bu mücadelede başarı kazanması, birkaç temel faktöre bağlıdır:

a) Eğitim ve Bilinçlenme Hareketi

Aydınlar, eğitim sisteminin tarikatların kontrolüne girmesini önlemeden kalıcı bir başarı elde edemez. 

Okuyan, sorgulayan, bilimsel düşünceyi benimseyen nesiller yetiştirilmezse, uzun vadede mücadele kaybedilir.
Ancak mevcut durumda:

• Köy Enstitüleri gibi modellerin yok edilmesi,
• Eğitim sisteminin dincileştirilmesi,
• Özgür düşüncenin bastırılması,

Aydınlar için büyük dezavantajlar yaratıyor. 

Eğitim sistemi, dini ve siyasi propagandadan arındırılmadıkça aydınlanma hareketinin başarılı olması oldukça zor.
Hatta mümkün değildir.

b) Medya ve Alternatif Kanalların Kullanımı

Aydınların en büyük dezavantajlarından biri, ana akım medyanın tamamen iktidarın kontrolüne geçmiş olması. 

Ancak sosyal medya ve bağımsız yayın organları hala büyük bir fırsat sunuyor.

Başarı için:

Alternatif medya platformları güçlendirilmelidir.
Sosyal medya üzerinden bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmelidir.
Gerçek bilgiye erişimi sağlayacak bağımsız haber kaynakları desteklenmelidir.

c) Siyasi ve Hukuki Mücadele

Mevcut iktidar hukuku kendine göre şekillendirerek aydınların siyasi alandaki hareket alanını daraltmaktadır.

Ancak:

Bağımsız yargının yeniden tesis edilmesi,
Seçim güvenliğinin sağlanması,
Demokrasinin yeniden inşası için geniş tabanlı (Benzeş) bir hareket oluşturulması, aydınların mücadeleyi kazanması için kritik unsurlardır.

d) Toplumsal Destek ve Dayanışma

Aydınların en büyük handikaplarından biri, halkın geniş kesimleriyle güçlü bağlar kurmakta zorlanmalarıdır. 

Çarıklı ve sarıklılar, halkı yanlarına çekmek için dini ve ekonomik argümanları çok etkili kullanırken, aydınlar çoğu zaman üstenci bir bakış açısıyla hareket ettiklerinden halka ulaşmakta başarısız olabiliyor.

Başarı için:

• Aydınlar, halkın somut sorunlarına çözüm üreten politikalar geliştirmelidir.
• Halkın desteğini kazanmak için daha kapsayıcı ve anlaşılır bir dil kullanmalıdır.
• Ekonomik ve sosyal reform projeleri ile geniş kitlelere hitap etmelidir.

3. Aydınların Başarı Şansı: Senaryolar

Mevcut güç dengeleri göz önüne alındığında, aydınların kazanma şansı üç farklı senaryoda değerlendirilebilir:

1. Senaryo: Aydınlar Alternatif Medya ve Eğitim ile Güçlenirse

• Bilimsel eğitim yaygınlaşırsa,
• Özgür medya güçlenirse,
• Hukuk devleti yeniden tesis edilirse,

Aydınlar uzun vadede bu mücadeleyi kazanabilir.

2. Senaryo: Toplum Konfor Alanına Sığınırsa

• İktidar ekonomik yardımları ve dini propagandayı kullanarak halkı kontrol etmeye devam ederse,
• Alternatif medya yeterince destek bulamazsa,

Aydınların kazanma şansı ciddi şekilde azalır ve Türkiye daha otoriter bir rejime sürüklenir.

3. Senaryo: Yeni Bir Lider Çıkarsa

Eğer toplumun geniş kesimlerini birleştirebilecek, halkın taleplerine duyarlı yeni bir lider ve hareket ortaya çıkarsa, çarıklı ve sarıklılara karşı geniş tabanlı bir mücadele başlatılabilir.
Bu, sadece aydınlar değil, halkın büyük bir kısmının da sisteme karşı durmasını sağlayacak kritik bir faktör olabilir.

Sonuç: Aydınlar Kazanabilir mi?

Aydınların bu mücadeleyi kazanma şansı tamamen stratejik adımların doğru atılmasına bağlıdır.

1. Eğitimde reform yapılmazsa,
2. Bağımsız medya desteklenmezse,
3. Toplumun geniş kesimleri kazanılmazsa,

Bu savaşın kazanılması oldukça zor olacaktır.
Ancak, uzun vadeli bir bilinçlenme ve örgütlenme süreciyle, çarıklı ve sarıklılara karşı bilimsel, demokratik ve çağdaş bir Türkiye inşa etme şansı hala mümkündür.
Türkiye, ya aydınlanmayı yeniden keşfedecek ya da feodal zihniyetin derinleştiği bir karanlığa hapsolacak. Seçim, stratejiye ve toplumsal dayanışmaya bağlı!

Bu makale, günümüz Türkiye’sinin en önemli sorunlarını ele alırken, aydınlanma mücadelesinin kazanılabilir olup olmadığına dair kapsamlı bir analiz sunmaktadır.

Çarıklı ve Sarıklılar Krallığı

Aydın dediğin garip mahluk,
Bilim okur, kitap yazar,
Tarih bilir, hesap yapar,
Ama kaderi: hep Sivri var!

Zira memleket neyle yönetilir?
Kanunla mı? Yoksa dualarla mı?
Özgürlükle mi? Tarikatlarla mı?
Akıl irfanla mı, fetvalarlar mı!

Hukuk diyeni, sustur!
Adalet istedin, tutukla!
Basın özgürlüğü mü? Yakın gazeteyi,
Demokrasi mi? 

Biraz bekleyin, bakarız belki.

Ve böylece aydınlar düşündü durdu,
Biz nerede hata yaptık? diye sordu.
Belki de fazla sorguladılar,
Aslında çok da konuşturulmadılar.

Çünkü memlekette başarı nedir?
Sadakatle yükselmek midir?
Düşünmek mi? Biat etmek mi?
Tabii ki sorgulamamak, 

Her şeyi kabul etmektir!

Ve böylece taht kurdu sarıklılar,
Bürokrat oldu çarıklılar.
Devlet, tarikat oldu,
İlimse 'gavur icadı' sayıldı!

Ve işte, çarıklı-sarıklı diyarında,

Aydınlık hayaller hep yarım kaldı.
Ama ne gam!
Zira tevekkül her derde devadır her zaman!

Şiir: Ahmet ATAM

Related Posts