-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Türkiye Cumhuriyeti'nde Tehcir ve Mübadele: Zorunlu Göçlerin Tarihsel Süreci ve Etkileri

Tehcir ve Mübadele

Türkiye Cumhuriyeti döneminde uygulanan tehcir ve mübadeleler? Kimler zorunlu göçe tabi tutuldu, kimler Türkiye'ye getirildi? Tarihsel süreç, nedenler ve sonuçlar

Türkiye Cumhuriyeti Döneminde Tehcir ve Mübadele: Tarihsel Süreç ve Sonuçları

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde nüfus politikaları, Osmanlı’dan miras kalan etnik ve dini yapıyı yeniden şekillendirmek amacıyla şekillendirilmiştir. Bu bağlamda, özellikle Tehcir (Zorunlu Göç) ve Mübadele (Nüfus Değişimi) politikaları uygulanmıştır. Tehcir genellikle güvenlik ve homojen bir ulus-devlet oluşturma amacı güderken, mübadele anlaşmaları uluslararası sözleşmeler çerçevesinde gerçekleşmiştir.

Bu yazıda, Türkiye Cumhuriyeti döneminde kimlerin hangi bölgelere tehcir edildiği, hangi grupların mübadele ile ülkeye alındığı ve bu süreçlerin toplumsal etkileri detaylı olarak ele alınacaktır.

Tehcir Nedir? Türkiye Cumhuriyeti Döneminde Uygulanan Tehcir Politikaları

Tehcirin Tanımı ve Osmanlı'dan Cumhuriyete Devamı

Tehcir, bir grubun zorunlu olarak yerinden edilmesi anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1915 Ermeni Tehciri gibi uygulamalar gerçekleştirilmiş olsa da, Cumhuriyet döneminde de belirli etnik ve dini gruplara yönelik benzer politikalar sürdürülmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti Döneminde Uygulanan Başlıca Tehcirler

  1. Rum Tehciri (1923 Öncesi ve Sonrası)

    • Kurtuluş Savaşı sırasında ve öncesinde, Batı Anadolu, Karadeniz ve İstanbul’da yaşayan Rum nüfusun büyük bir kısmı Yunanistan’a tehcir edilmiştir.
    • 1923 Lozan Antlaşması çerçevesinde, mübadele ile birlikte kalan Rum nüfusun çoğu Türkiye dışına gönderilmiştir.
  2. Pontus ve Karadeniz Rum Tehciri (1919-1923)

    • Mustafa Kemal’in liderlik ettiği milli mücadele sırasında, Karadeniz’deki Pontus Rumları, Yunanistan’ın bölgedeki bağımsızlık çabaları nedeniyle tehcir edilmiştir.
    • Tehcir edilenler genellikle Yunanistan ve Sovyetler Birliği’ne göç etmek zorunda kalmıştır.
  3. Süryani ve Keldani Göçleri

    • Cumhuriyetin ilk yıllarında, özellikle 1920’lerin sonlarında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Süryani ve Keldaniler, toplumsal baskılar nedeniyle göç etmek zorunda kalmışlardır.
    • Büyük bölümü Suriye, Lübnan ve Irak’a yerleşmiştir.
  4. Dersim ve Alevi Kürt Tehciri (1937-1938)

    • 1937-1938 yıllarında, Dersim İsyanı’nı bastırma gerekçesiyle gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda Dersim bölgesinde yaşayan Alevi Kürtler ve Zazalar büyük ölçüde Batı Anadolu’ya sürgün edilmiştir.
    • Tehcir edilenlerin bir kısmı geri dönememiş ve gittikleri bölgelerde kalmıştır.
  5. 1955 İstanbul Pogromu ve Rumların Göçü

    • 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’daki Rumlara yönelik saldırılar, birçok kişinin Yunanistan’a göç etmesine neden olmuştur.
    • 1964 yılında Kıbrıs krizi nedeniyle yaklaşık 12.000 Rum Türkiye’den sınır dışı edilmiştir.

Mübadele: Türkiye’ye Kimler Alındı, Kimler Gönderildi?

Nüfus Mübadelesinin Tanımı

Mübadele, iki ülke arasında karşılıklı nüfus değişimi anlamına gelir. Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi (1923), bu politikanın en büyük örneğidir.

1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi

Kimler Türkiye’den Gönderildi?

  • Ortodoks Hristiyan Rumlar, özellikle Batı Anadolu, Karadeniz ve Doğu Trakya’dan Yunanistan’a gönderildi.
  • İstanbul’da yaşayan Rumlar ve Batı Trakya’daki Müslüman Türkler mübadele dışında tutuldu.

