 |
| Vecihi'den KAAN'a: Milli Havacılık Tarihimizde Dışa Bağımlılığın Bedeli ve Son Direniş! |
KAAN Projesi Varken, 'Bedavaya' F-35 Bile Verseler Alınmamalı! 🛑
Marshall Planı nedeniyle uçak fabrikalarımızı nasıl ne neden kapattık? KAAN projesini riske atacak bir F-35 teklifine neden 'Hayır' demeliyiz? Teknoloji ve bağımsızlık için geçmiş hatalardan ders çıkarma vakti gelmedi mi?
Neden mi? Çünkü biz bu filmi 80 yıl önce gördük! Cumhuriyetin ilk yıllarında kendi uçağımızı seri üretiyorduk. Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ gibi vizyonerler sayesinde göklerde iddialıydık. Ama o parlak dönem, tek bir kararla bitti: Dışa Bağımlılık kararıyla.
Şimdi, Türkiye'nin KAAN projesi ile milli havacılıkta zirveye oynadığı bu dönemde, geçmişteki o büyük hatayı hatırlatmalıyız.
💔 Milli Uçak Üretimi Bitiren "Bedava" Tuzağı
Uçak fabrikalarımızın kapanmasının en büyük ve en somut nedeni, tam da söylediğin gibi, Amerika'dan gelen o kullanılmış uçaklardı.
Bu, yalnızca ekonomik bir karar değil, aynı zamanda o dönem siyasiler aracılığı ile bir Milli Vizyon İntiharıydı.
1. 💰 Marshall Planı: Zehirli Elma 🍎
II. Dünya Savaşı sonrası ABD, Marshall Planı ve askeri yardımlar çerçevesinde elindeki kullanılmış (ikinci el) savaş uçaklarını Türkiye'ye neredeyse bedava fiyatına verdi.
Dönemin mantığına göre hükümet, yerli üretimin yüksek maliyetli ve zahmetli sürecine devam etmek yerine, hazır ve "bedava" olarak gelen bu uçakları almayı daha kolay ve pratik bir çözüm olarak gördü.
Kapanış: Bu kararla birlikte, Kayseri Uçak Fabrikası (TOMTAŞ) olarak bilinen devlet fabrikasında üretim sona erdi ve tesisler sadece tamir ve bakım merkezi olarak kullanıldı.
Nuri Demirağ'ın yerli yolcu uçağı üreten özel fabrikası ise sipariş iptalleri ve bürokratik engeller nedeniyle faaliyetini sürdüremedi.
2. 📉 Dışa Bağımlılık: Kısa Vadeli Rahatlık, Uzun Vadeli Esaret
"Bedava" uçaklar kısa vadede envanterimizi doldurdu ama bizi uzun vadede yedek parçaya, teknolojiye ve onaya bağımlı kıldı. Kendi mühendisimiz işsiz kaldı, teknoloji birikimimiz kayboldu. Kısacası, Hazırcılığa yenildik.🚀 Bugünün Dersi: KAAN Projesi Kırmızı Çizgimiz!
Aynı durum farklı bir isimle yeniden gündeme gelebilir: F-35 krizi. Evet, F-35 oldukça gelişmiş bir savaş uçağı. Ancak o günkü gibi bedava bile sunulsa, KAAN projemiz için bu kesinlikle bir kırmızı çizgi olmalı.
1. 🛡️ Tam Bağımsızlık ve Stratejik Güvenlik
Kendi uçağımızı üretmek, sadece havacılık değil, aynı zamanda ulusal bağımsızlık için de hayati önem taşır. Bir gün o "bedava" uçağın yazılım anahtarı uzaktan kapatılırsa, göklerimiz savunmasız hale gelebilir. KAAN, bu riski ortadan kaldırma, yazılımımızı ve kararlarımızı tamamen kendi kontrolümüzde tutma güvencesi veriyor.
2. 🛠️ Milli Teknoloji ve Mühendis Birikimi
KAAN'ı inşa etmek, yüzlerce Türk mühendisi, teknisyeni ve bilim insanının yetişmesini sağlamak demektir. Bu, 1950'lerde kaybettiğimiz insan kaynağı ve teknolojik birikimi yeniden kazanmak anlamına gelir. F-35 almak ise, bu büyük mühendislik havuzunun gelişimini durdurur, tıpkı 80 yıl önce olduğu gibi.
3. 📈 Ekonomik Sürdürülebilirlik
Evet, KAAN maliyetli bir proje. Ancak uzun vadede parça ve teknoloji için yabancılara ödeyeceğimiz trilyonlarca dolarlık bağımlılık faturasına kıyasla çok daha uygun. Yerli üretim, ülkede kalacak döviz ve yaratılacak ihracat potansiyeli anlamına gelir.
🎯 SONUÇ: Tarih Tekerrür Etmemeli!
1950'de alınan kolay ve ucuz çözüm kararı, Türkiye'yi havacılık alanında onlarca yıl geriye götürdü.KAAN, sadece bir savaş uçağı değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin tam bağımsızlık vizyonunun en güçlü sembollerinden biridir. Bu yüzden, hangi uçak bize "bedava" ya da çok uygun fiyatlarla sunulursa sunulsun, Yerli ve Milli Projelerimizden asla taviz vermemeliyiz.
