![]() |
| Yaratılışın Anlamı |
Yaratılışın Anlamı Nedir?
🤔 Yaratılışın Anlamı Var mı? Tanrı Neden Sessiz?
Yaratılışın anlamı, 70 yılın ardından insanın karşısına çıkan en büyük sorudur. 70 yaşına gelince, takvim yapraklarından çok zihnindeki sorulara bakar insan.
Ben Müslüman, oldukça dindar bir ailede doğdum; namaz vardı, dua vardı, korku vardı ama cevap yoktu.
Şimdi, onca ibadet, onca vaaz, onca kitap ardından hâlâ aynı soru masanın üzerinde duruyor: Bu hayat niye var, yaşamın anlamı nedir?
Dünya adeta bir pazar yeri, her tezgahta farklı bir hakikat sunuluyor. Semavi dinler, buranın bir imtihan dünyası olduğunu, ahiretin varlığını ve sabretmeyi öğütlüyor.
🧠 Dinler, Felsefeciler, Ateistler… Herkes Konuşuyor Ama Kim Biliyor?
Dünya adeta bir pazar yeri, her tezgahta farklı bir hakikat sunuluyor. Semavi dinler, buranın bir imtihan dünyası olduğunu, ahiretin varlığını ve sabretmeyi öğütlüyor.
Felsefeciler, anlamı insanın kendisinin yarattığını ve evrenin umursamaz olduğunu söylüyor. Ateistler, hayatın tesadüf, kaos ve kısa bir yolculuk olduğunu dile getiriyor.
Deistler ise Tanrı’nın evreni yarattığını, ancak sonrasında hiç karışmayıp kenara çekildiğini savunuyor.
Herkes konuşuyor bir şeyler söylüyor ama kimse ben kesin biliyorum diyemiyor, çünkü bilen varsa mezardan yazması lazım.
⏳ Tanrı Varsa, Nerededir?
Tanrı gökte mi, kalpte mi yoksa sessizlikte mi?
Çocukken bize hep Tanrı’yı yukarıda anlattılar, “Gökyüzüne bak” dediler. Ama yıllar geçtikçe fark ediyorsun ki göğe baktıkça uzay büyüyor, Tanrı küçülüyor.
Peki Tanrı kalpte mi?
Kalp karmaşık; içinde hem merhamet var hem zalimlik, hem dua var hem küfür.
Belki de Tanrı bir varlık değil, bir hissetme biçimidir; tıpkı vicdan gibi, utanmak gibi ya da gecenin bir vakti kimse yokken “Bu yaptığım doğru mu?” diye sormak gibi.
🧩 Deistlerin Sorusu:
Peki Tanrı insanı yaratıp da izne mi çıktı?
Bu soru hafife alınacak bir şey değil; etrafınıza bakın, savaşlar, çocuk ölümleri, adaletsizlik, hırsızlık, yalan dolan gırla…
Eğer Tanrı her şeye müdahale edebiliyorsa, bu kadar kötülüğün neden serbest olduğunu anlamak zor.
Eğer Tanrı müdahil değilse, o zaman yönetici değil de kurucu ortak gibi mi, bir fabrikayı kurup sonra ortadan kaybolan patronlar misali?
Bu sorular can yakıyor çünkü samimi; eğer Tanrı varsa, neden bu kadar sessiz?
O anlam belki de gökte değil, aynada saklıdır. Yaratılışın sırrı büyük kozmik cevaplarda değil, belki de hiç kimseye verilmemiştir.
🪞 Belki de Yanlış Yerden Bakıyoruz
O anlam belki de gökte değil, aynada saklıdır. Yaratılışın sırrı büyük kozmik cevaplarda değil, belki de hiç kimseye verilmemiştir.
Hayat bir sınav değil, bir deneyimdir; ne not vardır ne ödül, ne ceza…
Sadece yaşadıkların ve yaşattıkların kalır.
Belki de anlam, kimse görmüyorken adil olmakta, gücün varken zalim olmamakta, umutsuzken bile merhamet gösterebilmekte, terk etmemekte yatar.
Tanrı varsa belki de bizi yukarıdan değil, birbirimize nasıl davrandığımızdan izliyordur.
Bunca yılın ardından gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki.
🕯️ Yetmiş Yılın Ardından Şu Sonuca Geldim.
Bunca yılın ardından gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki.
- Din kesin cevap vermiyor,
- Felsefe huzur sağlamıyor,
- Ateizm açıklıyor ama teselli etmiyor.
Yine de insan hâlâ sorabiliyor, hâlâ utanabiliyor ve hâlâ “Bu dünya böyle gitmemeli” diyebiliyorsa, belki de yaratılışın anlamı cevap bulmak değil, soru sormaktan vazgeçmemektir.
Varlık Sahnesinde Atışma Şiiri
Filozof:
Neden yokluk değil de varlık var?" derim,
Hiçlikten gelen bu sesi derin derin dinlerim.
İlk neden mi, rastlantı mı, bir devr-i daim mi?
Aklın süzgecinden geçmeyen gerçek, gerçek mi?
Yobaz:
Hiçlikten gelen bu sesi derin derin dinlerim.
İlk neden mi, rastlantı mı, bir devr-i daim mi?
Aklın süzgecinden geçmeyen gerçek, gerçek mi?
Yobaz:
Kes sesini ey kâfir, ne akıl ne de felsefe!
Yazılmıştır her ne varsa, konulmuştur hedefe.
Sorgulamak isyandır, sual sormak bir kuyu,
Kabul etmezsen yanarsın, budur yolun doğrusu!
Deist:
Yazılmıştır her ne varsa, konulmuştur hedefe.
Sorgulamak isyandır, sual sormak bir kuyu,
Kabul etmezsen yanarsın, budur yolun doğrusu!
Deist:
Durun hele dostlar, ne inkar ne de körü körüne itaat,
Şu nizamın her çarkında gizlidir bir zanaat.
Mimar eserini kurmuş, çekilmiş bir kenara,
Bakın yıldızlara, suya; ihtiyaç yok başka karara.
Filozof:
Şu nizamın her çarkında gizlidir bir zanaat.
Mimar eserini kurmuş, çekilmiş bir kenara,
Bakın yıldızlara, suya; ihtiyaç yok başka karara.
Filozof:
Zanaat diyorsun lakin, neden bu acı ve keder?
Kusursuz bir mimar, hiç mi eksiği terk eder?
Eğer nizam varsa, neden kaosla beslenir hayat?
Sorgulanmayan Tanrı, zihinde bir nakarat.
Yobaz:
Kusursuz bir mimar, hiç mi eksiği terk eder?
Eğer nizam varsa, neden kaosla beslenir hayat?
Sorgulanmayan Tanrı, zihinde bir nakarat.
Yobaz:
Şer dediğin imtihandır, senin aklın yetmez ki!
Kitap ne diyorsa odur, ötesi zaten boş eski.
Korkmayanın kalbi mühür, yanacaktır narda canı,
Benim bildiğim tek doğru, dökülen kurban kanı!
Deist:
Kitap ne diyorsa odur, ötesi zaten boş eski.
Korkmayanın kalbi mühür, yanacaktır narda canı,
Benim bildiğim tek doğru, dökülen kurban kanı!
Deist:
Ne cehennem korkusu bu, ne de kaosun sancısı,
Evren bir saat gibidir, Tanrı ise hancısı.
Kitaba hacet mi var? Vicdan en büyük rehber,
O ilk dokunuşu yaptı, gerisi bizden haber.
Filozof:
Evren bir saat gibidir, Tanrı ise hancısı.
Kitaba hacet mi var? Vicdan en büyük rehber,
O ilk dokunuşu yaptı, gerisi bizden haber.
Filozof:
Belki de biz yarattık, sığındığımız o dev gücü,
Korkularımız doğurdu bu bitmeyen övüncü.
Anlam dediğin bir gölge, biz koştukça kaçıyor,
İnsan kendi boşluğunu, kendi diliyle açıyor.
Yobaz:
Korkularımız doğurdu bu bitmeyen övüncü.
Anlam dediğin bir gölge, biz koştukça kaçıyor,
İnsan kendi boşluğunu, kendi diliyle açıyor.
Yobaz:
Tövbe de zındık! Toprak seni kabul etmez bu dille,
Seni yakmalı meydanda, ibretlik bir sefille!
Anlam bellidir bende: İtaat ve teslimiyet,
Ötesini düşünenin sonu mutlak felaket!
Deist:
Seni yakmalı meydanda, ibretlik bir sefille!
Anlam bellidir bende: İtaat ve teslimiyet,
Ötesini düşünenin sonu mutlak felaket!
Deist:
Ne şiddet bir cevaptır, ne de mutlak bir sessizlik,
Anlam; bu muazzam sahnede, birazcık hissizlik.
Bırakın akıp gitsin nehir, kendi yatağında,
Tanrı saklıdır çiçeğin, o en ince yaprağında.
Anlam; bu muazzam sahnede, birazcık hissizlik.
Bırakın akıp gitsin nehir, kendi yatağında,
Tanrı saklıdır çiçeğin, o en ince yaprağında.
Yaratılışın Anlamı ve Tanrı'nın Sessizliği
"70 yılın ardından, zihindeki o devasa boşluğa dair sorular..."
❓ Yaratılışın anlamı neden bu kadar belirsiz?
Yaratılışın anlamı bir hedef değil, bir mürekkeptir. Eğer anlam açık bir formül olsaydı, hayat bir "deneyim" değil, bir "talimatname" olurdu. Belirsizlik, insanın kendi hikayesini özgürce yazabilmesi için bırakılmış bir boşluktur.
❓ Eğer Tanrı varsa, neden bu kadar sessiz?
Tanrı’nın sessizliği, bir orkestra şefinin konser başladığında susması gibidir; artık konuşma sırası notalardadır. Bu sessizlik, iyiliğin bir zorunluluk değil, özgür bir tercih olması için bırakılmış bir vicdan yankısıdır.
❓ Tanrı insanı yaratıp izne mi çıktı (Deizm)?
Tanrı dünyadan elini çekmiş değil, dünyayı insanın ellerine teslim etmiş olabilir. Bu bir terk ediliş değil, büyük bir güvendir. Tohumu eken bahçıvanın, fidanın kendi rüzgarıyla büyümesini izlemesi gibidir.
❓ Anlamı nerede aramalıyız: Gökte mi, aynada mı?
Anlam yıldızların arasındaki boşlukta değil, o yıldızlara bakıp "neden?" diye soran zihnin içindedir. Eğer yaratılış bir şiirse; Tanrı şair, evren kağıt, insan ise o şiire ses ve anlam veren ruhtur.



Yorum Gönder