-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

bahceli den PKK ya malazgirt daveti


Bahçeli Tarihi Nostaljiyle Karıştırınca…


MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin PKK'ya "silah bırak" mesajını Malazgirt üzerinden vermesinin derin anlamı: 
Tarih, siyaset ve direnişin kesiştiği noktada Türk kimliğinin yeniden inşası

Devlet Bahçelinin Malazgirt çağrısı: Tarihin sesi ile teröre son.


Devlet Bahçeli, PKK’ya “silah bırak” demek için Malazgirt’i seçmiş. Tarih derslerinden fırlamış bu hamleyi, ironiyle sarmalayıp “Acaba Alparslan’a danıştı mı?” diye sorduk.
Keyifli okumalar!
Tarih mi Dediniz? Hemen Bir Alparslan Efekti!
MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli, PKK’ya “silahları bırakın” çağrısını yaparken Muş’un Malazgirt ilçesini işaret etmiş.
Sanki terör örgütüne “Bak burada 1071’de Bizansı beraber yenmiştik!” demek ister gibi bir zarf attı.

Tarih kitaplarını karıştırıp “En etkili mekân hangisi?” diye düşünürken, Malazgirt’te karar kılmış olması, siyasetin bazen “tarih ödevini son dakikada yapma” stilini hatırlatıyor.

Malazgirt: Tarihin Dizilerde Kaldığı Yer.


Malazgirt, bildiğiniz üzere Türklerin Anadolu’ya “Merhaba!” dediği yer.
Tabii bu “merhaba” biraz sert olmuş; Bizans’a tokat atmışız, kapıyı açmışız.
Bahçeli’nin bu zaferi hatırlatması, teröre karşı “Biz buraya bir kere girdik, çıkmayız!” demenin şık yolu.
Sanki PKK’lılar tarih dersine çalışıp “Aa, biz de Türkler ile beraber bu savaşa katılmıştık, hadi artık barışalım mı” diyecek.

Not: Terör örgütü üyelerinin Malazgirt dersini kaçırmış olma ihtimali yüksek. Belki Bahçeli, onlar için özel bir “Tarih” kursu açmayı planlıyordur?

Bahçeli’nin Tarihli Çağrısı: “Alparslan Hocamız Gibi Yaparız!”


Bahçeli’nin bu hamlesi, “terörle mücadele” konseptine tarihsel bir dokunuş katmış.
Adeta diyor ki: “Yahu, bizim Alparslan dedemiz burada zafer kazandı, siz hâlâ neyin kavgasını veriyorsunuz?
Tabii, Alparslan’ın ordusunda drone yoktu, ama olsun… Nostaljinin gücü!

Bu arada, Malazgirt’in teröre çözüm olarak sunulması, “*Tarihten ilham al*” mottosunun siyasetteki karşılığı.
Belki bir sonraki adım, terörle mücadele için İstanbul’un fethini anmak olur? “1453’te Fatih gemileri karadan yürütürken Kürt kardeşlerimiz geminin halatlarını çekiyordu, der mi, der.

PKK’ya Mesaj: “Bu Topraklarda Bizim Tarih Finalimiz Var!


Bahçeli’nin mesajının alt metni şu: “Malazgirt’te başlayan hikâyemiz, sizin dağdaki mağara hikâyenizden daha güçlü! Ayağınızı denk alın.
Bu, terör örgütüne psikolojik bir şok etkisi yaratır mı bilinmez ama en azından sosyal medyada “#Malazgirt hashtag’iyle trend olabilir.

Ayrıca, Bahçeli’nin bu çağrısı, “*Bizans bile dayanamadı, siz mi dayanacaksınız?*” esprisini hak ediyor.
Tarih tekerrürden ibaret derler; belki PKK da Bizans gibi “N’olur federasyon falan değil, direkt gidelim” diye düşünür.

Siyasetin Tarihle Flörtü: “Hocam Kopya Çekiyoruz!”


Siyasetçilerin tarihi sembolleri kullanması, “*Halkın kalbine giden yol tarihten geçer*” stratejisinin klasik bir örneği.
Bahçeli de bu kopyayı çekmiş.
Ama Malazgirt’i terörle mücadeleye bağlamak, tıpkı “*Dedemizin köyündeki kuyudan su içtik, siz de için*” demek gibi…
İşe yarar mı?
En azından gazete manşetleri için yeterli!

Not: Tarih öğretmenleri bu hamleye bayıldı. Sınav sorusu olarak kesin gelir: “Malazgirt Savaşı’nın günümüz terör politikalarına etkisini tartışınız.”

Tarih Tekerrürden İbaretse, Bahçeli’nin Tekeri Nereye Gider?


Devlet Bahçeli’nin Malazgirt vurgusu, siyasi mesajları tarihle süslemenin ne kadar “trend” olduğunu gösteriyor.
PKK’ya “Silahları bırakın” demek için 1000 yıl öncesine gitmek, ancak Türk siyasetinin yaratıcılığında mümkün!
Belki bir dahaki sefere Çanakkale’den seslenir: “Atalarımız İngiliz’i denize döktü, sizi de…

*Dipnot: Bu yazı, tarihî gerçekleri hafife almadan, sadece siyasi söylemin ironik boyutunu vurgulamak için yazılmıştır. Malazgirt’e selam olsun!* 😉

Malazgirt’in Gölgesinde Başbuğun gür sesi:


Başbuğun dudaklarından düşen heceler ,
Duvarlara çarpıp soyut bir resim çiziyor:
Kırmızı, beyaz, belki bir ucunda ufacık bir güneş.
Bir eli, haritada Malazgirt'i işaret ediyor,
Diğer el, bin yıl öncesine selam çakıyor.
*Silah bırak*, diyor ses,
Ve o silahlar,
Küllerin içinde paslanmış birer metafor olsun.

Dağlar, terörün uykusuz gözleriyle
Anadolu’ya bakıyor.
Bir çocuk, bulduğu mermi kovanını
Bir çiçek sapına takıp
*“Bu da geçer”* diye fısıldıyor.
Malazgirt’in taşları çocuğun avucunda eriyor.
Bir anı, bir umut,
Belki de bir hiç.

Tarih, bir nehir gibi kıvrılıyor
Bahçeli’nin cümlelerinde.
*Silahlar bırakılsın,* diyor,
Ama silahlar öylece, düşen yapraklar gibi
Karışır mı kara toprağa
Ve geride,
Sadece bir isim (Malazgirt),
Bir rakam (1071),
Ve boşlukta sallanan
Çözülmemiş bir düğüm mü kalır acaba.

Belki de her şey bir kum saatinin içinde.
Üstte kalan bu gün, altta biriken geçmiş.
Biz, kum taneleriyiz,
Düşerken birbirimize değip anlamı yontuyoruz.
Malazgirt, Bahçeli, PKK…
Hepsi, düşüşümüzdeki birer çizgi mi.
Acaba.

**Not:** Bu şiir, tarih ve siyaseti soyut imgelerle harmanlayarak duygu ve düşünce katmanlarını sorgulamayı amaçlar. Anlam, kelimelerin gölgesinde saklıdır.


Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun
Raushan DesignMafiaXDesignThemeXDesignBacklinks DelightsDelights Backlinks