Türkiye’de Bitmeyen Ekonomik Kriz: Derin Yoksulluğun Sessiz Çığlığı 🕳️💸
Ekonomik kriz dediğin şey, Türkiye’de artık misafir değil, ev sahibi oldu.Her sabah kahvaltıya otururken yanımızda oturuyor,
Akşam haberleri izlerken göz kırpıyor.
Peki bu kriz neden gitmiyor?
Gelir dağılımı neden bu kadar bozuk?
Derin yoksulluk neden artık sadece bir kavram değil, bir yaşam biçimi haline mi geldi?
1. Ekonomi: Sürekli Patinaj Yapan Bir Araba 🚗💨
Türkiye ekonomisi son yıllarda adeta karlı bir yokuşta patinaj yapan bir araba gibi.Gaza basıyoruz ama yerimizde sayıyoruz.
Enflasyon reni tutmuyor, döviz kuru direksiyonu kilitlenmiş.
Bu arabayı düzlüğe çıkaracak bir yol haritası yok gibi.
Ve bu patinajın en büyük bedelini kim ödüyor?
Ve bu patinajın en büyük bedelini kim ödüyor?
Elbette sabit gelirli, işçi, emekli, esnaf, Tüccar ve genç işsiz… Yani arabanın bagajında oturanlar.
2. Gelir Dağılımı: Bir Pasta, Ama Dilimler Eşit Değil 🎂⚖️
Türkiye’de gelir dağılımı, doğum gününde gelen pasta gibi.Ama herkesin önüne eşit dilim konmuyor.
Birileri pastanın üstündeki çilekleri toplarken, diğerleri sadece kırıntılarla yetiniyor.
TÜİK verileri bile artık bu eşitsizliği gizleyemiyor.
Zengin daha zengin olurken, yoksul daha da yoksullaşıyor.
Zengin daha zengin olurken, yoksul daha da yoksullaşıyor.
Orta sınıf ise eriyor, tıpkı güneşte unutulmuş dondurma gibi. 🍦
3. Derin Yoksulluk: Sadece Açlık Değil, İçinde Umutsuzluk da Var 🕳️🥀
Derin yoksulluk, cebinde para olmaması değil sadece.Bu, geleceğe dair hayal kuramamak, çocuğuna süt alamamak, faturaları biriktirip “belki affa girer” diye dua etmek.
- Bu, sosyal hayattan kopmak,
- Ekonomik ve Kültürel olarak izole olmak,
- Görünmezleşmek.
Bir zamanlar “komşu komşunun külüne muhtaç” denirdi. Şimdi komşu, komşunun varlığından bile habersiz.
4. AKP ve Sorumluluk: İmdat Düğmesine Basanlar Nerede? 🚨🧯
AKP uzun yıllardır iktidarda.Ve bu sürede ekonomik krizler, gelir adaletsizliği ve derin yoksulluk kronikleşti.
Elbette tek sorumlu bir parti değil; ama bu kadar uzun süre dümeni elinde tutan kaptanın fırtınadan habersiz olması mümkün mü?
- Sosyal yardımlar,
- Market kartları,
- Kömür dağıtımları...
Bunlar pansuman. Ama yara derin. Ve pansumanla kangren tedavi edilmez.
5. Çözüm Var mı? Var Ama Cesaret Gerek 🛠️🧠
Şeffaf ekonomi yönetimi şart. Rakamlarla değil, gerçeklerle yüzleşmek gerek.
Eğitim ve üretim odaklı politikalar olmadan kalkınma hayal.
Gelir adaletini sağlayacak vergi reformları yapılmalı.
Sivil toplumun güçlendirilmesi, yoksulluğun görünür kılınması gerek.
Hukuk ve Adalet ; Herkese her kesime eşit olmalı
Nereden buldun yasası:
Yani bu iş, sadece “yardım dağıttık” demekle olmaz. Bu iş, sistemsel dönüşüm ister.
Bilal, Bu Hikâye Senin Mahallende Başlıyor 🏚️📢
Bilal, bu kriz senin mahallende, senin mutfağında, senin okulunda yaşanıyor.Derin yoksulluk, artık sadece rakam değil;
- Bir çocuğun gözündeki boş bakış,
- Bir annenin sessiz ağlayışı,
- Bir babanın iş ararken ezilen gururu.
Ve bu hikâyeyi değiştirmek için önce görmek, sonra konuşmak, sonra da harekete geçmek gerek.
Kırıntı Cumhuriyeti
Bir ülke var, ekmeği bölünmüş,Birileri pastanın üstündeki kremayı yer,
Birileri..
Bayat emeğin kırıntılarına şükreder. 🍞🕳️
Gökyüzü bile eşit değil burada,
Gökyüzü bile eşit değil burada,
Bir mahallenin üstü hep gri,
Diğerinin,
Bulutları bile klimalı. ☁️🏙️
Zenginlik bir vitrin,
Zenginlik bir vitrin,
Yoksulluksa arka sokakta unutulmuş bir çocuk gibi,
Adını kimse bilmez,
Sesi çıkmaz,
Ama gözleriyle bağırır:
Ben de buradayım!” 👁️🧤
Gelir dağılımı mı?
Gelir dağılımı mı?
Hayır,
Bu bir dağılım değil, bu bir uçurum.
Bir tarafında villalar,
Diğer tarafında damı akan gecekondular. 🏚️🥄
Devlet bir baba gibi değil artık,
Daha çok bir banka gibi davranıyor:
Kredi veriyor,
Ama umut vermiyor. 🏦🚫
Yardım kartlarıyla yaşamak,
Yardım kartlarıyla yaşamak,
Bir tür dijital dilencilik.
Bu ay da geçtik mi? diye soran anneler,
Çocuklarına çaktırmadan ağlayan babalar… 😢🧒
Derin yoksulluk, bir çukur değil,
Derin yoksulluk, bir çukur değil,
Bir labirent.
Çıkışı yok,
Sesi yankılanmaz,
Çünkü duvarlar yoksulluğun sesini emiyor. 🌀🔇
Ve biz,
Ve biz,
Bu çukurun içinde şiir yazıyoruz,
Belki bir gün birileri okur diye,
Belki bir gün birileri duyar diye… 📜🕯️
Ahmet ATAM
Yorum Gönder