Kimler Türkiye’ye Getirildi?

  • Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler, özellikle Batı Trakya, Selanik, Girit, Makedonya ve Epir bölgesinden Türkiye’ye getirildi.
  • Gelen nüfus genellikle Ege Bölgesi, Trakya ve İç Anadolu’da yerleştirildi.

Bu mübadele sonucunda:

  • 1.2 milyon Rum Yunanistan’a, yaklaşık 500 bin Müslüman Türk ise Türkiye’ye göç etti.
  • Kültürel uyum problemleri, ekonomik sıkıntılar ve yeni yerleşim alanlarında zorluklar yaşandı.

Balkan Göçleri ve Mübadele Dışı Zorunlu Göçler

Nüfus mübadelesi dışında, Cumhuriyet döneminde Balkanlar’dan Türkiye’ye büyük göç dalgaları yaşanmıştır:

  • 1930’larda Bulgaristan ve Romanya’dan Türkler göç etti.
  • 1950-1989 yılları arasında Bulgaristan’daki Türklere yönelik baskılar nedeniyle yüzbinlerce kişi Türkiye’ye göç etti.
  • 1992-1995 Bosna Savaşı sırasında Türkiye, Bosnalı mültecileri kabul etti.

Sonuç: Tehcir ve Mübadele Politikalarının Etkileri

Türkiye Cumhuriyeti döneminde uygulanan tehcir ve mübadele politikaları, ülkenin etnik yapısını köklü şekilde değiştirmiştir.
Anadolu’daki Rum, Ermeni ve Süryani nüfus büyük oranda azalmış, Müslüman Türk nüfus ağırlık kazanmıştır.
Balkanlar’dan gelen göçmenler, Türkiye’nin demografik ve kültürel yapısına önemli katkılarda bulunmuştur.
Göçlerin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan uzun vadeli etkileri olmuştur.

GÖÇÜN GÖLGESİ ŞİİRİ 

Bir tren düdüğü, keskin bir çığlık ve korkulu,
Sürgün yolculuğuna bilet keserdi.
Valizler boştu, çünkü hatıralar ağırdı,
Ceplerde yazılı sadece ,
Vatansız kalan isimleri vardı..

Gök kubbe, doğduğu yer,
Unutulan yıldızlarla doldu,
Kimi doğuya kaydı, kimi batıya.
Fırtına yönünü hiç seçmedi,
Sadece savurdu, yersiz ve yurtsuz
Sağa sola..

Meydanlarda heykeller dikildi,
Elleri cebinde, gözleri hep uzaklara bakan.
Gidenin adı unutuldu,
Kalanın sesi boğuldu,
İki taraflı birçok şeyler,
Yok oldu..

Ve zaman geçti…
Çocuklara bir masal anlatıldı:
Burası hep bizimdi diye.
Ama gece olduğunda,
Sokak taşlarında ayak sesleri yankılandı.
Yok olan geçmişin gölgesinde

Bavulunda geçmişin kırıntıları,
Ayağında toz, dilinde suskunluk…
Sınır çizgisi ince bir bıçak,
Bir yanın vatan,
Oteki, zorunlu unutkanlık.

Evinden kopan taşın sesi,
Rüzgârda dönen adının yankısı…
Bir sokak lambası kadar kimsesiz,
Bir eski kapı kolu gibi unutulmuş.
Öylece kalakaldı.

Kimi doğarken göç yolunda,
Kimi öldüğünde hâlâ yabancı.
Mezar taşları bile anlaşamaz,
Biri Latin, biri Kiril, biri Arap harfi.

Ve çocuklar…
Baba kimdi, memleket neresi?
Bir harita gösterin onlara,
Ama kalemle değil,
Kandan çizilmiş olsun!

Şimdi yeni bir evin eşiğinde,
Tanrı misafiri gibi oturuyor geçmiş,
İçeri buyur eden yok,
Bir tas çorba uzatan da.
Tüm mazi, gelmiş gitmiş.

Elden ele geçen bir kalemle,
İsimleri siliyor tarih,
Ama toprak inadına hatırlıyor,
Her kazıldığında,
Altında bir var olmuşluk yatıyor.

Ve gökyüzü…
Onca göçten sonra,
Hâlâ yerinde duruyor.
Ne ay eksildi, ne güneş,
Sadece onlar, haritada bir leke,
Belki de unutulacak.
Eski bir dipnot sadece.

Şiir: Ahmet ATAM.


Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun