26231957
Bookmark

ERKEKLER NEDEN EVLİLİKTEN UZAK DURMAYA BAŞLADI

Erkekler neden artık evlilikten kaçınır hale geldi?
Erkekler neden evlilikten vaz geçiyor

Erkekler neden artık evlilikten kaçınır hale geldi?


Kızlar, “Evlenecek adam kalmadı” diyorlar! Aslında durum tam olarak öyle değil.
Gerçekte ise, seni evlenmeye değer gören adam kalmadı!
Çünkü erkekler artık çok iyi biliyor ki, bir ömür boyu emek, sadakat, para ve zaman verip sonunda kıymet görmeme riskini almak istemiyorlar.

Erkekler evlenince ne ile karşılaşıyor?


Sorumlulukları artarken haklarının azaldığını, en ufak tartışmada “boşanırım” tehdidini duymaktan yorulduklarını, aile olmak yerine sürekli yarışa ve hesaplaşmaya itildiklerini hissediyorlar.
Artık kimse, emeğini görmezden gelen ve her şeyi hak olarak gören bencil bir anlayışla ömür geçirmek istemiyor.

Erkekler evlenmek istemiyor çünkü:


Günümüz kadınlarının gerçek sevgi yerine konfor arayışı içinde olduklarını düşünüyorlar. Evlenince özgürlüklerinin biteceğini biliyorlar. Ekonomik yükün büyük kısmını üstlenip karşılığında minnet değil, şikayet alıyorlar.

Kadının ailesi, çevresi ve beklentileri arasında ezilmekten yorulmuş durumdalar.
İlişkiler sevgiye değil, yarışa ve beklentilere dönüşüyor.
En ufak hatada tüm geçmişi silen bir zihniyetle karşı karşıya kalıyorlar.
Artık erkekler, ömür boyu sürecek bir yol arkadaşlığı değil, menfaat ortaklığı teklif edildiğini düşünüyor.
Kadının sorumluluklardan kaçıp yalnızca hak talep etmesi, emeği küçümseyip sadece konfor araması ve bunu da “modernlik” ya da “eşitlik” perdesi altında sunması durumu en açık şekilde gözler önüne seriyor.
Gerçek şu ki, evlilik iki tarafın da emek verdiği bir hayat ortaklığıdır.
Sadece “hazıra konmak”, “her şeyi erkek yapsın” ya da “bana layık olacak” düşüncesiyle yürümez.
Eğer gerçekten evlenilecek birini arıyorsan, önce kendin evlenilecek biri olmalısın.

Evlenmeden önce neler oluyor?:


  • Düğün masraflarının tamamı genelde erkeğin omuzlarına yüklenir.
  • Nişan, çeyiz, takı, ev kurma ve karşı tarafın istekleri…
  • Hepsi onun sorumluluğundadır.
  • Kredi çeker, borca girer, senet imzalar, alın terini harcar.
  • Aşk değil, adeta bir ekonomik yeterlilik sınavından geçer. 
  • Daha evlenmeden yarışa sokulur, “adamlık” ise cebindeki rakamlarla ölçülür.

Evlendikten sonra olanlar.


  • Sürekli çalışan, kazanan, harcayan ve eleştirilen kişidir.
  • Yeterince ilgi göstermezse “duygusuz” damgası yer.
  • Maddi sıkıntı yaşarsa “beceriksiz” sayılır.
  • Eş olamazsa baba olamaz, baba olamazsa adam yerine konmaz.
  • Erkekler maddi olarak kendi ailesine bakamaz hale gelse bile hep güçlü görünmek zorundadır.

Boşanma sonrası neler oluyor.


  • Erkek, yabancı bir kadına süresiz nafaka öder, çocuğunu ancak icra yoluyla görebilir.
  • Velayet çoğunlukla kadına verilir, çocukları için iştirak nafakası öder.
  • Tedbir nafakası, süresiz nafaka, nafaka hapsi gibi durumlarla karşılaşır.
  • Kendi satın aldığı evden bile uzaklaştırılabilir, tazyik hapsine girebilir, kişisel malları haczedilebilir. 
  • Kadına yüklü tazminatlar öder, altınların tamamını vermesi beklenir.
  • Tek taraflı velayetle çocuklarından koparılır, değersiz hissettirilir ama yine de sorumlu tutulur.
  • Delil olmadan evden çıkarılabilir. 
  • Sözlü bir iddia bile uzaklaştırma kararı için yeterli olabilir. 
  • İftira olsa bile önce ceza verilir. 
  • Kadın beyanı, erkeğin savunmasından önce gelir.

Yeni moda: Evlenip eşinin soyadını değil, kendi kızlık soyadını kullanmak!


Evleniyorsun ama “bağlanmıyorum” diyorsun. Aile kuruyorsun ama “eşitlik” bahanesiyle sadakati sorguluyorsun.
Eğer her şeyi erkek yapacaksa, kadının sorumluluğu sadece “hak istemek” mi olacak?

Bugün Kadınların Bazı Söylemleri:


Kadın evde yemek yapmak zorunda değilmiş Kadın çamaşır bulaşık yıkamak zorunda değilmiş,
Kadın çocuk bakmak zorunda değilmiş” Evi temizlemek de görevi değilmiş”

Peki kadın ne yapacak?
Nefes alıp selfie çekecek, kahve içecek, sonra da “yoruldum” mu diyecek?
Kusura bakma hanımefendi, bu evlilik değil; bu tek taraflı bir sömürü düzeni!
Sen yemek yapmazsın, Temizlik yapmazsın, Çocuğa bakmazsın, İlgi göstermezsin, Fedakârlık yapmazsın...

Ama erkek:
Çalışacak, Kazanacak, Harcayacak, Yetmeyecek ama yine de seni memnun etmek zorunda kalacak!

📣 “Kadın çalışıyor, o yüzden ev işi yapmasın!” mı dedin?


İyi de erkek de çalışıyor! O zaman erkek de çocukla ilgilenmesin, markete gitmesin, arabayı götürmesin, sorumluluk almasın…
Ama öyle olmuyor! Erkek 24 saat ayakta olacak, kadın ise “ev kadınıyım” deyip kendi ailesine kraliçe gibi davranacak.
Senin eşitlik dediğin; tüm yük erkeğe, tüm hak kadına!
Senin gözünde aile, erkeğin çalışıp kadının sadece konfor sürdüğü bir kurum!
Hayır, bu adalet değil, bu resmen sömürü düzeni!

Kadın yemek yapmayacak, çocuğa bakmayacak, evine ilgi göstermeyecekse peki ne işe yarayacak?
Sadece varlığı mı yeterli olacak?
Tabii ki hayır! Bu evlilikte herkesin görevi, emeği ve sorumluluğu vardır.
Sevgiyi sadece almaya odaklanırsan, bir gün kimse sana vermeye bile yanaşmaz.

Ev kadınlığıyla alay ediyorsun, ama her sabah başkasının iş yerinde çalışmak için iki saatini makyaja harcıyorsun.
İş yerindeki adama hizmet etmeyi görev bilirken, evindeki kocana çay vermeyi aşağılanma olarak görüyorsun.
Bu çifte standart değil de nedir?

Artık erkekler sessiz kalmıyor.
Kendi kendilerine “Ben ne yapıyorum, o ne yapıyor?” diye soruyorlar.
Ve cevap hep aynı yere varıyor: Kadının sorumluluğu yok, sadece hakları var!

Sıkça Sorulan Sorular

Erkekler neden evlilikten uzaklaşmaya başladı?

Ekonomik belirsizlik, kariyer öncelikleri, bireyselleşme ve hukuki/finansal risk algısı gibi faktörler bir araya gelerek evliliğin maliyet–fayda dengesini tartışmalı kılabiliyor. Medyada yer alan boşanma örnekleri ve sosyal normlardaki dönüşüm de bu eğilimi güçlendiriyor.

Ekonomik koşullar evlilik kararını nasıl etkiliyor?

Yüksek kiralar, düğün ve ev kurma masrafları, gelir güvencesindeki dalgalanmalar evliliği erteliyor. Finansal istikrar ön koşulu hâline gelirken, borçlanma riskleri ve uzun vadeli sorumluluklar kararları geciktiriyor.

Hukuki çerçeve ve boşanma süreçleri neden caydırıcı olabiliyor?

Boşanma halinde mal paylaşımı, nafaka ve velayet gibi konularda belirsizlik ve uzun süreç algısı, evlilik riskini büyütebiliyor. Bilgi eksikliği ve spekülatif söylemler caydırıcılığı artırıyor.

Bireyselleşme ve özgürlük arzusu evliliğe yaklaşımı nasıl değiştiriyor?

Kişisel gelişim, seyahat, esnek yaşam biçimi ve kariyer öncelikleri evlilikle potansiyel çatışma yaratabiliyor. Zaman ve mekân bağımsızlığına değer verme, uzun vadeli bağlanmayı erteleten bir etken hâline geliyor.

Evlilik yerine hangi alternatif ilişki modelleri tercih ediliyor?

Uzun süreli partnerlik, birlikte yaşama, uzaktan/hibrit ilişkiler ve geç evlilik gibi modeller yaygınlaşıyor. Taraflar, resmî bağ olmadan esnek roller ve özgürlük alanları tanımlamaya çalışıyor.

Medya ve sosyal ağlar evlilik algısını nasıl şekillendiriyor?

Olumsuz örneklerin görünürlüğü, sansasyonel boşanma haberleri ve ilişki içerikleri, evliliği riskli ve yorucu bir kurum gibi gösterebiliyor. Seçici dikkat yanlılığı, olumlu örneklerin geri plana düşmesine yol açıyor.

Evliliği düşünen erkekler için pragmatik yaklaşım ne olabilir?

Finansal planlama, açık iletişim, hukuki bilgi edinme ve beklentilerin yazılı mutabakatı (evlilik öncesi şeffaf anlaşmalar) riskleri azaltır. Ortak hedefler ve adil sorumluluk paylaşımı, kurumsal risk algısını dengelemeye yardımcı olur.

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun