26231957
Bookmark

VERGİLER FAİZE GİDERKEN İŞÇİ VE EMEKLİ NE YAŞAYACAK ?

bütçede emekliye yine hayat yok
2026 Bütçesi Emekliye Yetiyor mu? Vergi, Faiz ve Geçim Gerçeği


Bu Bütçe Kimin Bütçesi? 2026 Türkiye Ekonomisinde İşçi ve Emekli Gerçeği:


Vergiyi işçi ve emekli ödüyor, bütçe faize gidiyor. 2026 Türkiye bütçesi ne yatırım ne refah getiriyor. Bu yazı sessiz kalanların yüksek sesle itirazıdır.

🔥 2026 TÜRKİYE BÜTÇESİ VERGİYİ BİZ ÖDEDİK, FAİZİ ONLAR YEDİ;


İşçi ve emekliler olarak feryat ediyoruz; vergiyi veren, bu ülkenin çarkını döndüren biziz. Sabahın köründe işe giden, ömür boyu çalışıp “yetmez” denilerek emekli olan ama hâlâ geçinemeyen biziz. Ama 2006 yılı bütçesinde yer almayan da biziz; işçiler ve emeklileriz.

💸 BU BÜTÇE NEYİN BÜTÇESİ?


Bu bütçe ne üretimin ne istihdamın ne de emeklinin ya da işçinin bütçesi.  
Bu bütçe; vergiyi bizden toplayıp faize ve ranta aktaran bir bütçe.  
Bizden kesilen KDV, ÖTV, stopaj okula, fabrikaya, insanca yaşama gitmiyor; borç faizine gidiyor.  

📣 AÇIK AÇIK SÖYLÜYORUZ:


Bu bütçeyle emekli maaşı artmaz, işçinin alım gücü yükselmez, gençler için umut doğmaz çünkü önce faiz alacaklıları doyuruluyor, ardından vatandaşa “ya sabır” deniliyor.

🧾 VERGİ ADALETİ YOKSA BÜTÇE DE YOK:


Biz bu vergileri ne kaçırabiliyor, ne erteleyebiliyor, ne de pazarlık edebiliyoruz; mecburen ödüyoruz. 
Ama “beşli çete” gibi büyük paralar kaçırılıyor, affediliyor, erteleniyor. 
Sonra da bize “hepimiz fedakâr olacağız” deniyor. 
Hayır, fedakârlığın da bir sınırı var.  

Bu bütçe bize bazı şeyler söylüyor ama rakamlarla değil, hayatlarımız üzerinden konuşuyor. Vergiyi biz ödüyoruz, kemeri biz sıkıyoruz, sabrı biz tüketiyoruz. 
Sofraya oturduğumuzda tabağımız boş, çayımız açık, umudumuz az. 

Emekli idare ettirilerek yaşlanıyor. Oysa bu ülke susanların değil, hesap soranların ülkesi olmalı.  

Bugün bu satırları okuyan herkes bilsin ki mesele tercihtir. Tercihler değişmedikçe ne enflasyon düşer, ne maaşlar artar, ne de gelecek gelir. Artık fısıldamayı bırakalım, yüksek sesle konuşalım. Bu bütçe bizim değil, ama bu ülke hâlâ bizim.

  • Vergiyi biz ödüyoruz bedelini biz çekiyoruz, faizi başkaları yiyor, buna bütçe değil alenen soygun denir.
  • İşçiye ya sabır, emekliye dua, bütçeye faiz yazan bir sistemde Adalet aramak saflık değil midir?
  • Bu ülkede bütçe rakamları büyüyor, ama emeklinin sofrası küçülüyorsa orada ekonomi değil düzen vardır .
  • Vergi halktan toplanıp faize gidiyorsa bu artık maliye politikası değil, açık bir tercihtir.
  • Emekli açken bütçe disiplini oluyorsa, o disiplin kimin boğazına basıyor bunu herkes biliyor görüyor.
-----

Devlet,
Devlet dediğin düdüklü bir çaydanlık artık,
Altı yanıyor tıslıyor, ama içi boş.
Bütçe masaya serilmiş bir yorgan gibi;
Kimin üstüne çekilse, öteki üşüyor.

Faiz,
Yorganın tam ortasında
Şişkin bir ur, her yıl biraz daha büyüyor.
Emekli,
Kenarda, kıçı açıkta.
Enflasyon,
Adı konmamış bir canavar;
Etiketi yok, ama her rafta iz bırakıyor.
Markete giriyorsun, fiyatlar koşuyor,
Maaşın arkasından el sallıyor.

“Dur!” diyorsun, duymuyor.
Çünkü paranın kulağı yok,
Sadece cüzdanı var.

Emekli maaşı bir zamanlar ekmekti,
Şimdi kırıntı.
Eskiden “bir çay koy” denirdi,
şimdi,
Şekeri koymasak olur mu?

Çaydanlık kaynıyor ama bardak boş,
Çünkü bütçe bardağı değil
Kazanı seviyor.

Devlet diyor ki: “Sabredin.”
Sabır diyorlar,
Ama sabır da enflasyona yenik,
Artık kilo ile satılıyor.

Bir ülke düşün rakamları süslü,
Grafikleri parlak,
Ama,
Mutfağı karanlık.

Işık yanıyor
Ama ampul tasarruflu,
Vicdan ise
Tamamen kapalı.

2026 bütçesi bir defter değil artık,
Bir itirafname.
Satır aralarında yazıyor:
Geçinemeyen sensin,
Ama suçlu da sensin.

Ben bu şiiri öfkeyle değil,
Utanarak yazıyorum.
Çünkü bir ülkede çay soğuyorsa
Mesele hava değil, adalettir.

Vergiler Faize Giderken İşçi ve Emekli Ne Yaşayacak? – Sıkça Sorulan Sorular

Devletin iç ve dış borçlanmaları nedeniyle oluşan faiz yükü, bütçede ciddi bir pay tutmakta ve toplanan vergilerin önemli bir kısmı sosyal harcamalar yerine faiz ödemelerine aktarılmaktadır.
Bu durum ücret artışlarının sınırlanmasına, dolaylı vergilerin yükselmesine ve işçilerin alım gücünün giderek düşmesine neden olmaktadır.
Emekli maaşları enflasyon karşısında yeterince korunmazken, bütçede sosyal desteklere ayrılan payın azalması emeklileri ekonomik olarak daha kırılgan hale getirmektedir.
Sosyal devletin temel amacı vatandaşın refahını artırmaktır. Vergilerin büyük ölçüde faize yönlendirilmesi, eğitim, sağlık ve sosyal yardımların geri plana itilmesine yol açarak bu anlayışla açıkça çelişmektedir.
Gelir dağılımı bozulmakta, yoksulluk derinleşmekte ve işçi ile emekli ekonomik krizin yükünü taşımaya devam etmektedir. Uzun vadede toplumsal adalet ciddi biçimde zarar görmektedir.
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun